Acun, konuya net bir ifadeyle başlıyor ve “Putin'in Ukrayna hamlesi kendisi ve ülkesi adına büyük stratejik iflas anlamına geliyor” cümlesini kullanıyor. Hem sahada hem de masada tüm izlerin bir Rusya içi ‘felakete' işaret ettiğine değinen Can Acun'a göre bu fotoğrafın Suriye sahasına da yansımaları olacak. Suriye'deki Rus askeri gücü ciddi zorluklar yaşayacak Ukrayna'da her geçen gün daha bilinmez bir hal alan mevcut durumun Rusya ve onun Suriye'deki esas oyuncusu Esed rejimi için işleri çok zorlaştıracağını söylüyor Acun. Rus askeri gücünün Ukrayna'ya odaklanacağı gerçeğinden yola çıkıyor ve şöyle devam ediyor: “Sahada yaşananlar bize Rusya'nın askeri kapasitesi ve kimi yetersizliklerini görme açısından ciddi fırsatlar veriyor. Rus askeri gücünün Ukrayna'ya odaklanması onların Suriye'deki etkinliğini azaltacak. Öte yandan Montrö Sözleşmesi gereği boğazların kapatıldığını biliyoruz. Bu durum Rusya'nın Suriye'deki askeri gücünü ikmal etmesinde de ciddi lojistik sorunlar doğuracak. Jet yakıtından tutun da mühimmat aktarımına kadar çok farklı alanlarda zorluklarla karşılaşacaklar. Sadece askeri açıdan bir zorluktan bahsetmiyorum. Esed rejimine yönelik diğer desteklerin de kesileceğini görebiliriz. Bu noktadan itibaren batılı devletlerin Suriye denklemine bakışı değişecek ve rejime karşı çok daha sertleşeceklerdir. Esed rejiminin bu saatten sonra uluslararası meşrutiyet sağlaması da artık imkansız bir çaba olacak.”
Suriye sadece Rusya'nın egemen olduğu bir alan değil. Çok farklı dinamikler var. Bunlardan biri de şüphesiz ABD. Ukrayna'da yaşananların dünya gündemini değiştirdiği bir dönemde ABD Şam Büyükelçiliği'ne ait resmi Twitter adresinden ‘Hesap vakti geldi' mesajının paylaşılması da dikkatlerden kaçmadı. ABD'nin Suriye'de muhtemel yol haritasına dikkat çekiyor Can Acun ve “Doğrudan askeri bir hamle olması çok olası değil. Ancak Esed rejimine karşı ABD siyaseten ve ekonomik olarak sertleşecektir. Keza Rus ve ABD askeri Suriye'de daha fazla karşı karşıya kalabilir” yorumunda bulunuyor.
“Ukrayna bağlamında şekillenen yeni uluslararası dengeler Türkiye'nin lehine. Özellikle de Suriye'de Türkiye'nin önünde terörle mücadele açısından yeni opsiyonlar var. Türkiye bu yeni gerçekliği kendi çıkarlarını maksimize ederek kullanmalı. Hem Rus hem de ABD nüfuz alanındaki PKK/YPG varlığına ilişkin yeni askeri harekatları çok olası görüyorum. Yine Türkiye'nin desteklediği Suriye Geçici Hükümeti ve Milli Ordu'nun etkinliğinin artırılması ve Esed rejimine yönelik daha anlamlı bir baskının ortaya çıkması da mümkün görünüyor.”