Gazeteciler.com'da yer alan haberde; Hazırladığı videolar ile Gülen Cemaatinin darbeci zihniyete yaklaşımı, Türkiye'ye yönelik girişimleri, batı dünyası ile kurduğu ilişkilerin şekli üzerine yılların deneyimi ve çalışmalarının sonuçlarını aktaran Ruşen Çakır, bugün de Gülen Cemaati'nin Batı medyasında neden bu kadar etkili olduğunu anlattı.
Çakır, "Ben kendi deneyimimden biliyorum, ben Cemaat ile Tayyip Erdoğan işbirliği yaptığında da bunu söylüyordum, bugün de bunu söylüyorum. Ama bunu söylediğiniz zaman karşınızdaki araştırmacı ya da gazeteci çok can kulağı ile dinlemiyor, bundan rahatsız oluyorlar." dedi.
İşte Çakır'ın o yayında anlattıkları:
BATI MEDYASI ''BUNDAN SONRA NE OLACAK?'' DİYE BAKIYOR
"Batı medyası darbe üzerine çok sayıda haber yaptı, burada bir yığın muhabir var, yorumcu, köşe yazarı var, gelenler, uzaktan yazanlar var... Türkiye ile ilgili çok sayıda yorum ve haber yapılıyor. Türk medyası da bunların bir kısmını çevirip yayımlıyor, siz de izliyorsunuzdur.
Buraların hepsinde hakim olan temel mesele "bundan sonra ne olacak" meselesi ve Tayyip Erdoğan'a yönelik büyük ölçüde haklı kuşku ve tedirginlik var.
Bu doğru ama Batı medyasında büyük bir eksiklik var. Yıllardır bu işi takip eden biri olarak söyleyebilirim ki, ciddi bir şekilde, Gülen Cemaati ile ilgili eleştirel yapılmış bir çalışma yok, ya da çok az var.
BATI MEDYASINDA CEMAAT MARKAJI VAR
Burada da tabi üniversitelerde, özellikle Türkiye üzerine çalışma yapılan yerlerde Gülen Cemaati'nin bir markajı söz konusu. ABD'de, İngiltere'de, Avrupa'daki diğer ülkelerde olsun Cemaat çok yakından takip ediyor. Kendisi ile ilgili çalışmaları, kendi lehine teşvik ediyor, eleştirel çalışmalara yönelik olarak da karalama kampanyaları yönetiyor.
Çok ilginç bir örnektir Türkiye asıllı ama Fransız vatandaşı olan Bayram Balcı'nın yıllar önce yaptığı Orta Asya'daki Gülen Cemaati okulları hakkındaki araştırma çok derin bir araştırmaydı, ama Cemaatin hoşuna gitmediği için Bayram hakkında, bir yığın spekülasyon çıkardılar. Buna karşılık, Bayram'ın yaptığı araştırmanın yanına bile yaklaşamayacak, siparişle yapıldığı çok belli olan bir sürü işe de ciddi bir şekilde yaygınlaştırdılar...
SİZ GÜLEN'İN ÖRGÜTÜNÜ ANLATTIĞINIZDA SİZİ DİNLEMEZLER
Batı dünyasında medyaya, üniversitelere baktığımızda büyük ölçüde Gülen Cemaati'nin kontrolü var. Bugün siz bir gazeteci olarak, bir akademisyen olarak Cemaatin devlet içinde ayrı bir örgütlenmeye gittiğini anlatmaya kalktığınız zaman size çok itibar etmeyecekler, büyük bir olasılıkla Tayyip Erdoğan destekçisi diye bakacaklardır. Iskaladıkları çok önemli bir husus var.
Ben kendi deneyimimden biliyorum, ben Cemaat ile Tayyip Erdoğan işbirliği yaptığında da bunu söylüyordum, bugün de bunu söylüyorum. Ama bunu söylediğiniz zaman karşınızdaki araştırmacı ya da gazeteci çok can kulağı ile dinlemiyor, bundan rahatsız oluyorlar.
Bu gerçekle, Gülen Cemaati'nin bir islami cemaat olmanın ötesinde bir "şebeke" olduğu yolundaki argümanları dinelem konusunda çok istekli değiller.