Sisi’nin salakları!
Ünlü Orta Doğu editörü İngiliz gazeteci David Hearst, yarın Mısır’ın ünlü turistik tatil belgesi Şarm El Şeyh’te gerçekleştirilecek olan toplantıya katılacak Avrupalı liderleri, “Sisi’nin salakları” olarak nitelendirdi. Hearst, Avrupalı liderlerin yarın gerçekleştirilecek zirve için Şarm El Şeyh’e gitmelerine, “Mısır’ın modern zamanlarda gördüğü en kötü diktatörü onaylamış olacaklar” dedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-02-23 14:19:17

Güncelleme Tarihi: 2019-02-23 14:19:17

 


Ünlü Orta Doğu editörü ve İngiliz The Guardian gazetesi başyazarı David Hearst, yazdığı son makalesinde Avrupalı liderlerin, Mısır diktatörü “Sisi'nin salakları” olduğunu yazdı.
David Hearst'ın dikkat çeken makalesi şöyle:

Mısır Devlet başkanı Abdulfettah El Sisi, uluslararası devrede meşguldü. Sisi, Alman ev sahiplerine geçen hafta Almanya'da gerçekleştirilen Münih Güvenlik Konseyi'nde Katar Emri'ylle aynı sahnede görünmeyeceğini söyledi.

Sırada şimdi, ülkesinin ünlü tatil beldeli olan Şarım El Şeyh var. Sisi, burada burada AB ülkelerinini ve Arap devlet başkanlarına ev sahipliği yapacak. Yarın gerçekleştirilecek geçit törende 20 Avrupa lideri boy gösterecek.
Avrupalı liderlerin Şarm El Şeyh'teki zirveye katılacak olması, Sisi'ye meşruiyet sağlayacak.
Sisi'nin bir yandan Avrupalı liderlere ülkesinde konuk ederken, çok sayıda rejim karşıtı kişiyi de darağaçlara gönderiyor.

İKİ HAFTADA 15 TUTUKLU
İDAM EDİLDİ

Mısır Cumhuriyet Savcısı Hisham Barakat'a düzenlenen suikaste katılmakla suçlanan ve geçen çarşamba günü gerçekleştirilen ‘sahte duruşma'dan sonra 9 genç idam edildi. Böylece son iki haftada idam edilen tutuklu sayısı 15'e yükseldi.

Ölüm karşıtı ceza hakları grubu, infazlara “Tam insan hakları krizi" dedi. Uluslararası Af Örgütü de, Mısır makamlarını işkence altında alınan itiraflara dayanarak infazları durdurmaya çağırdı. Aramalar cevapsız kaldı. Diğer on üç sanık ise, bu özel davada, ölüme mahkûm edildi.

TUTUKLARA ELEKTRİKLİ
İŞKENCE UYGULUYORLAR

Çarşamba günü idam edilen dokuz kişiden biri olan 23 yaşındaki Mahmud el-Ahmadi, idamından önce mahkemeye şunları söyledi: “Kelepçelerin bıraktığı izleri görebilirsiniz. Vücudumun her yerinden irin akıyor. Adli tıp denetçileri yalancıdır. Bu mahkemede, hapishanede bizimle birlikte olan ve bize işkence yapan bir polis memuru var. Onu belirtmek istiyorum.”

Bu hafta başka bir sanık olan Abulqasim Youssef ve El Ezher Üniversitesi'ndeki bir öğrenci ise, mahkemeye gözlerinin bağlı olduğunu, arka arkaya yedi saat boyunca baş aşağı asılı tutulduğunu ve vücudunun hassas bölgelerini elektrik verildiğini söyledi.

“İDAMLARIN GEÇİCİ OLARAK
DURDURULMASI TESADÜF DEĞİL”

Gerçekleştirilen 9 idamdan sonra, infazların durdurulması ise tesadüf değil. Yarın yapılacak Şarım El Şeyh'teki zirveye Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker dahil olmak üzere birçok Avrupa liderinin katılacak olmasını fırsat bilen Sisi, gözboyama ve Avrupalı liderlere ne kadar insancıl olduğunu göstermek için yetkililere “infazları durdurma emri” verdi.

Aslında, gerçekleştirilen idamların Sisi karşıtlarına bir mesajdı. Sisi, Mısırlılara istediği her şeyi yapabileceğini gösterdi. Fransız cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, güvenliğin insan haklarından ayrılamayacağını söylerken, Mısır yönetiminin uyguladığı uygulamalar ise Macron'un söylediklerinin tam tersi.

50 İNFAZ DAHA SIRADA

Mısır'daki infazlar sadece bir başlangıçtır. Egyptfront.org'a göre, 2018'de 46 kişi idam edildi ve 737'si ölüm cezasına çarptırıldı. 51 dava nihai aşamaya ulaşmıştı, bu da mahkemede temyiz başvurusu olmadığı anlamına geliyordu.

Bu yılın başından itibaren 2013 yılından bu yana mahkûm olanlar da dahil olmak üzere 65 kişi idam edilmeyi bekliyordu. Bunların 15'i infaz edildi, 50'si henüz idam edilmedi.

TRUMP, SİSİ'YE ‘BÜYÜK
ADAMSIN' DEMİŞ

Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin, AB'de kabul edilmesiyle meşruiyet kazanması ve kendisine “büyük adamsın” dediği ABD Başkanı Trump'tan aldığı desteğin ne olduğu açıklanmalı.

Avrupalı liderlerin yarın gerçekleştirilecek zirve için Şarm El Şeyh'e gitmeleri, aslında Mısır'ın modern zamanlarda gördüğü en kötü diktatörü onaylamış oluyorlar.
Aslında; Avrupalı liderlerin, Sisi'ye verdikleri destekle, Mısır'ın istikrarlaştırılmasında aktif rol oynuyorlar.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker
ve zirveye katılacak olan 20 devlet başkanın Sisi'nin salaklarından başka bir şey değil.

SİSİ, MUHALEFETİ EZMEK
İÇİN ANAYASAYI DEĞİŞTİRDİ

Mısır'daki mevcut çöküş, siyasidir. Terörizmle ya da güvenlikle alakası yok. Sisi'nin görev süresini ve cumhurbaşkanı olarak yetkilerini büyük ölçüde artıracak bir anayasa değişikliğine herhangi bir muhalefeti ezmek için tasarlandı.
Anayasa değişikliği, cumhurbaşkanlığı görevini dört ila altı yıl arasında uzatacak ve mevcut cumhurbaşkanının görev süresi sonunda görev yapmasına da izin verecek.

Yargıdaki kilit pozisyonların cumhurbaşkanına atanması ve üçte birinin cumhurbaşkanı tarafından atanacak ikinci bir meclis odası da oluşturması gerekiyor.
Bu anayasa değişiklikleri, Mısır Devlet Başkanı Sisi için o kadar önemli ki, oğlu Mahmud'u uygulamalarından sorumlu tuttu. Genel İstihbarat Teşkilatı'nda kıdemli bir görevli olan Mahmud el Sisi, babasının şartlarını uzatma planlarını koordine etmek üzere neredeyse her gün günlük toplandılar düzenliyor.

“SİSİ ASLINDA BİR
DİKTATÖRDÜR”

Şimdi Sisi'ye sunulan bu yetkileri; yeni bir parlamento kuruluncaya kadar kararlarını geçici olarak hukuki gözetimin altına almasıyla, Kasım 2012'de halkın oylarıyla seçilen ve şimdi tutuklu olarak yargılanan Müslüman Kardeşlerin lideri Muhammed Mursi ile karşılaştırın.
Sisi aslında bir diktatördür. Muhammed Mursi'nin emirleri Tahrir Meydanı'ına katılan liberaller tarafından alkışlandı. Onlardan biri olan Mamdouh Hamza, Mursi döneminde yaşananları
şöyle anlattı:
“Tiananmen Meydanı'ndan bu yana en büyük sivil katliam, Rabai Meydanı ve Nahda Meydanı'nda gerçekleştirildi.”

SİSİ GELDİ, MISIR HALKI
FAKİRLEŞMEYE BAŞLADI

Almanya'da gerçekleştirilen Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşan Sisi, kendini bölgede, İslam'da önde gelen ve ülkesine hoşgörü getiren adam olarak tanıttı. IMF tarafından yüzde 5.2'lik büyüme konusunda övgüler aldığını açıklayan Sisi'nin ülkesinde enflasyon şimdi yüzde 15'in üzerinde. Ekonomi geçen aralık ayında küçüldü.
Aslında; nüfusun neredeyse yüzde 30'u yoksulluk sınırı altında ve resmi olarak fakirliğin her geçen gün arttığı gözleniyor.

BATI NEDEN ARAP DÜNYASINDA
DEMOKRASİYİ DESTEKLEMİYOR

Şarm El Şeyh'te yarış devam edecek. Batı liderlerinin neden sürekli Ortadoğu'yu yanlış anladıklarını bilmek istiyorsanız, neden bir zamanlar Mısır gibi güçlü bir ülkenin istikrarlaştırılmasına göz yummalarına sorun.
Batılı neden Arap dünyasında demokrasiyi desteklemiyor? Kamoyu yarın Şarm El Şeyh'te toplanacak Avrupa devlet başkanları tarafından yapılacak açıklamaları kaydetmelidir. Bunların arasında İngiltere'nin başbakanı Theresa May olacak.