Rus gazeteci Mikhail Rostovsky'un MKRU Rus haber portalında, “Erdoğan nasıl sakinleştirilir: Rusya'nın Orta Doğu'da müttefiki yok” başlıklı analiz yazısında, “Erdoğan'a karşı kusursuz dürüst olmalıyız. Eğer Türk Cumhurbaşkanı yine Moskova'ya karşı bir kızgınlık evresindeyse, o zaman bu duruma çok sakin bir şekilde tepki verilmelidir” ifadesini kullandı.
Rusya'nın, Türkiye ile Suriye arasında taraf olmaması konusunda Putin yönetimini uyaran Rus gazeteci Rostovsky şunları söyledi:
“Suriye Devlet Başkanı Esed, Moskova'nın dostu ve stratejik ortağı gibi. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da Kremlin'in önemli bir siyasi müttefiki. Son zamanlarda neden bu iki ‘dostumuz'a bağlı askeri birimler, periyodik olarak birbirleriyle doğrudan çatışma içine giriyor? Rusya kendisini Orta Doğu'daki ‘siyasi evren'in merkezi olarak görmemeli, her şeyi çözmeye çalışmamalı ve ortaklarının uyuşmazlığı için tüm sorumluluk yükünü üstlenmemelidir. Sürekli hatırlamalıyız: Esed ve Erdoğan için Moskova ile şu anki ilişkileri sadece kendi çıkarlarının bir türevidir. Unutmayın - ve buna göre davranın.”
“Esed ile işler biraz daha karmaşık. Türk Cumhurbaşkanı'nın haklı olarak işaret ettiği gibi, Rusya'nın desteği olmadan Şam'daki lider ayakta duramaz” diyen Rus gazeteci Rostovsky, Rusya'nın bundan sonra Orta Doğu'da arabuluculuk rolü oynamasının son derece zor olduğunu söyledi.
“ERDOĞAN'A KARŞI KUSURSUZ
DÜRÜST OLMALIYIZ”
“Esed ve Erdoğan arasındaki açık çatışma, dış politikamız için gerçek sorunlar yaratıyor” diyen Rostovsky, çıkış yolununun iki ülke arasında adil bir arabuluculuk ve hakem rolünün üstlenilmesinden geçtiğini belirterek şunları söyledi:
“Sovyet döneminde bu ince çizgide kalamadık. Arap dünyası ile çatışmaları sırasında Tel Aviv'in ‘yanlış' davranışının ‘cezalandırılması' için 1967'de İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi, Moskova'yı manevra özgürlüğünden mahrum etti. Ülkemizin Orta Doğu'daki etkisini azalttı ve mevcut Suriye Devlet Başkanı Esed'in Hafız Esed'in, SSCB'yi manipüle etmesini sağladı.
Beşşar Esed ile olan tüm bağımlılığımız için, tüm eylemlerinden kendimizi sorumlu bulmamalıyız. Suriye Devlet Başkanı Esed çok daha güçlü bir Türkiye ile ‘savaş oyunları' oynamak istiyorsa, bu onun sorunu. Uzun vadeli çıkarlarımızın Ankara ile bozulmaması için, Erdoğan'a karşı kusursuz dürüst olmalıyız. Eğer Türk cumhurbaşkanı yine Moskova'ya karşı bir kızgınlık evresindeyse, o zaman bu duruma çok sakin bir şekilde tepki verilmelidir. Bu ilk kez gerçekleşmedi - buna alışma zamanı.
Tabii ki, yukarıda açıklanan optimal davranışımızın senaryosu kağıt üzerinde iyi görünüyor; ancak uygulanması son derece zor. Ama Orta Doğu'da farklı olabilir mi? Hayır, olamaz! Bölge, iyi niyetler ve en kurnaz siyasi planlar için gerçek bir ‘siyasi mezarlık'tır.”