“Görünüşe göre Ankara, Avrupa'nın önemli bir gaz tedarikçisi olmaya hazırlanıyor diyen ekonomist Inozemtsev, “onlarca yıldır gözden kaçan yeni bir bölgesel aktör yükseliyor: o da Türkiye.” ifadesini kullandı.
Rus ekonomist Vladislav Inozemtsev'in, İsrail'de yayımlanan ‘İsraelhayom' haber sitesinde, “Putin'in başarısız bahsi, Erdoğan'ın büyük ikramiyeyi vurduğu anlamına geliyor” başlıklı dikkat çeken makalesinden bazı bölümler şöyle:
“Ukrayna'daki savaş, Avrupa enerji mimarisini derinden değiştirdi. Avrupa yaptırımları ve Rusya'nın tepkisi, 1970'lerin başında başlayan ve Soğuk Savaş'tan sağ kurtulan bir enerji ortaklığını fiilen mahvetti. Putin, Avrupa'nın Rusya'ya indirgenemez bağımlılığına inanıyordu ama yanıldı. Rusya'nın Avrupa'ya yaptığı gaz ihracatı 2000 öncesi seviyeye geriledi ve 2024'e kadar AB, artık Rus kaynaklarını kullanamayabilir. Henüz bir ay önce yürürlüğe giren AB petrol ambargosu, 2023'te petrol sevkiyatını alt üst edecek. Bu değişiklik ucuz değil: bazı kaynaklar AB'nin Rusya'dan enerji bağımsızlığının maliyetinin 500 milyar avro olduğunu tahmin ediyor, ancak Rusya'nın Avrupa pazarından çıkışı kesin görünüyor.
“YENİ BİR BÖLGESEL AKTÖR YÜKSELİYOR: TÜRKİYE”
Avrupa, Norveç, Libya, Katar ve ABD'den gelen gaz arzına daha fazla bağımlı hale geldikçe, onlarca yıldır gözden kaçan yeni bir bölgesel aktör yükseliyor: Türkiye. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesi için özel bir statü istiyor ve Avrupa'yı hem eski hem de yeni gaz tedarikçileriyle bağlayabilecek tedarik yollarını sağlamlaştırmak istiyor.
Bir yandan Erdoğan, Moskova'nın hem Rusya'nın hem de Ukrayna'nın müttefiki olmasıyla bir aşk-nefret oyunu oynuyor: Tahıl anlaşmalarını yönetiyor ve Rusya'nın Batı'da üretilen malları izinsiz tedarik etmesi için en büyük kanal haline geliyor. Karşılığında ise Türkiye'nin Avrupa kısmı olan Trakya'da dev bir doğal gaz satış merkezi kuruluyor. Bu Türkiye için bir ödül. Trakya'da kurulan doğal gaz satış merkezi, halihazırda mevcut olan Mavi Akım ve Türk Akımı'nın yanı sıra planlanan yeni bir boru aracılığıyla pompalanan Rus gazının Güney Avrupa'ya ve ayrıca Almanya ile Avusturya'ya yönlendirilebileceği yer.
“ENERJİ OYUNUNDA PUTİN KAYBETTİĞİ
ERDOĞAN'IN KAZANDIĞI ANLAMINA GELİYOR”
Gazprom CEO'su Alexei Millers'ın Türkiye'ye yaptığı son ziyarette, borunun kapasitesinin yılda 60 milyar metreküp olduğu tahmin ediliyordu, dolayısıyla Türkiye'nin transit potansiyeli yılda yaklaşık 115 milyar metreküp artabilir. Türkiye, petrol ürünlerini yaptırımlarla sınırlı olmayan Avrupa'ya yeniden satmak için işlenebilecek Rus petrolünün en büyük alıcılarından biri olmayı dört gözle beklerken, Erdoğan 2024 gibi erken bir tarihte Rus enerji kaynaklarının ana satıcısı olabilir (eğer, yeniden başkanlığa seçilirse). Bu, sadece Bay Putin'in Avrupa'daki cesur enerji oyununu kaybetmekle kalmayıp, aynı zamanda Sayın Erdoğan'ın da kazandığı anlamına geliyor ve dolayısıyla Türkiye'nin jeopolitik etkisini artırabilir.
Görünüşe göre Ankara, Avrupa'nın önemli bir gaz tedarikçisi olma iddiasında. Bu gerçekleşirse, Amerikalı ve Orta Doğulu üreticiler yeniden Asya ve Pasifik Kıyısı ülkelerine yönelirken, AB bir kez daha esas olarak yakındaki bir ülkeden boru gazı ile tedarik edilebilir.
Sonuç olarak, Rusya, Ukrayna'daki başarısızlıklarıyla küçük düşmüş, gerileyen bir güç gibi görünürken, Türkiye'nin ise Orta Doğu'da büyük bir güç olmanın yanı sıra İslam dünyasının da lideri olarak ortaya çıktığını söyleyebilirim.
Vladislav Leonidovich Inozemtsev kimdir?
Vladislav Leonidovich Inozemtsev, kar amacı gütmeyen bir düşünce kuruluşu olan Moskova merkezli Sanayi Sonrası Toplumlar Araştırma Merkezi'nin direktörü olan bir Rus akademisyendir. Moskova Devlet Lomonosov Üniversitesi Kamu Yönetimi Fakültesi Dünya Ekonomisi Bölümü'nde profesör ve başkandır.