Türkiye ile Rusya arasında, ‘İdlib' yüzünden yükselen tansiyon Rus gazetelerinde de yakından takip ediliyor.
Kremlin'e yakınlığı ile bilinen Rus Rus Kommersant gazetesi, "Moskova ile Ankara arasında uzlaşma sağlanması için bir temel var” dedi.
Kommersant gazetesinin köşe yazarı Maksim Yusin, Moskova ve Ankara'nın sonuç olarak İdlib'de uzlaşacağını ve ikili ilişkilerin kötüleşmesine izin vermeyeceğini belirtti.
Mevcut durumun, 2015'teki durumdan farklı olduğunu yazan gazeteci Yusin, şimdi Moskova ve Ankara ikilisinin birbirine çok daha yakın olduğunu, doğal gaz ve nükleer alanlar dahil ortak projelere bağlı olduğunu ve ABD'nin baskısına rağmen S-400 hava savunma sistemleri anlaşmasını hayata geçirebildiğini kaydetti.
İdlib'de, Türkiye'nin kendi özel çıkar alanı olarak gördüğü yerlerde artık Türk askerlerin görüldüğünü belirten Rus gazeteci, “TSK belli bir süre sonra ilerleyen Suriye ordusu ile karşılaşacak. Bu durumda cephe stabilize olacak. Sonra seçenekler mümkün. Türk ve Suriye orduları arasında bir nevi tampon oluşturmak ve aralarında olası çatışmayı önlemek için bu bölgelere Rus askeri polis girebilir” ifadelerini kullandı.
Bu senaryonun, Şam ve Ankara açısından idealden uzak olduğunu kaydeden Rus gazeteci Yusin, “Esad, ülkenin tüm topraklarını kurtarmak istediğini dile getirirken Erdoğan önceki anlaşmaların ihlal edildiğini ve son taarruz sonucu Türkiye'nin sorumluluğundaki bölgenin azaldığını savunuyor” dedi.
Tarafların, mevcut durumu kabul etmek zorunda kalacağı belirtilen yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anlaşılabileceğini, çünkü ülkesinin yeni sığınmacı akışıyla karşı karşıya olduğu ve bu akışla baş edemeyebileceği ifade edildi.
Rus gazeteci Maksim Yusin, “Ankara'nın bu argümanları Şam'ı olmasa da Moskova'yı mutlaka etkilemeli. Yani uzlaşmak için temel var. Sadece tüm taraflara yüzünü koruma fırsatını verecek yeni anlaşma biçimini almalı” diye kaydetti.
“GÖZLER 29 ŞUBAT”TA
Türkiye ile Rusya arasında yaşanan ‘İdlib' krizini ele alan Moskovski Komsomelts gazetesi İvan Starodubtsev ise, Rusya ile Türkiye arasında bir çatışmanın ne iki tarafa, ne bölgeye, ne de ABD ve AB'ye bir faydasının olacağına dikkat çekiyor.
Yazara Starodubtsev göre, "Zira Rusya ile Türkiye arasında bir "kama sokmak" başka bir şey, 21. yüzyıl koşullarında bir Rusya-Türkiye savaşı başlatmaksa başka şey."
Rus analiste göre, asıl sorun Erdoğan'ın Rus tarafında verdiği ültimatomla elini fazla yükseltmiş olması. Bu noktadan daha sakin bir pozisyona inmekse hiç kolay değil.
Starodubtsev, Cumhurbaşkanının bundan sonra ne yapacağını ne Rusların, hatta ne de Türklerin kestirebildiğine dikkat çekiyor.
Bu nedenle gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ültimatomda telaffuz ettiği 29 Şubat tarihinde. Bu tarihten sonra ne olacağı meçhul. Kesin olansa Rusya-Türkiye ilişkilerinin 5 yılda ikinci bir krizi kaldıramayacağı.
