TİMETURK | HABER MERKEZİ
ÇEVİRİ: ÖMER ÇOLAKOĞLU
"Donald Trump'ın Obama'nın yerini almasıyla Ortadoğu'daki Amerikan nüfuzu daha da azalacaktır" denilen makalede Obama'nın yürüttüğü dış politika anlatılırken, Rusya ve İran'ın bundan sonraki hamlelerine dair değerlendirmeler yapıldı.
İşte yazının ilgili kısmı:
ABD SONRASI ORTADOĞU...
Amerika'nın yokluğunda oluşacak boşluğu doldurmak için mücadele verecek ilk ülke İran; hemen ardından ise Rusya geliyor.
Bu iki ülke şimdiye kadar benzer şekilde, - Rusça ve Farsça altdilinde Sünni çoğunluk için kullanılan bir tabir olarak - 'teröristlere' karşı 'Ortadoğulu azınlıkları' yani Şiileri ve Hıristiyanları koruma siyaseti güttüler.
YANLIŞ ALGI
Ancak İran ve Rusya'nın uyum içinde görünseler de Ortadoğu'da başrolü kapmak için kendi aralarında mücadele ettikleri dikkate alınırsa, böylesine çarpık bir düzeneği sürdürebilmeleri güç. Moskova, Tahran'ı kanatlarının altına alabileceğine dair yanlış bir izlenmiş edinmiş gibi görünüyor.
ZAYIF İTTİFAK
Rus savaş uçaklarının, Suriye'de bombardıman yapmak için İran hava üslerinden kalktığı haberleri ortaya çıkınca İran bu faaliyeti durdurmak için aceleyle harekete geçti ki bu da Rus-İran ittifakının zayıf olduğunu, bazı kişilerin konuyla ilgili algılarının tersine, kalıcı olmadığını gösteriyor.
İRAN'IN SAHADKAİ GÜCÜ "O KADAR" DA SĞALAM DEĞİL GİBİ...
Rusya ise sahada bir İran zafiyeti ve savaşma konusunda bir yetersizlik görmüş olabilir. Tahran'ın nükleer anlaşmayı onaylamasının ödülü olarak Washington'un ambargoların kaldırılması kapsamında serbest bıraktığı milyarlarca dolarlık İran kaynağına rağmen Irak ve Suriye'deki İranlı milisler kayda değer bir güç ortaya koyamadı. İranlı milislerin muhalif gruplar karşısında ilerlemesi yavaş ve zor olmasının yanında zaman zaman aldıkları yerleri de kaybettiler.
İran, en üst düzey milis komutanı Kasım Süleymani'yi Ruslardan yardım istemek için Moskova'ya gönderdiğinde, İranlılar, Ruslar hava yardımı takviyesinde bulunduğu takdirde hızlı neticeler alacaklarını vaat etmişlerdi. Oysa, İranlı milislere hem Rusya hem de Amerika'nın verdiği muazzam ateş gücü desteğine rağmen, sırasıyla, Suriye ve Irak'taki İran yanlısı milisler hâlâ toprak kazanmada sıkıntılar yaşıyorlar.
Rusya'nın önündeki diğer bir problem, İran'ın kazandıklarını paylaşma konusundaki isteksizliği. İran Suriye'yi Rusya'yla birlikte kazanmak ama Suriye'yi münhasıran Tahran'ın kontrolü altında tutmak istiyor; bu ise Rusları kızdıran bir plan ve bazı İran yanlısı haber sitelerine göre muhtemelen Suriye'deki bazı savaş alanlarında Rusların hava desteğini çekmesinin de sebebi.
ATEŞKESLERE TAŞ KOYDULAR
Buna karşılık Rusya, ister Amerika'yla ister Türkiye'yle ortaklaşa olarak, ne zaman ateşkes ilan ettiyse İranlılar bu ateşkesleri sonuçsuz bırakma konusunda pek hevesli oldular. Bu yöndeki eylemleri belki de Moskova'ya ve dünyaya, Suriye'deki tek patronun İran olduğu işaretini vermek içindi.
"YARINLARI" TÜRKİYE-RUSYA YAKINLAŞMASI MI ŞEKİLLENDİRECEK?
İran'ın Rusya ile inişli-çıkışlı ilişkisinin üstüne bir de Amerika'nın geleneksel müttefiklerinden uzaklaşmasının eklenmesiyle adeta kartlar yeniden karılmış durumda. Türkiye, askeri gücünü Suriye'de konuşlandırmaya mecbur kaldığı için, Ankara kendisini, İran'la mutsuz bir ittifak yaşayan Rusya'yla yüz yüze buldu. Ankara Washington'ın yerini alacak dostlar, Moskova ise güvenemediği Tahran'ın yerine müttefikler aradığı için Türkiye ile Rusya'nın kendilerini aniden "aynı kampta" bulmuş olması son derece normal.
Yükselişte olan ve Türk-Amerikan ve Rus-İran ittifaklarını gölgede bırakıyor görünen Türk-Rus dostluğu şimdilerde Amerika sonrası Ortadoğu'yu yeniden tanımlıyor.
Trump'ın hem Türkiye'ye hem de Rusya'ya dostluk göstereceği, İran'a ise yeminli düşman olarak davranacağı beklentisi var, fakat Amerika'nın Ortadoğu'daki eski liderliğini yakın vadede yeniden elde etmesi beklenmiyor.
ABD NE YAPABİLİR?
Bu aşamada Amerika'nın yapabileceği bir şey varsa o da Türk-Rus ittifakına küçük ortak olarak dahil olmak olabilir. Washington'ın, kendi dengesini yeniden kurup gücünü küresel ölçekte kullanabilme konusunda kendisine mahsus kabiliyetini yeniden kazanmadan önce kendi iç sorunlarından sıyrılması uzun bir zaman alabilir.
İRAN HAMLE YAPABİLRİ AMA...
İran, Türkiye ve Rusya tarafından kendisini saf dışı bırakılmış bulursa, Amerika'yla dostluğunu kuvvetlendirmeyi deneyebilir ama neticede Washington'daki dostu Obama artık gitmiş olduğundan ancak Trump misali amansız hasımlar bulacaktır.
Türkiye ve Rusya'nın Amerika sonrası Ortadoğu'yu yeniden tanımlamaya başladığı bir zamanda hem İran hem de Amerika oyuna yeniden dahil olmaya çalışabilir.
İran, Türkiye ve Rusya'nın Suriye'deki barış çabalarını bariz şekilde baltalamaya çalışıyor. Trump başkanlığındaki Amerika ise hâlâ bilinmeyen bir faktör. Trump Ortadoğu'da şayet herhangi bir adım atacaksa bu adımın ne istikamette olacağını ancak zaman gösterecek.