Ruhani: İran devrimi, tek bir mezhebe ait değildir
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, 'İran devrimi, tek bir mezhebe ait değildir. İran halkı ve ülkedeki tüm mezhepler, devrimde geniş bir şekilde yer almış ve devrimin ortağı olmuştur.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-05-13 23:38:53

Güncelleme Tarihi: 2019-05-13 23:38:53

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran devriminin tek bir mezhebe ait olmadığını, ülkedeki tüm mezheplerin bu süreçte geniş bir şekilde yer aldığını ve devrimin ortağı olduklarını söyledi.

Başkent Tahran'da Ehli Sünnet mezhebine mensup alim ve kanaat önderleriyle iftarda bir araya gelen Ruhani, ülkedeki farklı mezhep ve kavimlerin haklarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Ruhani, hükümetin temelinin tüm kavimler ile mezheplerin toplumsal konumlarının korunmasına dayandığını belirterek, bu unsurların yönetimde aktif bir şekilde yer almaları gerektiğini ve bu hususu daha önce de defalarca dile getirdiğini ifade etti.

Ehli Sünnet mensuplarının tüm sahalarda aktif olduğunu ve seçim zamanlarında sandık başına giderek kendi temsilcilerini seçtiğini hatırlatan Ruhani, "İran devrimi, tek bir mezhebe ait değildir. İran halkı ve ülkedeki tüm mezhepler, devrimde geniş bir şekilde yer almış ve devrimin ortağı olmuştur. Bunlar ülkenin ve devrimin sahipleridir." değerlendirmesinde bulundu.

"İRAN HÜKÜMETİ VE SİSTEMİ, SÜNNİLERİ ÜLKENİN SADIK KORUYUCULARI OLARAK GÖRÜYOR"

Ruhani, kendi hükümetleri döneminde Sünnilerin muhtelif siyasi ve toplumsal alanlardaki varlığının artığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Ehli Sünnet kardeşlerimizden 2 tanesi büyükelçi olarak görev yapmakta. İran hükümeti ve sistemi, Sünnileri ülkenin sadık koruyucuları olarak görüyor. Sınırlardaki eyaletlerde Ehli Sünnet mensupları, devrimin başından bu güne kadar İran'ın vefalı destekleyicileri oldular ve öyle kalacaklar."

SÜNNİ ALİMDEN MEZHEPLERE ÖZGÜRLÜK ALANLARININ GENİŞLETİLMESİ TALEBİ

İran'ın önde gelen Sünni alimlerinden Mevlevi Abdulhamid İsmailzehi de, mezheplere özgürlük alanlarının genişletilmesinin ve Sünnilerden liyakat sahibi olanların daha fazla istihdam edilmesinin halkın birliğine hizmet edeceğini belirterek, "İran mezhep ve kavimlerin birliğiyle oluşmuştur. Bu kavim ve mezheplerin haklarına riayet edilmesi ve muhtelif alanlarda yönetime daha fazla ortak edilmeleri, birliğimizi kalıcı hale getirebilir ve milli güvenliğimizi temin edebilir." görüşlerini paylaştı.

İran'ın müzakere ehli bir devlet olduğuna dikkati çeken İsmailzehi, "Peygamberimiz en sert düşmanıyla bile müzakere için oturuyordu. Biz de müzakere ehliyiz ve hak ile hukukumuzu her yerde müdafaa etmeliyiz." dedi.