Rus basını, Erdoğan-Putin zirvesini nasıl gördü?
Soçi’de dün Putin ile Erdoğan arasında gerçekleşen ve 3 saate yakın süren zirvenin başına ve sonunda iki lider kamuoyuna “yapıcı ve sıcak mesajlar” verirken, Rus basınına yansıyan ilk yorumlarda da görüşmenin olumlu geçtiği değerlendirmesi öne çıkıyor.

Oluşturma Tarihi: 2021-09-30 11:02:32

Güncelleme Tarihi: 2021-09-30 11:02:32

Soçi'de dün Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gerçekleşen ve 3 saate yakın süren zirvenin başına ve sonunda iki lider kamuoyuna “yapıcı ve sıcak mesajlar” verirken, Rus basınına yansıyan ilk yorumlarda da görüşmenin olumlu geçtiği değerlendirmesi öne çıkıyor.

Resmi haber ajanslarından TASS'ın görüştüğü Rus uzmanlar, zirvenin ardından yansıyan çok sınırlı bilgiye rağmen, liderlerin gündemin en önemli konularını “yapıcı ve verimli bir şekilde” ele almayı başardıklarını belirtiyorlar.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi Başkanı Andrey Kortunov, tarafların "birçok konu çok hassas nitelikte olduğu için” zirvenin ardından basın toplantısı düzenlememe kararı aldıklarını belirtti.

Kortunov, "Rus-Türk ilişkileri liderlerin kişiliğinde, büyük ölçüde iki lider arasındaki ilişkilere dayanıyor ve buna fazlasıyla bağlı. Bu nedenle, görüşmelerde önce en üst düzeyde bir karşılıklı anlayışın sağlanmasının gerekliliğinde mutabık kalındı ve sonra muhtemelen bir tür anlaşma sağlandı. Sanırım bunu bir dizi diplomatik anlaşma takip edecek. Muhtemelen, tarafların mutabık kaldıkları, hemen şimdi ifşa etmek istemeyecekleri pek çok konu var” diye konuştu.

Suriye konusunda Putin ve Erdoğan'ın yakında daha somut anlaşmalara varabileceklerini savunan Kortunov, "Suriye sorununda bir ölçüde siyasi uzlaşmaya varılırsa, bu zamanla daha spesifik anlaşmalara dönüştürülebilir ve belki dışişleri ve savunma bakanlarının karşılıklı ziyaretlerini görebiliriz”dedi.

Rus uzman, iki liderin İdlib konusunda daha önce birbirlerine verdikleri taahhütleri büyük olasılıkla yeniden teyit ettiklerini söyledi.

Valday Uluslararası Tartışma Kulübü Başkanı Andrey Bıstritski ise, zirvede ekonomik işbirliği konusundaki müzakerelerin verimliliğine dikkat çekti. Bıtristki'ye göre, özellikle Avrupa'nın Rusya'dan uzun vadeli gaz alımlarındaki “yanlış hesapları” yüzünden karşılaştığı zor duruma rağmen, Türkiye Rusya ile bu alanda işbirliğine devam etmekte kararlı.

Rus uzman, Erdoğan'ın Ruslara Türkiye'nin turizm sektörüne ciddi destekleri için samimi teşekkürüne de dikkat çekti. Ayrıca Erdoğan'ın askeri-teknik işbirliği konusuna değinerek, "Türkiye'nin savunma politikasında NATO'dan bağımsız olduğunu Batı'ya bir kez daha net bir şekilde ifade ettiğini ve bu alanda Rusya ile Türkiye arasındaki en iyi ilişkilere vurgu yapmasını” önemli bir işaret olarak yorumladı.

İzvestiya'nın haber analizinde, “Türkiye'nin 2015 yılında Su-24 bombardıman uçağını düşürmesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan en zorlu dönem sona ermiş olsa da, Rusya ile Türkiye arasındaki pek çok noktadaki anlaşmazlıklar ortadan kalkmadı” vurgusu yapıldıktan sonra şu görüşe yer verildi:

“Bu sorunları anlamak için, Türk liderin New York'taki BM Genel Kurulu'nda, ülkesinin Kırım'ı Rusya'nın bir parçası olarak tanımadığını ve Moskova'nın eylemlerini yarımadanın ilhakı olarak gördüğünü yinelediği son konuşmasını hatırlamak yeterli. Diğer yandan Rusya ve Türkiye'nin bölgesel nitelikteki birçok sorunun çözümünde ortak bir zemin bulmak için bazen çok yoğun çaba sarf etmesi gerekiyor. Bununla birlikte iki ülke de, sadece partner ilişkisinin ekonomik yararının değil, aynı zamanda uluslararası arenada istikrar için diyaloğun öneminin farkına vararak çelişki ve anlaşmazlıkların üzerinde durmamaya çalışıyor."

Yeni Türkiye Araştırmaları Merkezi Direktörü Yuri Mavaşev ise, İzvestiya'ya zirve sonrası yazdığı analizde, Erdoğan'ın son çıkışlarını “Biden'den uzaklaştı” başlığı ile yorumladı. Mavaşev, “Aslında Rus-Türk ilişkilerinde hala yeterince çelişki var. Zamanla yenilerinin ortaya çıkabileceği gerçeği de göz ardı edilemez. Ama önemli olan, uluslararası baskıya rağmen Moskova ve Ankara'nın işbirliği yolunda ilerliyor olmasıdır. Oysa Ankara ile Washington arasında giderek uçuruma sürüklenen ilişkiler için aynı şey söylenemez” dedi.

Federal TV'lerden 5. kanalın analisti Viktor Sineyok ise, "Rusya ve Türkiye liderleri arasındaki görüşmeler, dünyanın en çok beklenen siyasi olaylarından biri haline geldi” diye başladığı yazısında, “Erdoğan'ın uçağı Soçi'ye inerken hava bulutluydu. Ancak Putin, Erdoğan'ı güneşin altında, konutunda karşıladı” dedi.

Federal Haber Ajansı FAN'a konuşan askeri uzman Boris Rojin ise, iki ülke liderleri arasında Suriye konusunda bazı anlaşmalara varılmış olabileceği yorumunu yaptı. Rojin, “Bir süre sonra bazı ilerlemeler kaydedilebilir. Türkiye, bazı karakollarını kuzeye çekerek, kontrol hattını değiştirebilir. Ya da terör örgütü Hayat Tahrir el-Şam Ankara'nın taleplerine uymazsa, Suriye M5 otoyolunun güneyine operasyon yapabilir. Ama yine de, taraflar bunu önceden ilan etmeyecektir. Böyle bir senaryo gerçekleşirse asıl sonuçları göreceğiz” dedi.

“Her iki tarafta da İdlib konusunda müzakere yapılması gerektiğinde mutabık” diyen Rojin, Ankara'nın Beşar Esad yönetimiyle doğrudan ilişki konusundaki olası tavizinin önemli bir rol oynayabileceğini, Erdoğan bu adımı atarsa, Türkiye'nin bazı yükümlülüklerini yerine getirmesini geciktirmesi konusunda Rusya'nın daha az baskı yapabileceğini savundu. Rus uzman, "Çünkü Moskova'nın bakış açısına göre, böyle bir temas, Esad'ın daha fazla uluslararası meşruiyet kazanması için çok önemli” diye konuştu.

Ayrıca Boris Rojin'e göre, Moskova ve Ankara'nın bir ortak bir hedefi daha var: ABD güçlerinin bölgeden çekilmesini sağlamak. Askeri gözlemci , "Rusya ABD'nin geri çekilmesini Suriye'nin kurtuluşu olarak görürken, Erdoğan bunu kuzeydoğu topraklarında Amerika'nın Kürt ayrılıkçılara verdiği destek sorununun ortadan kaldırılması olarak görüyor” dedi.

FAN'ın haberinde, "Görüşmeler, her şeye rağmen karşılıklı saygı ve işbirliği ruhu içinde en dostane atmosferde gerçekleşti” denildi.

Kaynak: turkrus