Putin, Özbekistan'ın Semerkant şehrinde yapılan Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi sonrasında Rus basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Onlarca yıldır Batı ülkelerinde hem Sovyetler Birliği'nin hem tarihi Rusya'nın hem de bugünkü Rusya'nın çöküşü düşüncesinin sürekli olarak işlendiğini anlatan Putin, günümüzde Rusya'nın parçalanması için Ukrayna'nın kullanılması fikrinin ortaya çıktığını bildirdi.
Bu yüzden Ukrayna'da "özel askeri operasyon" başlattıklarını dile getiren Putin, ABD önderliğindeki Batılı ülkelerin amacının Ukrayna'yı Rusya karşıtı alan haline getirerek kendilerini tehdit etmek olduğunu ifade etti.
- RUSYA'NIN SİVİL ALTYAPILARINA VERİLEN ZARARLARA KARŞI ÖLÇÜLÜ TEPKİ
Rusya'nın sivil altyapılarına zarar vermeye yönelik Ukrayna'nın girişimlerine karşı "ölçülü" tepki gösterdiğini kaydeden Putin, Rus ordusunun bazı uyarı niteliğinde hassas saldırılarda bulunduğunu söyledi.
Rusya'da, nükleer santraller etrafında ve Ukrayna'da Rus kontrolündeki bölgelerdeki "terör saldırısı" girişimlerinde bulunulduğunu kaydeden Putin, olayların olumsuz gelişmesini engellemek için her şeyi yapacaklarını vurguladı. Putin, "Durum bu şekilde gelişmeye devam ederse cevap daha ciddi olacaktır." dedi.
-"DONBAS'TAKİ SALDIRI OPERASYONLARIMIZ DURMUYOR"
Kiev yetkililerinin, Rus ordusuna karşı Ukrayna'da aktif bir karşı saldırı operasyonu başlattıklarını ve yürüttüklerini açıkladıklarını hatırlatan Putin, "Bu nasıl uygulanacak ve nasıl sonuçlanacak göreceğiz." dedi.
Ukrayna'daki Rus birliklerinin eylemlerine ilişkin de bilgi veren Putin, planda yeniden bir düzenlemeye gidilmeyeceğini ve ana görevin değişmediğini vurguladı.
Esas hedefin "Donbas topraklarının tamamen kurtarılması" olduğunu dile getiren Putin, "Ukrayna ordusunun karşı taarruz girişimlerine rağmen iş devam ediyor. Donbas'taki saldırı operasyonlarımız durmuyor, devam ediyor. Yavaş bir tempoyla ilerliyorlar, ancak Rus ordusu yavaş yavaş, sürekli yeni bölgeleri alıyor." dedi.
Ayrıca Putin, Rus ordusunun tam kapasite değil, sadece sözleşmeli askerleri kullanarak savaştığına dikkat çekti.
Ukrayna'nın güvenlik garantilerine ilişkin bir taslak belge yayımladığının hatırlatılması üzerine Putin, daha önce güvenlik ilkeleri ve Rusya'nın güvenliğini sağlamaya yönelik bulundukları önerilere kimsenin tepki vermeyi gerekli görmediğini anımsatmak istediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine uzun süredir sürekli Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmesi teklifinde bulunduğunu anımsatan Putin, Erdoğan'ın gıda sorunun çözümü dahil olmak üzere durumun normalleşmesine önemli katkılarda bulunduğunu ifade etti.
- "DURUM KÖTÜYSE KUZEY AKIM 2 YAPTIRIMLARINI KALDIRIN"
Rusya Devlet Başkanı Putin, Avrupa Birliği'nin (AB) enerji krizi konusunda Rusya'yı suçlamasına tepki göstererek, "Avrupa'daki enerji krizi, özel askeri operasyonun başlamasıyla değil, çok daha önce başladı. Bu tür suçlamalar, AB'nin kendi ülkelerindeki öfkeli vatandaşlarından korunmasını sağlamak için gerekiyor." dedi.
Rusya'nın Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatının Polonya'nın yaptırımları ve Ukrayna'nın üzerinden geçen gaz miktarını azaltması nedeniyle etkilendiğini anlatan Putin, Avrupa'nın yeşil enerji dönüşümü için hidrokarbon kaynakların kullanımını gereğinden fazla hızlı azaltmaya çalışarak da hata yaptığını söyledi.
Avrupa'nın enerji kriziyle mücadelede Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattına yönelik yaptırımları kaldırabileceğini belirten Putin, "En nihayetinde, eğer durum sizin için çok kötüyse, yıllık 55 milyar metreküp kapasiteye sahip Kuzey Akım 2'ye yönelik yaptırımlarını kaldırın. Sadece düğmeye basın ve sevkiyatlar başlar." ifadesini kullandı.
Ukrayna'dan tahıl sevkiyatlarına ilişkin de Putin, "Ukrayna'dan tahıl sevkiyatlarını ABD şirketleri yapıyor. Ukrayna'daki araziler ABD'li şirketlere uzun süre önce satılmış. Gübrelerimize yönelik yaptırımların kaldırılması da önemli ancak navlun, sigorta, para transferleri, limanlarımıza giriş yasağı hala devam etmektedir." diye konuştu.
Vladimir Putin, Avrupalı ülkelerin sömürgecilik felsefesiyle yaşamaya devam ettiklerini söyleyerek, "Başkalarının pahasına yaşamaya alışmışlar ve pratik günlük siyasetlerinde hala bu paradigmadan kurtulamıyorlar. Ancak artık daha medeni davranmanın zamanı geldi." değerlendirmesini yaptı.