Rusya Devlet Başkanı’nın Basın sözcüsü Peskov: ABD, Vahşi Batı dönemindeki gibi hareket ediyor
Amerikalı yetkililerin, Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattının inşasında yer alan firmalara yönelik cezalandırıcı önlemler alınacağı uyarısına tepki gösteren Putin'in sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin enerji piyasasında adil rekabet yerine, 'Vahşi Batı' günlerinde olduğu gibi davrandığını belirtti.

Oluşturma Tarihi: 2019-06-01 11:27:12

Güncelleme Tarihi: 2019-06-01 11:27:12

Amerikalı yetkililerin, Rusya'dan başlayıp Ukrayna'yı pas geçerek Almanya'ya ulaşacak olan Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattının inşasında yer alan firmalara yönelik, cezalandırıcı önlemler alınacağı uyarısına tepki gösteren Rusya Devlet Başkanı'nın Basın sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD'nin enerji piyasasında adil rekabet yerine Vahşi Batı günlerinde olduğu gibi davrandığını belirtti.

Peskov yaptığı açıklamada “Kuzey Akımı-2, doğalgaz ihracatçıları ve ithalatçılarının çıkarları doğrultusunda uygulanmakta olan geniş çaplı uluslararası bir projedir. Bu girişim, Avrupa'nın enerji güvenliğinin güçlendirilmesine büyük katkı sağlayacak, aynı zamanda Amerikalı üreticiler ve bu tür yakıt tedarikçileri için ciddi bir rekabet ortaya koyacak” dedi.

“ABD, VAHŞİ BATI ZAMANLARINDA
OLDUĞU GİBİ DAVRANIYOR”

Basın sözcüsü açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Adil rekabet yerine, ABD Vahşi Batı zamanlarında olduğu gibi davranmayı tercih ediyor. Onlar “Hayır! Siz Avrupalılar bizim doğalgazımızı satın alacaksınız” diyorlar. Rus doğalgazından en az yüzde 30 daha pahalı olması bizi ilgilendirmiyor.”

ABD KUZEY AKIM-2 DOĞAL GAZ BORU
HATTINDA YER ALACAK FİRMALARI UYARMIŞTI

Amerikalı yetkililer, Rusya'dan başlayıp Ukrayna'yı pas geçerek Almanya'ya ulaşacak olan Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattının inşasında yer alan firmalara yönelik, cezalandırıcı önlemler alınacağı uyarısında bulunmuştu.

Kuzey Akım 2 boru hattı, Ukrayna ve Polonya'dan geçen eski boru hattının yerini alacak ve Alman hükümeti bu projeye destek veriyor. Ancak Alman hükümetinin tüm kaygıları bir yana bırakarak projeyi desteklemesi diğer Orta Avrupa hükümetleri rahatsız ediyor.

KREMLİN'İN KUZEY AKIM-2'Yİ SİYASİ KOZ
OLARAK KULLANMASINDAN KORKUYOR

Kuzey Akım 2 boru hattı toplam 1200 km uzunluğunda olacak ve Rusya'nın Vyborg kentinden başlayıp Baltık Denizi'nin altından geçtikten sonra Almanya'nın Lubmin kentine ulaşacak. Bu sırada yeni boru hattına karşı çıkan ülkeler, kendilerinin sadece geçiş ücretlerinden olacakları için değil aynı zamanda Kremlin'in bu hattı, siyasi koz olarak kullanmasından korkuyor.

Belçika'nın başkentindeki konferansta konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa Dairesi Direktör Vekili Nicole Gibson ise
Avrupalı firmaların bu boru hattı inşasına devam etmeleri halinde ciddi yaptırım riskleriyle karşı karşıya olacakları uyarısında bulundu.

WASHINGTON, PROJEYE OBAMA YÖNETİMİNDEN
BERİ KARŞI ÇIKIYOR

Washington, Obama yönetiminden itibaren Kuzey Akım 2 boru hattına karşı çıkmaya devam ediyor.
Yetkililerin boru hattının arkasında siyasi tehditler sezmesinden dolayı Trump'ın boru hattına karşı tutumu daha da sertleşmiş durumda. Amerikalı yetkililer Kuzey Akım 2 boru hattının, Avrupa'nın güvenliğini tehlikeye sokacağını, Batı Avrupa'nın Rusya'ya enerji anlamındaki bağlılığını arttıracağını, Kremlin'e doğal gazı siyasi etkisini arttırmak için kullanma olanağı sağlayacağını ve Batı Avrupalı devletlere karşı bir tehdit unsuru olarak öne süreceğini düşünüyor.

Kremlin'in idaresinde olana enerji devi Gazprom şirketi, Kuzey Akım 2 boru hattıyla, Avrupa Birliği'nin en güçlü ekonomisine sahip Almanya'ya gönderdiği gaz miktarını iki katına çıkaracak. Rusya hali Avrupa'nın halen kullandığı gazın üçte birini temin ediyor. Enerji uzmanları, talebin artmasıyla birlikte bu oranın önümüzdeki 10 yıl içerisinde, yüzde 50'ye çıkacağını tahmin ediyorlar.

TRUMP, RAHATSIZLIĞINI ALMAN
BAŞBAKANI MERKEL'E İLETMİŞTİ

Geçen Temmuz ayında Brüksel'de düzenlenen NATO zirvesinde Amerika Başkanı Donald Trump, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e bu konudaki rahatsızlığını dile getirdi. Trump Merkel'e, ”Bizim sizi Rusya'dan korumamız gerekiyor ama Almanya Rusya'yla boru hattı anlaşması yapıyor. Bana söyler misiniz bu doğru bir şey mi, bunu izah edin” dedi.

Ancak Alman iş dünyasının baskısı altında olan Merkel, Kuzey Akım 2 boru hattının enerji maliyetlerini düşüreceğini söylüyor. Almanya Başbakanı bu tavrıyla geçen yıl verdiği sözden de uzaklaşmış görünüyor. Merkel daha önce Orta Avrupalı ülkelerin jeopolitik kaygılarını göz önünde bulundurarak, Kuzey Akım 2 boru hattının ancak Ukrayna'nın geçiş ülkesi olması durumu korunursa ilerleyeceğini söylemişti.

Almanya'yla birlikte Kuzey Akım 2 boru hattının geçeceği ülkeler Finlandiya, İsveç ve Danimarka, söz konusu boru hattının Avrupa'nın enerji güvenliğini arttıracağını çünkü Ukrayna hattındaki siyasi çalkantılardan kaynaklı kesintilerin olmayacağını savunuyorlar. Washington, Rusya'nın bu hatla birlikte Ukrayna'ya vereceği geçiş ücretlerini de vermeyerek ekonomik olarak da bu ülkeye zarar verme niyetinde olduğuna inanıyor.

UKRAYNALI YETKİLİLER,
KUZEY AKIM-2'DEN RAHATSIZ

Ukraynalı yetkililer, Kuzey Akım 2 boru hattının faaliyet geçmesiyle birlikte yıllık yaklaşık, 2,5 milyar dolarlık bir kayba uğrayacaklarını söylüyor.
Ukrayna'nın devlet idaresindeki Naftogaz Şirketi Direktörü Yuriy Vitrenko Brüksel'deki konferansta yaptığı konuşmada, “Kuzey Akım 2 boru hattı bu yıl bittiğinde Ukrayna'nın transit sistemini kullanmaya gerek kalmayacak. Ukrayna milli gelirinin yüzde 4'ünü kaybedecek” dedi.

Kremlin'se Washington'un, Kuzey Akım 2 boru hattını durdurmak istediğini çünkü Amerika'nın enerji devi şirketlerinin, Avrupa'ya sıvılaştırılmış doğal gaz LNG, satmak niyetinde olduğunu söylüyor. Amerikalı yetkililer, enerji devi şirketlerin Kuzey Akım 2 hattının iptal edilmesinden fayda sağlayacaklarını reddetmiyor ancak bunun ana neden olmadığını belirtiyor.

Amerika'nın Kuzey Akım 2 hattı konusundaki uyarıları, Avrupalı güvenlik yetkilileri arasında karşılık buldu. NATO'nun eski Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattını Avrupa Birliği için jeopolitik bir hata olarak niteledi ve bunun Kırım'ı ilhakı sonrasında Avrupa Birliği'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlarla adeta dalga geçmek anlamına geleceğini söyledi.