AA'da Alaa Walid Elhamoud Elkidir, Ayşe Sümeyra Aydoğdu'nun haberine göre, Suriye'de gelinen son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan siyasi analist Semir et-Taki, "Gelecek dönemde çatışmaların ülkenin orta ve batı kesimlerine sıçramasıyla rejimin yıkılarak, düzenli ve yüksek donanımlı milislere dönüşeceğini tahmin ediyorum" dedi.
Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai kentinde bulunan Eş-Şark Stratejik Araştırma Merkezi'nin Müdürü Taki, "Şam artık fiili olarak Suriye'nin başkenti değil. Suriye'nin egemenliği tartışmalı, ekonomi bozuldu, devletin işleyişi Şam'la sınırlı kaldı ve zayıfladı" ifadelerini kullandı.
Suriye'nin gelecekteki yönetim şekline ilişkin dikkat çekici tahminlerde bulunan Taki, "Üniter Suriyedönemi geçmişte kaldı. Merkezi yönetimin bir geleceği yok, yeniden yönetime gelmesi de mümkün değil. Ülke gelecekte, savaşın liderleri ve hakim güçlerce merkezi olmayan şekilde yönetilecek" ifadelerini kullandı.
"İran desteğini azalttı"
Taki, "Son dönemde Esed rejiminin gerilemesinin birçok etkeni var. Bunlardan en belirgini İran'ın askeri, insani ve maddi yardımlarını azaltmış olmasıdır. Destek bir süredir Tahran'ın ülkedeki nüfuzunu destekleyen, Lübnan sınırına, böylelikle Hizbullah'a ulaşan Şam ekseni ve sahile uzanan Humus ekseni gibi eksenlerle sınırlı kaldı" diye konuştu.
Eş-Şark Stratejik Araştırma Merkezi Müdürü Semir et-Taki, muhalefeti destekleyen devletlerde, İdlib ilinin büyük çoğunluğunu kontrol altına alan ve Esed rejiminin zayıflamasına yol açan Fetih Ordusu gibi son dönemde ortaya çıkan askeri oluşumları destekleme ile Esed rejimine karşı sahadaki mücadelede birlik sağlama konusunda uzlaşı olduğunu söyledi.
"Rejim kaybettiği toprakları alacak güçte değil"
Esed güçlerinde Tuğgeneral rütbesiyle görev yaparken Suriye krizinin başlamasıyla ordudan ayrılan İbrahim el-Cebbavi ise, "Şam rejimi kaybettiği toprakları alacak güçte değil. En az kayıpla birliklerini bir yerden çekmesini başarı sayarak kendi basın yayın organlarında kutlamaymış gibi gösteriyor" dedi.
Cebbavi, Suriye'deki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Esed rejiminin kaderi kendi ellerinde değil. Son dönemde büyük ilerleme kaydeden muhaliflerin elinde de değil. Konu Suriye'yi bölgedeki diğer pazarlık malzemeleri gibi bir pazarlık kartı olarak kullanan büyük devletlerin elinde. Batı başkentleri, başta Washington olmak üzere Esed rejiminin aniden düşmesinden endişe ediyor. Devlet kurumlarının korunması ve Şam'ın kapılarına kadar ulaşan IŞİD'in eline geçmesi korkusunu bahane olarak gösteriyor."
