Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kuzey Kore lideri Kim Jong Un dün ilk kez Vladivostok'ta bir araya geldi. İki liderin görüşmesinde ikili ilişkilerin yanı sıra Kore Yarımadası'ndaki durum ele alındı. Alman Mittelbayerische Zeitung gazetesi, Kore Yarımadası'ndaki sorunların sadece uluslararası düzeyde çözülebileceğine dikkat çekiyor.
"Putin ve Kim, Kore sorununa Güney Kore'nin de katılmı ile özellikle ABD ve Çin'in öncülüğünde sadece uluslararası düzeyde çözüm sağlanabileceğini biliyor. Gerçekte yapısal olarak zayıf devletlerin güçlü liderlerinin tek bir hedefi vardı: Dünya siyasetindeki varlıklarını göstermek istiyorlardı. Resimler de verilen mesajdı ve şunu söylüyorlardı: Buraya bakın, biz müzakere yapabilecek durumdayız. Gerçi bizim Amerikalılara, Çinlilere ve Güney Korelilere ihtiyacımız var. Ama sizin de bize ihtiyacınız var.”
“PUTİN ULUSLARARASI
HUKUKA PEK DİKKATE ALMIYOR”
Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung'ta da Putin ile Kim'in yaptığı görüşme ele alınıyor.
"Putin'in Kore Yarımadası'ndaki ihtilafın güçlü olanın hukukuna değil, sadece uluslararası hukuka uyulması ile çözülebileceğini söylemesi, adeta alay etmeye benziyor. Gerçi Amerikan başkanına yönelik bu sözler doğru. Ama Putin'in kendisi uluslararası hukuku pek dikkate almıyor ve Ukrayna'da veya Suriye'de güçlü olanın hukukunu uyguluyor. Eğer Putin, Kore sorununun çözümünde yapıcı bir rol oynamaya hazırsa, bu memnuniyetle karşılanır. Ama bunun başarı garantisi bulunmuyor. Trump ve Kim gibi Putin de her zaman için kötü sürprizler oluşturabilir.”
Halle'de yayımlanan Mitteldeutsche Zeitung'ta da aynı konu işleniyor.
"Kim açısından Putin ile temas kurmak, Pekin'in yanı sıra ikinci bir hami bularak, seçenekleri genişletmek ve Trump'ı belirli bir tutum izlemeye zorlamak için bir avantaj sağladı. Ama Vladivostok ziyareti sırasında şimdilik sadece iyi niyet mesajları verildi. Kuzey Kore, prensipte nükleer silahlardan arınmaya hazır olduğunu duyursa da, bu konuda henüz çok az şey yaptı. Bu konuda ilerleme sağlanması için bütün tarafların çaba göstermesi gerekiyor. Küçücük adımlar olsa bile. Birinin başlaması lazım.”