Son olarak Pazartesi günü Ukrayna'nın Türkiye'den satın aldığı SİHA'ların Rusya sınırında uçtuğunu duyuran Rus medyası, bir adım daha ileri giderek bu kez savaş için tarih verdi.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin Donbas'taki Rus ayrılıkçılara karşı saldırıya geçtiğini öne süren Rus medyası, saldırıdan birkaç gün önce ise ABD drone'larının bölgede görüldüğünü yazdı.
Yerel medya ABD'ye ait bir RQ-4A Global Hawk'ın Kırım bölgesinde alışılmadık bir uçuşa imza attığını aktarırken, Ukrayna ordusunun Nisan ayının ikinci yarısında saldırıya geçeceğini ileri sürdü. Rus ordusuna ait resmi televizyon Zvezda ise bambaşka görüntüleri ekrana getirdi.
Resmi televizyon Zvezda, tansiyonun yükseldiği Mart ayı sonundan bu yana ordu birliklerinin Ukrayna sınırı ve 2014'te el konulan Kırım'da düzenledikleri tatbikatları yayınlıyor.
BU KEZ SAVAŞ UÇAKLARI HAVALANDI
Hafta sonunda Rus savaş gemilerinin Karadeniz'de füzeler ateşlediğini bildiren resmi televizyon, bu kez Karadeniz'e doğru havalanan savaş uçaklarının gövde gösterisine giriştiğini duyurdu.
Habere göre, Güney Askeri Bölgesi'ne ait jetler ve Karadeniz Filosu'ndaki savaş uçakları birlikte kalkış yaptı. Zvezda, Su-27SM, Su-30SM, Su-24M ve Su-34'lerden oluşan saldırı grubunun düşman hedefleri yok ettiğini bildirdi.
KUZEY KUTBU'NDAN BOMBAYI PATLATTI
Kuzey Kutbu'na çok yakın konumdaki Murmansk'ta donanma birliklerini denetleyen ve nükleer füze altyapısının Eylül'de hazır olacağını söyleyen Savunma Bakanı Sergey Şoygu ise, bombayı patlattı.
ABD ve NATO'nun Rusya'nın Avrupa sınırlarına asker sevk ettiğini belirten Şoygu, NATO'nun Moskova'yı tehdit etmesi halinde askeri karşılık verileceğini söyledi, Karadeniz ve Baltık Denizi'ni işaret etti.
Moskova'nın bütün dikkatini Karadeniz ve Baltık Denizi'ne verdiğini aktaran Savunma Bakanı Şoygu, halihazırda NATO'nun 40 bin asker ve aralarında stratejik silahların da bulunduğu 15 bin ekipmanı Rus sınırına konuşlandırdığını savundu.
ABD'nin Türkiye'ye başvurup İstanbul Boğazı'ndan Karadeniz'e savaş gemilerini yollayacağını açıklaması, Rusya'yı küplere bindirdi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Washington'dan Kırım ve Rusya'dan uzak durmasını istedi.
Karadeniz'e girecek ABD gemilerinin bir 'provokasyon' olduğunu savunan Ryabkov, şöyle konuştu: "ABD savaş gemilerinin kıyılarımız yakınlarında kesinlikle hiçbir işi olamaz. Bu yaptıkları, düpedüz provokasyondur. Yaptıkları, kelimenin gerçek manasıyla provokasyon.
Zira gücümüzü sınıyor, sinirlerimize oynuyorlar. İstediklerini alamayacaklar. ABD donanma güçleri kendi konuşlanma yerlerinden binlerce mil uzağa gidiyorlarsa, burada kesinlikle jeopolitik unsurlar mevcuttur."
NATO'DAN RUSYA'YA NET MESAJ: DERHAL...
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitry Kuleba, bugün Brüksel'de NATO'yu ziyaret ediyor ve Genel Sekreter Jens Stoltenberg ile görüşüyor. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin de Rusya gündemiyle Brüksel'e geliyor.
Görüşme başlamadan kameralar karşısına geçen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Moskova'dan Ukrayna sınırına askeri yığınağını derhal durdurmasını ve Ukrayna topraklarındaki unsurlarını geri çekmesini istedi.
Tüm gözler Belçika'nın başkentinde yapılacak basın toplantısına çevrilirken, Rus medyasındaki dikkat çeken haberlerde Moskova'nın en çok korktuğu senaryonun gerçekleşme ihtimalinin arttığını gösteriyor: 'Ukrayna NATO'nun yeni üyesi olabilir!'
ABD'nin Ukrayna'ya destek için Karadeniz'e savaş gemileri göndereceğini hatırlatan yerel medya, Kiev yönetiminin 1949'da kurulan Kuzey Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılmasının masada olduğunu yazdı.
Rus medyasına göre ayrıca, Vladimir Putin'in sınıra bir ordu yığması ve füzeler yerleştirmesinin ardından korkuya kapılan Kiev yönetimi Batılı ülkelerden Rusya'ya karşı harekete geçmesini istiyor.
ABD'den ise krize ilişkin her gün yeni bir açıklama yapılıyor. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Rusya'nın Ukrayna sınırına asker yığmasını "Bölgedeki gelişmelerden dolayı endişeliyiz. Hafta sonu boyunca Rus güçlerinin bölgede artan saldırganlığını izledik" sözleriyle değerlendirdi.
Dışişleri ve savunma bakanlarının bugün Brüksel'de olacağını hatırlatan sözcü Psaki, ayrıca Washington'ın Kiev yönetimiyle birçok seviyede iletişim halinde olduğu bilgisini verdi.
GERGİNLİĞİN ADINI KOYDU
Romanya medyasından Contributors için yazan siyaset bilimci Valentin Naumescu, Rusya ile Ukrayna arasında süregelen gerginliğin adını koyuyor: "Biden yönetiminin Rusya'yla yürütülen güç savaşının bu aşamasında uygulayabileceği ve Doğu Avrupa'daki koşulların yanı sıra Moskova'nın Avrupa'daki nüfuzunu kökten değiştirecek hızlı, acımasız ve stratejik açıdan ustaca bir hamle varsa o da budur: NATO zirvesi sırasında Ukrayna'yı Kuzey Atlantik İttifakı'na katılmaya davet etmek....
Rusya ile Batı arasındaki bu müzmin oyunda yapılacak böylesi bir hamle, Putin'in 2008'den bu yana inşa ettiği 'stratejik yapıyı', yani Rusya'nın Batı'nın 'saldırganlığı' karşısında güvenlik garantisi olarak gördüğünü ilan ettiği talihsiz 'tampon bölgeyi' bozabilir."
EŞİ BENZERİ OLMAYAN GÖRÜNTÜ
Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy'nin geçen hafta cephe hattına yaptığı ziyarette yanında olan CNN International muhabiri Matthew Chance, eşine az rastlanır görüntülerin yer aldığı özel bir habere imza attı.
Zelenskiy ile birlikte helikopterle cephe hattının en ön safına giden kıdemli uluslararası muhabir Chance, sıcak bir çatışmanın çıkmasından korkulan sıfır noktasındaki siperleri ekrana getirip 20. yüzyılın ilk zamanlarını hatırlatan bir manzara olduğunu söyledi.
Zelenskiy, muhabir Chance ve silahlı askerler Rus yanlısı ayrılıkçıların keskin nişancı ateşlerine açık bir alana geldiklerinde ise hep birlikte koşmaya başladı, bu anlar CNN kameramanı tarafından görüntülendi.
Ukrayna lideri CNN muhabirine koşmasını söylüyor ve tüm ekip yaklaşık 20 saniye boyunca bir kurşuna hedef olmamak için zikzak çizerek koşuyor. Matthew Chance, cephede başkanın bile güvende olmadığını söylüyor.
ABD SAVAŞ GEMİLERİ KARADENİZ'E GEÇECEK
Kiev yönetiminin yanında yer alan ABD, resmi destek açıklamalarının ardından ilk somut adımı atarak iki savaş gemisinin bu hafta Karadeniz'e geçeceğini Türkiye'ye bildirdi. 1936 tarihli Montrö Sözleşmesi hükümleri gereği, ABD'nin savaş gemilerini Karadeniz'e göndermeden 15 gün önce Türkiye'ye bildirimde bulunması gerekiyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, Rusya'yı bir kez daha açık bir şekilde uyardı, Moskova'nın Ukrayna'ya karşı 'saldırgan ya da pervasız' bir şekilde hareket etmesi halinde bunun bedeli olacağını söyledi.
Blinken, "Ukrayna sınırında, Rusya'nın ilk işgal yaptığı zaman olan 2014'ten bu yana görülen en fazla asker yığınağı var. Bu nedenle de Avrupa'daki ortaklarımız ve müttefiklerimizle yakın temas ve iş birliği halindeyiz. Başkan Joe Biden bu konuda net. Rusya, pervasız ya da saldırgan bir şekilde hareket ederse bunun bedeli ve sonucu olur" dedi.
ABD'Lİ ASKERİ ATEŞE CEPHE HATTINDA
Ukrayna Savunma Bakanlığı, ABD'li yetkililerin ülkenin doğusundaki cephe hattını ziyaret ettiğini açıkladı. Askeri ateşe Albay Brittany Stewart, ziyarette Washington'ın Rusya tehdidinden derin endişe duyduğunu söyledi.
Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy de hafta içinde Donbas cephesine bir ziyaret gerçekleştirmiş ve Twitter hesabından "Başkomutan olarak bu zor zamanlarda Donbas'ta askerlerimizin yanında olmak istiyorum" mesajını paylaşmıştı.
ASKER SAYISI 100 BİNİ BULDU
Amerikalı yetkililer, Rusya'nın Ukrayna sınırında 2014'ten bu yana hiç bu kadar fazla sayıda asker konuşlandırmadığını söylüyor. Ukrayna ordusunun Mart ayı sonundaki tahminine göre, sınıra hareket eden Rus askerlerin sayısı yaklaşık 20 bindi.
'KILIK DEĞİŞTİREN BİR İNTİHAR HAPI'
Rusya Devlet Başkanlığı İdaresi Başkan Yardımcısı Dmitriy Kozak, Ukrayna'nın ülkenin doğusundaki Donbas bölgesindeki gelişmelere, gerekirse vatandaşlarına yardım etmek için müdahale edebileceğini söyledi. Dmitriy Kozak, "Her şey, yangının ne kadar büyük olacağına bağlı. Çatışmaların şiddetlenmesi Ukrayna için sonun başlangıcı olabilir" dedi.
Moskova'dan son günlerde yapılan açıklamalarla benzer tonda konuşan Kozak, "Eğer Devlet Başkanımız Putin'in dediği gibi Donbas'ta bir Srebrenitsa senaryosu yaşanırsa, görünen o ki oradaki vatandaşlarımızı korumak zorunda kalacağız" diye konuştu.
Rusya'nın resmi televizyonu RT 'Ukrayna'nın NATO fantazisi kılık değiştiren bir intihar hapı' başlığını kullandı, Ria ise 'Kim ve neden Ukrayna'nın NATO'ya katılmasını konuşarak Rusya'yı provoke ediyor?' başlığıyla bir haber yayınladı.
ABD'NİN ARTAN ENDİŞELERİ
Son günlerde üst üste açıklamalar yapan Beyaz Saray, Doğu Ukrayna'da artan Rus askeri varlığının NATO müttefikleriyle görüşüldüğünü açıkladı. Washington'ın bölgede yaşananları Rusya'nın artan saldırganlığı olarak gördüklerini kaydeden Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, "Rusya'nın şu anda Ukrayna sınırında 2014'ten bu yana hiç olmadığı kadar çok birliği var" diye konuştu.
Rusya'yla Ukrayna arasında son haftalarda gerginliğin artmasının ardından geçtiğimiz haftalarda ABD Başkanı Joe Biden, Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Savunma Bakanı Lloyd Austin, Genelkurmay Başkanı Mark Milley ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Ukraynalı meslektaşlarını aramışlar ve Washington'un Kiev'e destek mesajını iletmişlerdi.
Rus nüfus ve Rusya yanlılarının ağırlıkta olduğu Donbas bölgesinde (Donetsk ve Lugansk) tek taraflı bağımsızlık ilan edilmesinin ardından, Rusya yanlısı ayrılıkçılar ile Ukrayna ordusu arasında çatışmalar 2014'ten bu yana aralıklı olarak devam ediyor.
Son haftalarda Rusya yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasındaki çatışmalar yoğunlaşırken, Moskova'nın sınırın diğer tarafındaki askeri varlığını artırması iki ülke arasında sıcak çatışmaya yönelik endişeleri doruk noktasına çıkardı.
Ukrayna Ordusu, Perşembe günü bir askerin daha hayatını kaybettiğini, böylece bu yılın başından bu yana öldürülen Ukrayna askerlerinin sayısının 25'e çıktığını açıkladı. 2020 yılında toplam 50 Ukrayna askeri hayatını kaybetmişti.
Donbas krizinin çözümüne ilişkin müzakereleri Rusya, Ukrayna ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) oluşan Üçlü Temas Grubu yürütüyor. Taraflar arasındaki en son kapsamlı ateşkes, Temmuz 2020'de sağlanmıştı.
Ukrayna Parlamentosu, yedi yıl önce Kırım'ın ilhakı ve Donbas'taki gelişmeler sonrası Rusya'yı 'saldırgan' ülke olarak nitelendiren yasayı onaylamıştı. Vladimir Zelenskiy de, iki hafta önce Kırım'ın kurtarılmayı amaçlayan Askeri Güvenlik Stratejisi'ni onaylamıştı.