Gazeteci Mithat Bereket, 1996 yılında Rus kuşatması altındaki Çeçenistan'a girdikten sonra, sürekli savaşın içinde olan Kafkas direniş komutanı Basayev'le Vedeno'daki üssünde konuşmuştu.
Ruslara karşı gerçekleştirdiği direniş ile adı tarihe geçen merhum Çeçen Komutan Şamil Basayev'in, gazeteci Mithat Bereket'in "Yaptığınız terörizm değil mi?" sorusuna verdiği efsaneleşen cevabı bugün hâlâ gündemde.
Mithat Bereket'in "Hastaneyi basıyorsunuz. Siviller de oluyor. Bu terörizm değil mi? sorusuna Şamil Basayev şöyle cevap verdi: "Ben, savaşan bir insanım Mücahit'im. Ülkemi koruyorum. Terörist değilim. Terörist olan Yeltsin'dir, Cernomırdin'dır. Zorbalık eden, eziyet eden bunlardır. Biz, terörist değiliz, ülkemizi topraklarımızı koruyan mücahitleriz."
Basayev konuşmasında ayrıca, “Dünya, Rusya'yı şimdi durdurmazsa ileride herkesin başına bela olacak.” demişti.
İşte Mithat Bereket'in Basayev ile yaptığı özel röportajdan bazı bölümler:
Rus kuşatması altındaki Çeçenistan'a girdikten sonra, sürekli savaşın içinde olan Basayev'le Vedeno'daki üssünde konuştuk. Tabii, önce söze Budenovsk eylemiyle başladık:
Şamil: Aslında, Budenovsk'tan bir hafta önce Moskova'ya gitmeyi planlamıştım. Budenovsk, planlarımda yoktu. Moskova'ya bizi götürecek arabayı ve adamları ayarlamıştım. Oraya 1 haftada ulaşmayı planlamıştım.
Mithat: Peki, neler oldu? Moskova'ya neden gitmediniz? Biraz anlatır mısınız?
Şamil: Budenovsk'a geldiğimizde paramız bitmişti. Yola çıktığımızı Ruslar haber almış. Gerçi nereye gideceğimizi bilmiyorlardı. Muhbirlik yapan iki kişiyi bulduk ve gerekeni yaptık. Durum böyle olunca, eylemimizi Budenovsk'ta yapmaya karar verdik.
Mithat: Çernomırdin'le telefonda konuştunuz. Ne dedi? Ne istedi?Şamil: Telefonla 5 kere konuştuk. Rehineleri serbest bırakmamızı istedi. Aslında, Çernomırdin'in derdi rehineler değildi. Çünkü, eğer gerçekten rehinelerle ilgileniyor olsaydı, bize verdikleri sözleri tutarlardı. Hiçbir şey yapmayacağız dediler ama, sonra alfa, bta, vıtez birliklerini yolladılar. Üstelik uçaklardan bombalar yağdırdılar. Kime attılar bu bombaları? Rehinelerin ve bizim üzerimize.
Mithat: Bu eylemi dünyadaki pek çok kişi “terörizm” olarak değerlendirdi. Ruslar size bandit (haydut) dedi. Siz bunlara karşı ne diyorsunuz?
Şamil: Ben, şu anda Çeçenistan'daki askerlerin komutanıyım. Çeçenistan Cumhuriyeti'nin bir generaliyim. Ben, savaşan bir insanım Mücahit'im. Ülkemi koruyorum. Terörist değilim. Terörist olan Yeltsin'dir, Cernomırdin'dır. Zorbalık eden, eziyet eden bunlardır. Biz, terörist değiliz, ülkemizi topraklarımızı koruyan mücahitleriz.
Mithat: Ama, bu terörizm değil mi? Hastaneyi basıyorsunuz. Siviller de oluyor. Bu terörizm değil mi?
Şamil: Ben, Budenovsak'u bir gün savarak ele geçirdim. Dağlara çıksaydık, bizi bombalarlardı. Onun için insanları topladım, rehin aldım ve hastaneye girdim. Biz zaten, Budenovsk'a değil, Moskova'ya gidiyorduk. Planlarımız değişince kendimizi korumak zorunda kaldık. Onun için orada durduk. O gün 300 Rus askeri öldürdük. 3 helikopter düşürdük. Onlar, bize saldırdıklarında ilk olarak hastaneleri, doğum evlerini, petrol kuyularını vuruyorlardı. Biz, zorunlu olduğumuz için hastaneye girdik. Onlar, burada gelip, yaşlıları, çoluk çocuğu öldürürlerken dünya neredeydi. Onlara niye terörist demediler. Bugün, bana terörist demeleri umurumda değil. Benim, ne yaptığımı Allah biliyor. Ben, halkım için savaşıyorum. İnsanların ne düşündükleri umurumda değil.
Şamil Basayev, karısını ve ailesinin büyük bölümünü bu savaşta kaybetmiş. Ruslar evini bombalamışlar. Ama, o ailesinin intikamını almak için değil vatanını kurtarmak için savaştığını söylüyor.
Şamil: Benim 7 sülalem Ruslarla hep savaşarak bugüne geldi. Bundan sonra da Çeçenler bağımsızlığa kadar savaşacaklar. Ben, çocukluğumdan beri savaşı gördüm. Bu yüzden, bağımsızlığı kazanıncaya kadar seve seve savaşırım. Onlarla savaşmak zor değil. Asıl zor olan, elimizden bir şey gelmeden, yaşlıların, sivillerin çocukların uçaklardan yağan bombalarla öldüğünü görmek. Bunu önlemek için yeterli silahımız yok. İşte, asıl zor olan bu. Ben, Çeçenistan'daki insanların aç kalmaktan korkmayacağı, düzen ve asayiş içinde yaşayacağı bir ortam istiyorum. Dünyada doğru olanı kurmaya çalışıyorum.
Mithat: bütün bunları görünce insan kendi kendisine sormadan edemiyor, acaba Çeçenler Ruslara karşı silahları nereden buluyorlar?
Şamil: Allah bize yardım ediyor. Ayrıca, Türklerden de yardım geliyor. Allah onlardan razı olsun. Bize yardım etmek zorunda değillerdi. Yardım gelmeseydi de savaşırdık. Çok memnunuz. Kalpleri bizimleydi.
Mithat: Sizin elinizde bazı radyoaktif maddeler ve biyolojik silahlar olduğu söyleniyor bu doğru mu?
Şamil: Elimizde atom bombası var. Bunun dışında bir tür bomba daha var. Gerekirse bunları da kullanmaya hazırız. Bunlar tüm dünya devletlerinde var; biz de de olmasının ne garipliği var. Ama, silahlarımızın asıl önemli bölümünü Rus askerlerinden ele geçiriyoruz. Hatta, çoğu zaman da bunları Ruslardan satın alıyoruz.