“Rüzgar artık döndü ve sert biçimde Putin’in yüzüne esiyor!”
Rusya’da muhaliflerin geçen cumartesi günü Moskova’da düzenledikleri protesto gösterilerine emniyet güçleri tarafından sert müdahalede bulunmasını ve binden fazla kişinin gözaltına alınmasını değerlendiren gazeteler, “Rüzgar artık döndü ve sert biçimde Putin’in yüzüne esiyor” başlıklarını kullandı.

Oluşturma Tarihi: 2019-07-30 11:41:40

Güncelleme Tarihi: 2019-07-30 11:41:40

Rusya'da muhalif adayların eylül başında yapılacak yerel seçimlere katılımlarının engellenmesi nedeniyle Moskova'da geçtiğimiz cumartesi günü sokağa dökülen binlerce insanı emniyet güçleri sert müdahalede bulundu, binden fazla gösterici gözaltına alındı. Moskova'daki gelişmeleri değerlendiren gazeteler ise, “Rüzgar artık döndü ve sert biçimde Putin'in yüzüne esiyor” başlıklarını kullandı.

“RÜZGAR ARTIK DÖNDÜ, SERT BİÇİMDE PUTİN'İN YÜZÜNE ESİYOR

Alman Handelsblatt gazetesi ise, Kremlin'in muhalefeti bastırarak riskli bir yol seçtiğini söylüyor:
“Kremlin başkentte bir hezimeti göze alamazdı. İstanbul'daki son seçimler, Kremlin'in müttefiki Erdoğan iktidarının yıpranmış olabileceğine dair bir ikazdı. Moskova'da muhalefetin neredeyse tamamen dışlanması, tehlikeli bir oyun. Bu dışlanma yüzünden muhalefet birleşiyor, huzursuzluk giderek artıyor. Gösteri hakkının büyük ölçüde kısıtlanmasına rağmen özellikle gençler sokağa çıkıyor. Protestolar bize şunu gösteriyor: Rüzgar artık döndü ve sert biçimde Putin'in yüzüne esiyor. Kremlin lideri, fazla baskıyla bu rüzgarı bir fırtınaya çevirmemek için dikkatli olmalı.”

“PUTİN'İN HALEFİ ARANMAYA BAŞLANDI BİLE..."

Echo Moskvy'nin genel yayın yönetmeni Alexey Venediktov, bir söyleşide baskının pek çok nedeni olduğunu söylüyor:
“Bence devletin gücünü hayal kırıklığına uğratacak bir kaç olay yaşandı. Sonbaharda Hakasya ve Habarovsk'da yapılan seçimlerde, iktidar partisinin adayları, kazanması az çok tesadüfi olan adaylar karşısında kaybetti. ... Yani seçimlerde tepki oyları değerlendirildi ve buradan sonuçlar çıkarıldı. Ayrıca devletimiz 'Sarı Yeleklerin' ne anlama geldiğini iyi biliyor: Sonsuz kargaşaya yol açan barışçıl protestolar. ... Öte yandan şunu da biliyoruz: [Putin'in] Halefi aranmaya başlandı bile. Bunların arasında yer alan Moskova belediye başkanı ne [Putin'in adamlarından oluşan] Petersburg'daki gruplaşmaya ne de şahinlere dahil olan nadir kişilerden biri. ... Sistem dışı muhalefetin başkentin yasama organına girmesine razı olmak, bu gruplar arasında kesinlikle tahammül edilecek bir şey değildi.”

“MOSKOVA, RUSYADA MAİDAN
YAŞANMASINDAN KORKUYOR”

Gazeteci Vitali Portnikov ise, Ukrayna gazetesi Obosrevatel'deki yazısında Rusya'da Ukrayna'daki gibi Maidan protestolarının yaşanmasını engellemek için Moskova'daki iktidarın yapmayacağı şey yoktur, diyor:
“Ukrayna'da 2004 ve 2013-2014 yıllarında yaşanan Maidan'ların başarısı, yurttaşın seçim yolsuzluklarını ve iktidarın Avrupa entegrasyonunu reddini protesto etmeye hazır olmasıyla kısıtlı değildi. ... Başarının bir başka nedeni de, muhalefetin parlamentoda yer alması ve resmi kurumlarla müzakerelere katılabilmesiydi. .... Rusya'da ise durum farklı. ... Farklı görüşleri olan üst düzey siyasetçiler, geçtiğimiz yıllarda Devlet Duması'nda temsil edilmeyi hayal dahi edemezdi. ... Bu koşullarda rejim için en önemli şey, bağımsız bir siyasi temsiliyetin oluşmasını engellemek kuşkusuz.”

“BASKI, İSTİKRARIN GARANTİSİ DEĞİL”

Rusya'dan gelen haberler İngiliz The Times'a Hong Kong'daki protestoları hatırlatıyor:
“İki şehirde de verilen mesaj aynı: Demokrasi adına sokağa çıkana sert muamele edilecek ki, cesareti başkalarına örnek olmasın. ... Kremlin yönetimi ivedi, kararlı ve sert bir tepki vermediği takdirde, itaatsizliğin yayılacağından korkuyor. Rusya'nın ve Putin'in geleceği belirsiz. Bundan sonra sadece az sayıda izinli gösteri olacaktır. Ama Rusların çoğunluğu biliyor ki, baskı, siyasi istikrarın garantisi değil. Bir tek Kremlin, öfkenin sonsuza kadar engellenebileceğine inanıyor. Oysa Hong Kong bunun tam tersini gösteriyor.”

“GENÇLİK ARTIK KORKMUYOR”

Hollanda gazetesi De Telegraaf'a göre ise, Rusya'daki son gösteriler, Putin'i felaket bir açmaza sürükledi:
“Rusların çoğu yolsuzluklardan, siyasi muhalifler üzerindeki baskıdan, hukuk karşısında eşitsizlikten ve özgür olmayan basından bıktı usandı. Kremlin şimdiye kadar komplo teorileri kartını çok iyi kullandı. Buna göre, 2014'te Kiev'in Maidan Meydanı'ndaki başkaldırı, dış mihraklar tarafından sahnelenmişti. Ama genç Rusların psikolojisi ve arzuları, sosyal medya ve yurtdışı seyahatleri sayesinde değişti ve anlaşılan o ki, Kremlin ısrarla bunu görmek istemiyor. Sovyetler Birliği terörünü hatırlayan yaşlı, köle benzeri kuşağın üyeleri azalıyor. Görünen o ki Rusya gençliği, korkusunu yitirdi. Bunların talepleri karşısında gerilemek gerekir mi? Yangına körükle gitmek olur bu. Peki ya baskı? Putin'in şimdiye kadarki taktiği hep bu oldu.”

“BU BAROMETRE DİKKATLE İZLENMELİ”

Finlandiya gazetesi Ilta Sanomat da, Rusya'daki gelişmeleri izlemek için pek çok neden olduğunu yazıyor:
“Yerel seçimler ilk bakışta ilginç değilmiş, hatta önemli bir olay değilmiş gibi gözüküyor. ... Ancak yerel seçimler bu kez Rusya'nın gelişmesi açısından olağanüstü heyecan verici bir barometre işlevi görüyor anlaşılan. ... Hükümetteki Birleşik Rusya Partisi'nin Moskova'nın belediye meclisi için aday çıkarmamış olması son derece ilginç. Buysa açık olarak Birleşik Rusya'nın ne kadar az sevildiğini gösteriyor, aynı zamanda seçmeni aldatma girişiminin de bir belgesi: Kremlin'in desteklediği adaylar sözde bağımsız aday olarak seçime giriyor. ... Rusya'daki muhalefetin bir kısmı, bunun iktidardaki seçkinler için sonun başlangıcı anlamına geldiğini düşünüyor.”

“FAVORİLER AYIKLANIYOR”

Siyaset bilimci Alexander Shmelev, Rus newsru.com'da alıntılanan bir Facebook mesajında, seçim manipülasyonlarının yeni bir boyut kazandığını söylüyor:
“Eskiden bu manipülasyonlar 'Birleşik Rusya' Partisi ya da onun adaylarının seçim sonuçlarını iyileştirmek için yapılırdı. Bu adaylar zaten kazanıyordu, ama işte Kremlin'in istediği yüksek oranlarla değil. Şimdi yapılacak Kent Duması [belediye meclisi] seçimlerinin geçmişte benzeri yok, çünkü seçim bölgelerinin tamamında kazanması muhtemel adayların hiçbirinin seçime girmesine fiili olarak izin verilmiyor. ... Yani bu meclis için alternatif bir takım var ve resmi oluşumdan çok daha fazla destek görüyor. Bu durumda geleneksel, 'Putin'i seçmezsek kimi seçeceğiz?' nakaratı işlemiyor. Çünkü artık seçim bölgelerinde bir yanda uzun zamandır faaliyet gösteren ve halkın desteklediği siyasetçiler varken, diğer yanda bunların yerine meclis üyesi yapılmak istenen, kimsenin tanımadığı ahmaklar var.”