BBC Türkçe'de yer alan habere göre: Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, geçen hafta yaptığı bir konuşmada, Schengen Bölgesi'nin iki ayı kaldığını ifade ederek, Mart ayında düzenlenecek liderler zirvesine kadar ikna edici bir çözüm geliştirilmediği takdirde serbest dolaşımın da tehlikeye gireceği uyarısını yapmıştı.
İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesi ise Schengen Anlaşması'na imza atan ülkelerin, olağanüstü durumlarda anlaşmayı iki yıllığına askıya alma hakkının bulunduğunu aktardı.
Gazetenin haberinde, Hollanda Göç Bakanı Klaas Dijkhoff'un görüşlerine yer veriliyor.
Dijkhoff, pek çok AB üyesi ülkenin Avrupa Komisyonu'na 2015'in yaz aylarından bu yana uygulanan sınır kontrollerinin süresinin uzatılması için başvuru yaptığını ifade ediyor ve Schengen Anlaşması'nın 2 yıllığına askıya alınması ihtimali için, "Bu tür önlemler kaçınılmaz hale geliyor" diyor.
Hollanda'nın başkenti Lahey'de temaslarda bulunan Avusturya İçişleri Bakanı Johanna Mikl-Leitner'in "Schengen yıkılmanın eşiğinde" yorumuna da haberde yer veriliyor.
Yunanistan'a 'karantina' seçeneği
Schengen Bölgesi ülkelerinde üzerinde durulan bir diğer konu ise göçmenlerin AB'ye giriş kapısı konumunda bulunan Yunanistan'ın 'karantina altına' alınması.
Avusturya, Almanya ve İsveç, göçmen krizi kontrol altına alınana kadar Yunanistan'ın geçici süreyle Schengen Bölgesi'nden çıkarılabileceği fikrini öne sürdü.
Avusturya İçişleri Bakanı Mikl-Leitner, Türkiye - Yunanistan sınırının denetiminin zor olduğu iddialarına karşı çıkarak Yunanistan'ın AB içerisindeki en güçlü donanmalardan birisine sahip olduğunu vurgulamış ve "Sınırın kontrol edilemeyeceği bir efsaneden ibaret" demişti.
2015'te sadece Almanya'da yapılan iltica başvurularının sayısı 1 milyonun üzerinde.
İsveç İçişleri Bakanı Anders Ygeman ise Yunanistan'ı kastederek, "Eğer bir ülke üzerine düşen sorumlulukları yerine getiremiyorsa Schengen Bölgesi'yle arasına mesafe koymamız gerekir" dedi.
Guardian gazetesinin haberinde, Avrupa'ya ulaşan göçmen sayısındaki azalmanın aksine artışın devam etmesinin AB liderlerini endişelendirdiği vurgulanıyor.
Gazeteye konuşan üst düzey bir AB diplomatı, "Elimizde iyi seçenekler yok. Sadece kötü seçenekleri görüşüyoruz. Üzerinde anlaşılan tek konu bu durumun böyle devam edemeyeceği" ifadelerini kullandı.
