Başkent Tahran'da düzenlenen Sigorta ve Gelişim Konferansı'nda konuşan Ruhani, nükleer anlaşma ve eski ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi verdi.
New York'a 2013 yılında yaptığı ziyaret sırasında dönemin ABD Başkanı Obama'nın kendisiyle telefonda görüşmek istediğini aktaran Ruhani, "ABD Başkanı (Barack Obama) ile müzakerelerle ilgili telefon görüşmesi yaptım. Bu telefon görüşmesini ilk defa kamuoyu ile paylaşıyorum" dedi.
KISA AMA ETKİLİ BİR KONUŞMA
Kendisinin Obama ile görüşme konusunda tereddüt ettiğini ancak danışmanlarının tamamı bu talebe cevap verilmesi yönünde görüş bildirince kabul ettiğini dile getiren Ruhani, şunları kaydetti:
"New York'u terk etmeden önce, ABD Başkanı (Barack Obama) kaldığım otele telefon açtı ve ben de cevap verdim. 15-20 dakika süren bu kısa konuşma, müzakere treni için çok güçlü bir lokomotif görevi gördü. Biz kendisine çerçeveyi aktardık o da (Obama) müzakereler için 3 konuyu gündeme getirdi. Ona 3 konuda müzakereye hazır olmadığımızı ancak nükleer anlaşma konusunu doğru bir şekilde yürütürse daha sonra 2'nci ve 3'üncü mevzuları da gündeme alacağımızı söyledim."
Bu görüşme sayesinde 100 günden daha az bir süre içinde geçici Cenevre Anlaşması'nı yaptıklarını, yaptırımların birçok alanda kalktığını ve bankalarda bloke edilen paraların aylık 700 milyon dolar şeklinde İran'a ödenmeye başladığını ifade eden Ruhani, kendileri için en önemli kazanımın uranyum zenginleştirme hakkını elde etmeleri olduğunu belirtti.
Ruhani, nükleer anlaşmayı 2014 yılında da sonuca ulaştırabileceklerini ancak Suudi Arabistan ve İsrail'in baskıları nedeniyle bunun 2015'e ertelendiğini ileri sürdü.
RUHANİ: TEPKİ ALACAĞIMI BİLİYORDUM
ABD Başkanı Donald Trump'ın aldatıldığını iddia eden Ruhani, "Trump, anlaşmadan çıkıp yaptırım uygularsa İran çöker ve adı tarihte kalıcı olur düşüncesi ile aldatıldı" dedi.
ABD'nin 2015'te yapılan nükleer anlaşmayı çiğnediğini söyleyen Ruhani, Washington yönetimin anlaşmaya geri dönmesi halinde Beyaz Saray'la görüşmeye hazır olduğunu yineleyerek, şunları kaydetti:
"Slogan atıp müzakere yapmıyoruz demek kolaydır fakat önemli olan halkın şartlarını iyileştirmektir. Müzakere yaptığında da konuşmalı, tartışmalı, kavga etmeli ve delil getirmelisin. Peşinen müzakere yapmıyorum ve yaptırımlar kalıcı olsun denilebilir. O zaman tüm bölge, dünya ve İran zarar görür. New York'ta ABD Başkanı'nın telefonuna cevap verdiğimde Mehrabad'da bazı aşırıların ayakkabı fırlatacağını biliyordum fakat önemli olan vicdanımın rahat olmasıydı."
Ruhani, 1979'daki devrimden sonra ilk defa 2013 yılında İran ile ABD dışişleri bakanları arasında görüşme ve müzakereler başladığını hatırlatarak bunun "çok büyük bir adım olduğunu" söyledi.
"MÜZAKERELER İÇİN KAPIMIZ AÇIK"
İran Cumhurbaşkanı son olarak "Şimdi de müzakerelere kapıları kapatmadık. Onlar yaptırımları kaldırmaya hazırsa biz de P5+1 ülkelerinin liderleriyle görüşmeye hazırız. Bunu açıkça ilan ettik. Tekrar söylüyorum yaptırımlar kalktığında P5+1 liderleri görüşebilir, bu konuda sorun yok" ifadelerini kullandı.