Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kıtada zarar gören Fransa imajının sorumlusu olarak Rusya, Çin ve Türkiye'yi gösterse de Afrika'daki Fransız karşıtlığının tarihi, 1980'lere dayanıyor.
BURKİNA FASO'NUN ÖNCÜLÜĞÜ
Batı Afrika'da "Fransız karşıtlığı" fikrinin en somut temelleri, Burkina Faso'nun efsanevi lideri Thomas Sankara tarafından 1980'lerde atıldı.
Emperyalizm karşıtı söylemleriyle tanınan Sankara'nın 1986'da başkent Vagadugu'yu ziyaret eden dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand'a sömürgecilik dönemine ilişkin yönelttiği eleştiriler, Mitterand'ın da Sankara'ya verdiği karşılık, Afrika ile Fransa arasındaki ilk ciddi "soğukluk" olarak tarihe geçti.
2000'LERDE ARTAN FRANSIZ KARŞITLIĞI
Sankara ve Mitterand'ın arasındaki söz düellosundan yaklaşık 20 yıl sonra kıtada Fransız karşıtlığı, bu sefer Fransa'nın Afrika'daki "en yakın dostu" Fildişi Sahili'nde ortaya çıktı.
Fransa'nın Afrika politikasını tanımlayan "Françafrique" (Fransız Afrikası) teriminin doğduğu ülke Fildişi Sahili'nde, Fransız karşıtı sokak eylemlerinin fitili 2000'lerde bir öğrenci grubu tarafından ateşlendi.
Bu dönemin önemli siyasi figürlerinden Charles Ble Goude'nin "Her Fildişi Sahili vatandaşına bir Fransız" sloganıyla daha da yükseldi.
Fransız iş yerlerinin yağmalandığı bu dönemde, Fransız gazeteci Jean Helene'nin 2003'te öldürülmesi gerginliği iyice artırdı.
SENEGAL VE SAHEL'DE KABARAN ÖFKE
Fransız karşıtlığı, 2021'de bölgenin en stabil ülkesinde hiç beklenmedik şekilde yeniden sokağa indi.
Senegal'de muhalif lider Ousmane Sonko'nun Mart 2021'de gözaltına alınmasıyla başlayan sokak olaylarında, öfke bir anda Fransız iş yerlerine yöneldi.
Sonko, tecavüz suçlamasıyla gözaltına alınsa da "Fransa karşıtı" görüşleri nedeniyle destekçileri, Fransız marketleri yağmaladı ve benzin istasyonlarını ateşe verdi.
Fransa'nın Sahel'deki başarısız askeri operasyonları, 2020'den itibaren Mali ve Burkina Faso'da üst üste yaşanan darbeler de Fransa'ya olan nefreti derinleştirdi.
Mali'de 2021'de darbeyle başa gelen Cumhurbaşkanı Assimi Goita'nın ülkedeki Fransız askeri varlığını sorgulaması Fransa'yı zor durumda bıraktı.
Mali, bölgede Rusya ile yakınlaşırken halk da Fransa'nın Mali'den ayrılması için eylemler düzenlemeye başladı.
Bu eylemler sadece Mali'ye değil, Fransa'nın askeri üslerinin olduğu Nijer ve Burkina Faso'ya da sıçradı.
Sahel'de 2019'dan bu yana zaman zaman "Fransa'nın bölgeden elini çekmesi için" düzenlenen eylemler, Mali'deki darbe sonrası daha geniş kitlelere ulaştı.
RUS BAYRAĞI SALLANIRKEN, FRANSIZ BAYRAĞI YAKILIYOR
Her 3 ülkede düzenlenen eylemlerde benzer pankart ve söylemlerin kullanılması dikkati çekiyor.
Eylemciler, ellerinde ülkelerinin bayraklarının yanı sıra Rus bayrakları taşıyor ve "Fransa defol" manasına gelen Fransızca "France degage" yazılı dövizler taşıyor.
Fransa aleyhine sloganlar atan eylemciler, zaman zaman da Fransa bayrakları yakıyor.
Genelde sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla başkentlerde düzenlenen gösteriler olaysız sona erse de Burkina Faso'daki son askeri darbeyle gösterilerin şekli de değişti.
BURKİNA FASO'DA NELER OLUYOR?
Burkina Faso'da 30 Eylül'deki son askeri darbede devrik lider Paul-Henri Damiba'nın Fransız Büyükelçiliğine sığındığı iddiası, başkent Vagadugu ve ülkenin 2'nci büyük şehir Bobo-Dioulasso'da sokakları karıştırmıştı.
Vagadugu'da Fransız Büyükelçiliğine girmeye çalışan öfkeli kalabalık, Elçiliğin dış duvarını ateşe vermiş, Bobo-Dioulasso'da da Fransız Enstitüsüne saldırmıştı.
Damiba'nın Togo'ya kaçtığı doğrulansa da ülkedeki Fransız karşıtı gösteriler, ekimin ilk haftalarında da devam etmişti.
Başkentte 18 Kasım'da düzenlenen gösteride de eylemciler, Fransız Büyükelçiliğine taşlarla saldırmış ve güvenlik güçleri olaya müdahale etmişti.
Bugün yine Vagadugu'da düzenlenecek gösteri öncesi Fransız Büyükelçiliği çalışanlarına ve vatandaşlarına "evde kalmaları" çağrısı yapıldı.
Fransız okulları ve Fransız Enstitüsü de olası bir saldırı ihtimaline karşı kapılarını kapattı.
Fransız Büyükelçiliği, Burkina Fasolu güvenlik güçlerini, olaylara seyirci kalmak ve yeterince müdahale etmemekle suçlasa da Burkina Faso hükümeti, ülkedeki yabancı diplomatların dokunulmazlıkları konusundaki kural ve ilkelerden "sapılmayacağını" vurgulamıştı.