'Rusya, Suriye'de büyük çaplı bir çatışma beklentisi içerisinde'
İdlib'deki saldırıları ve Rus savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesini değerlendiren Gürdeniz, Rusya'nın Suriye rejimini korumak için ABD, NATO ve İsrail'in müdahil olacağı büyük çaplı bir çatışma beklentisi içinde olduğunu söyledi.

Oluşturma Tarihi: 2020-02-29 00:09:57

Güncelleme Tarihi: 2020-02-29 00:09:57

idlib'deki saldırı sonrasında 33 askerin şehit olduğu belirtilirken, bugün herkesin kafasında soru işaretine sebep olan bir olay yaşandı. Seyir füzeleri taşıyan iki Rus savaş gemisi, İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nı geçerek Suriye'ye doğru yol aldı. (Ayrıntılar için TIKLAYINIZ)

"AKDENİZ'DEKİ GRUBA KATILMAK ÜZERE GEÇTİLER"

Rus Karadeniz Filosu Sözcüsü Yarbay Aleksey Rulyov, “Kalibr-NK füze sistemi gibi hassas silahla donatılan Amiral Makarov ve Amiral Grigoroviç firkateynleri Sivastopol'den, Rus Donanması'nın Akdeniz'deki daimi grubuna katılacağı uzak deniz bölgesine planlı geçiş gerçekleştiriyor” dedi.

Rus gemilerine geçişleri sırasında Sahil Güvenlik botları eşlik etti.

TÜRKİYE GEÇİŞLERİ ENGELLEYEBİLİR Mİ?

Rus fırkateynlerinin boğazlardan geçmesinin ardından Türkiye'nin bu geçişleri engellemesi gerektiği tartışmaları başladı.

Kimi uzmanlar, 20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nden doğan haklarla Rus savaş gemilerinin, Türk boğazlarından geçişinin engellenmesi gerektiğini savunurken, kimi uzmanlar, Türkiye'nin engelleme yapabilmesi için bir savaş durumunda veya ‘yakın bir savaş tehdidi' içerisinde olması gerektiğini ifade ediyor.

Mavi Vatan” kavramını Türkiye'nin gündemine sokan ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin çıkarlarına ilişkin önemli uyarılarda bulunan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, konuyla ilgili İndependent Türkçe'den Mayiz Alizade'ye konuştu:

"RUSYA BÜYÜK ÇAPLI ÇATIŞMA BEKLENTİSİ İÇİNDE"

Rusya'nın Karadeniz donanmasına ait “Grigorovich” ve “Makarov” isim fırkateynlerin bölgeye intikallerinin 2 ile 3 gün arasında tamamlanacağını ifade eden Gürdeniz, “Rusya büyük çaplı bir çatışma beklentisi içinde bu hazırlıkları yapıyor” dedi.

Rusya'nın bölgede iki filo sınıfı denizaltı ve Aralık ayından bu yana görevde bulunan bir fırkateynin bulunduğunun altını çizen Gürdeniz şunları kaydetti:

"Rusya'nın mevcut deniz gücü, beş ayrı platformda denizden karaya atılabilen Kalibr füzelerine sahip. Dolayısıyla İdlib”te gelişen durum çerçevesinde Rusya, Suriye rejimini korumak için ABD, NATO ve İsrail'in müdahil olacağı büyük çaplı bir çatışma beklentisi içerisinde ve konuşlanmasını da buna göre yapıyor."


Cem Gürdeniz

"TÜRKİYE İLE ÇATIŞMAYA GİRME OLASILIĞI DÜŞÜK"

Rusya'nın Türkiye ile çatışmaya girme olasılığını ‘düşük ihtimal' olarak değerlendiren Gürdeniz, “Rusya'nın Suriye sınırında gelecekte konuşlanması dengeleri alt üst eder. NATO hava savunma sistemlerinin Rus uçağı düşürmesi halinde askeri ve siyasi dengeler alt üst olacaktır. Bu nedenle taraflar dikkatli olmak zorundadır” diye konuştu.

"TÜRKİYE SAVAŞ HALİNDE OLMADIĞI SÜRECE BOĞAZLARI KAPATAMAZ"

Türkiye'nin Rus savaş gemilerine boğazları kapatması tartışmalarına değinen Gürdeniz, şunları söyledi:

"Türkiye Montrö Sözleşmesine göre savaş hali veya savaş haline yakın bir durum olmadığı takdirde buraları kapatamaz. Peki, kapatırsa ne olur sorusuna verilecek cevap, hem Türkiye hem de Rusya zaten sorun yaşıyor ve iki ülke böyle bir durumda bunun altından kalkamaz."

CEM GÜRDENİZ KİMDİR?

Gürdeniz 24 Mart 1958'de İstanbul'da doğdu.

1979 yılında Deniz Harp Okulu Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirerek Deniz Teğmen rütbesiyle Donanma gemilerinde güverte subayı olarak görev aldı.

1983-1985 yılları arasında ABD Naval Postgraduate School'da “İnsan Gücü, Personel ve Eğitim” alanında yüksek lisans eğitimini tamamlamış ve 1987 yılına kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı-Ankara'da görev yaptı.

1987-1989 yılları arasında Deniz Harp Akademisi öğrenimini tamamlayarak, Deniz Kurmay Yüzbaşı olarak TCG Gayret Muhribi Harekât Subayı oldu.

Bu görevindeyken 1991 yılında Belçika'da NATO SHAPE Karargâhı'nda dış göreve seçilmiş, dış görevi esnasında Brüksel ULB (Université Libre Bruxelles)'de Uluslararası Politika dalında yüksek lisans yaptı.

1994-1995 yılları arasında TCG Yücetepe Muhribi İkinci Komutanlığı görevindeyken, TCG Gaziantep firkateynini ABD'den transfer etmek üzere Norfolk/ABD'de görevlendirilmiş, yaşanan uluslararası sıkıntılardan kaynaklanan transferdeki gecikmeler nedeniyle, 1996 yılında Türkiye'ye geri dönerek Donanma Komutanlığı Harekât Başkanlığı'nda görev yapmıştır. 1997 yılında ABD Charleston'da bulunan TCG Gaziantep'i İkinci Komutan olarak Türkiye'ye transfer etmiş, aynı gemiye 1998 yılında Komutan oldu.

1999 Ağustos ayına kadar devam eden gemi komutanlığı sonunda Deniz Kuvvetleri Komutanı Özel Sekreterliği'ne atandı ve 2001 yılına kadar bu görevde kadı.

Daha sonra Ağustos 2002'ye kadar Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanlığı Antlaşmalar Şube Müdürlüğü'nü, Ağustos 2003'e kadar Harp Filosu III. Muhrip Filotillası Komodorluğu görevini deruhte oldu.

2003-2004 arasındaki Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanlığı Strateji Daire Başkanlığı görevi esnasında 30 Ağustos 2004 tarihinde Tuğamiralliğe terfi etmiş, bu görevi 2005 yılına kadar sürdüdü.

2005-2007 yılları arasında icra ettiği Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanlığı görevi sonunda Çıkarma Gemileri Komutanlığı'na, bu görevin sonunda 2008 yılında Tümamiralliğe terfi ederek Mayın Filosu Komutanlığı'na getirildi

2009-2011 yılları arasında tekrar Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanlığı görevini yürütmüş, 11 Şubat 2011 tarihinde sözde Balyoz Davası'nda sahte delillerle tutuklandı, 18 yıl hüküm giydi, Anayasa Mahkemesi'nin 19 Haziran 2014 tarihindeki yeniden yargılama kararıyla özgürlüğüne kavuştu ve 9 Haziran 2015 tarihinde beraat etti.