Prof. Dr. Atun'un "Vatikan'ın Gözü Kıbrıs'ta" başlıklı yazısından önemli bir bölüm:
Kıbrıs Rum Yönetimi, AB'den, ABD'den ve yeni müttefiklerinden beklediği ilgi ve desteği bulamayınca yeni arayışlar içine girdi ve şimdi de Doğu Akdeniz'de kendine yeni müttefikler bulmayı, Türkiye'ye karşı bir cephe oluşturmayı denemeye başladı. Yanına İsrail, Mısır ve Ürdün'ü alıp aklınca Türkiye'yi sıkıştırmaya ve Kıbrıs konusunda taviz koparmaya çalıştı ama bu ülkelerin Türkiye'den uzun vadeli siyasi, ekonomik ve askeri çıkarları daha ağır basınca zoraki Kıbrıs Rum Yönetiminin yanında durmağa başladılar. “Vatikan Devletine arazi bağışı”
Gelelim Papa'nın ziyaretine; Kıbrıs Rum liderliği Hristiyanların dini lideri olan Papa'yı Güney Kıbrıs'a davet ederek, Vatikan Devleti ile ilişkilerini arttırmayı deniyor. Vatikan Devleti'nden Kıbrıs Rum Yönetimi topraklarında Büyükelçilik açması çağrısına, Vatikan Devletinin olumlu yanıt vermesi sonrasında dünyalar Rum lider Anastasiadis'in oldu. Hemen Bakanlar Kurulunu toplayıp, Vatikan Büyükelçilik binasının yapımı için Lefkoşa'nın güneyindeki (Türkçe okunuşu) “Eğlence” olan bölgede Vatikan Devletine arazi bağışında bulundu. Binanın yapımı tamamlanınca Baf Kapısı karşısında bulunan Papalık Temsilciliği ve Papa'nın Temsilcisi, Vatikan Büyükelçiliğinde, Büyükelçi olarak görevini devam ettirecek.
Bunun meali şu; Kıbrıs Rum Yönetimi aklınca tüm Hristiyan devletleri yanına almayı ve desteklerini kazanarak Türkleri Kıbrıs adasından atmayı, korsanca bir yöntemle ilan ettikleri ve kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri Münhasır Ekonomik Bölgeye (MEB) sahip olmayı planlıyor. Aklıma bir dönem Katoliklerin (Papa'nın temsil ettiği Hristiyanlar) Ortodokslardan (Fener Patriğinin temsil ettiği Hristiyanlar) ölümüne nefret ettikleri geliyor… Vatikan Devleti, Türkiye'yi Ortodokslara değişir mi, şüphelerim var…
Haber7