Irak'ta 1 Ekim 2019'dan bu yana yolsuzluk, altyapı yetersizliği, işsizlik ve ülkenin içişlerine yönelik dış müdahaleler gibi çeşitli gerekçelerle hükümet karşıtı gösteriler düzenleniyor.
Dört aydır devam eden protestolar nedeniyle Başbakan Adıl Abdulmehdi 29 Kasım'da istifa etti. Ancak hükümet karşıtı gösteriler durmadığı gibi daha da şiddetlendi.
ONLARCA GÖSTERİCİYİ KESKİN NİŞANCILAR ÖLDÜRDÜ
Protestolarda şuana kadar yüzlerce Iraklı ölürken, binlercesi de yaralandı. Onlarca protesto kaçırıldı ve bir o kadarı da keskin nişancılara hedef oldu ve hayatını kaybetti.
Irak Yüksek Bağımsız İnsan Hakları Komiserliği Üyesi Ali Bayatlı, 22 Aralık'ta yaptığı açıklamada, gösterilere katılan 26 aktivistin suikast sonucu öldürüldüğünü duyurdu.
TOPLAM 600 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Önceki gün Dünya Ekonomik Forumu'nda konuşan Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih ise ülkede 4 aydan fazladır devam eden eylemlerde "kanun tanımaz kişilerin" gerçekleştirdiği şiddet eylemleri nedeniyle 600'den fazla göstericinin öldüğünü söyledi.
Gösteriler boyunca gözaltına alınan yüzlerce eylemcinin akıbeti bilinmezken, Mukteda es-Sadr Hareketi Sözcüsü Salah Ubeydi yeni bir iddia ortaya attı.
ABDULMEHDİ'YE BAĞLI KÜRT KESKİN NİŞANCILAR İDDİASI
Çarşamba günü Al Iraqiye TV'ye konuk olan Ubeydi, gösterilerin başladığı ekim ayının ilk iki haftasında öldürülen protestocuların Başbakan Abdulmehdi'ye yakın Kürt keskin nişancılar tarafından hedef alındığını iddia etti.
Göstericilerin Kürt keskin nişancılar tarafından öldürüldüğü konusunu birçok tarafla görüştüğünü ve elinde delil de olduğunu ileri süren Ubeydi, şu ifadeleri kullandı:
“Ekim ayında göstericileri kim öldürdü? Bu konuyu birçok tarafla görüştüm. Haşdi Şabi'ye ithamlar oldu. Ancak bir başka güçlü itham var, delilleri de var. Kürt keskin nişancılar, gösterilerin 2,3,4,10. günlerinde özellikle Cümlel Asebiye hastanesi ve Muhammed Kasım caddesi yakınlarındakiler Kürt gruplardı. Bunu organize eden bir Kürt ve Sayın Başbakan'a çok yakın biri. Aynı zamanda ABD'li siyasi şahsiyetlere de çok yakın biri. Bu gruplar Sayın Abdulmehdi'nin himayesi altında. Hatta bir değil iki grup var, hepsi Kürt.”
Konu birçok kişi tarafından gündeme getirildiği iddiasında bulunan Ubeydi, “Tabi Sayın Allavi (İyad Allavi), göstericilerin keskin nişancılarla öldürülmesinde sorumlu olan kişinin Abdulmehdi'ye yakın olduğunu söylemişti” dedi.
Mukteda es-Sadr Hareketi Sözcüsü Salah Ubeydi
IRAKLI GAZETECİ: SORUŞTURMA OLMADAN BÖYLE BİR İDDİA DİLLENDİRİLMEMELİ
Gösterilerde Kürtlerin tamamen sahnenin dışında olduğunu kaydeden Iraklı gazeteci Ömer el-Cenabi, Ubeydi'nin söz konusunu iddiasını siyasi bir açıklama olarak görüyor.
Hükümet ve güvenlik güçlerinin gösterilerde öldürülen eylemciler konusunda sorumlu ve taraf olduğunu kaydeden, Cenabi, “Göstericilere ateş açılan alan, binlerce kameranın olduğu, emniyet birimlerinin yeterli olduğu, birçok hükümet binasının bulunduğu gelişmiş bir alan. Sadr Hareketi Sözcüsü öncelikle güvenlik veya hükümet yetkilisi değil ki henüz soruşturmalar tamamlanmadan bu keskin nişancıların Kürt olduğunu söyleyebilsin. Şu ana kadar göstericileri öldüren üçüncü tarafın kim olduğu resmi olarak belli değil” diye konuştu.
Ubeydi'nin iddiasını Sadr'ın başbakanlık seçimleri ve Kürtlerle yaşadığı sorunlarına bağlayan Cenabi, açıklamanın Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih'in Davos'ta ABD Başkanı Donald Trump'la yaptığı görüşmeden sonra yapılmasına dikkat çekti.
Iraklı gazeteci Ömer el-Cenabi
İddiayı ortaya atan Ubeydi'nin söz konusu delillerini kamuoyuyla paylaşması gerektiğini aktaran Cenabi, şu ifadelere yer verdi:
“Kim bu üçüncü taraf? Kim bu keskin nişancılar. Kamuoyuyla paylaşılsın. Kürt tarafınınsa konuyla ilgili açıklama yapması gerekiyor. Eğer böyle bir şey yoksa Irak emniyeti, savunma bakanlığı veya başbakanlık, bu şahsı kınamalı ve göstericilerin kimler tarafından öldürdüğünü ortaya çıkarmalıdır. Göstericileri öldüren, Sünni, Kürt, Şii veya başka bir ülkeden olabilir. Bu olayın asıl sorumlusu, göstericilerin güvenliğini savunması gereken içişleri bakanı, genelkurmay başkanıdır.”
Daha önce güvenlik güçlerinin bir keskin nişancı tüfeğine ulaştığını ancak kullananın kaçtığı yönünde açıklama yaptığını hatırlatan Cenabi, söz konusu ithamların sorumluluktan kaçmak için yapıldığını sözlerine ekledi.