Sonuç bildirgesinde ortak çözüm çağrısı
Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen 12'nci G20 Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirgesi açıklandı.

Oluşturma Tarihi: 2017-07-08 21:49:41

Güncelleme Tarihi: 2017-07-08 21:49:41

Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temsil ettiği zirvenin sonuç bildirgesinde "Küreselleşmenin Yararlarının Paylaşılması", "Dayanıklılığın Oluşturulması, "Sürdürülebilir Geçim Kaynaklarının Geliştirilmesi" ve "Sorumluluk Kabul Etmek" ana başlıkları yer aldı.

Bildirgede korumacılığa karşı mücadeleye devam edilmesi, uluslararası ticaret, ekonomik büyüme, yoksulluğun ortadan kaldırılması, Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nın desteklenmesi, Afrika ile iş birliği, istihdamın artırılması ve kadının rolünün güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

ORTAK ÇÖZÜM ÇAĞRISI

G20 liderlerinin Hamburg'da büyük küresel ekonomik zorlukları ele almak ve refaha katkıda bulunmak için bir araya geldikleri anımsatılan bildirgede, "Çağımızın zorluklarının üstesinden gelmek ve birbiriyle bağlantılı bir dünyayı şekillendirmek, uluslararası ekonomik iş birliği için önde gelen forumumuz olan G20'nin ortak hedefidir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı büyümeden oluşan G20'deki ortak hedefi ilerletmenin en büyük önceliklerden olduğu vurgulanan bildirgede, "Terörizm, yerinden olma, yoksulluk, açlık ve sağlık tehditleri, istihdam oluşturma, iklim değişikliği, enerji güvenliği ve eşitliğin dahil olduğu küresel toplumun temel zorluklarını ele almaya karar verdik. Gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere diğerleri ile birlikte çalışarak bu zorlukları çözmeye devam edeceğiz." görüşü paylaşıldı.

Bildirgede büyüme beklentileri cesaret verici olmasına karşın büyüme hızının halen arzulanandan zayıf olduğuna işaret edilerek, liderlerin büyümeyi hızlandırmak ve aşağı yönlü risklere karşı korumak için uluslararası ekonomik ve mali iş birliğine bağlılıklarını tekrar teyit ettikleri bildirildi.

"ULUSLARARASI TİCARET VE YATIRIM, BÜYÜMENİN ÖNEMLİ MOTORLARINDAN"

"Uluslararası ticaret ve yatırım, büyümenin, üretkenliğin, inovasyonun, istihdam oluşturma ve geliştirmenin önemli motorlarıdır." ifadelerine yer verilen bildirgede, şunlar kaydedildi:

"İki taraflı ve karşılıklı avantaj sağlayan ticaret ve yatırım çerçevelerinin ve ayrımcılık yapılmama ilkesinin önemini belirterek piyasaları açık tutacağız ve haksız ticaret uygulamalarını da içeren korumacılıkla mücadeleye devam edeceğiz ve bu bağlamda yasal ticaret savunma araçlarının rolünü tanıyacağız. Özellikle ticaret ve yatırım için olumlu bir ortam teşvik ederek, düzgün bir hareket alanı sağlamaya çalışacağız."

Öngörülebilir ve karşılıklı yarar sağlayan ticaret ilişkileri için şeffaflığın da önemine işaret edilen bildirgede, "Bu amaçla, Dünya Ticaret Örgütü, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından mevcut izleme görevleri çerçevesinde izleme faaliyetlerine değer veriyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.

Bildirgede, üzerinde anlaşmaya varılan uluslararası standartlara dayanan, açık ve esnek mali sistemin, sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için çok önemli olduğu belirtilerek, liderlerin anlaşmaya varılan G20 finansal sektör reform gündeminin sonuçlandırılması ve zamanında, eksiksiz ve tutarlı biçimde uygulanması konusunda kararlı davranmaya devam ettikleri vurgulandı.

PARİS İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANLAŞMASI

Bildirgede, Paris İklim Değişikliği Anlaşması'na ilişkin de ABD'nin anlaşmadan çekilme kararının not edildiği belirtilerek, "Diğer G20 liderleri, Paris Anlaşması'nın geri dönülemez olduğunu belirtiyor." ifadeleri kullanıldı.

Bildirgede ayrıca liderlerin Paris Anlaşması konusundaki güçlü taahhüdü teyit ettikleri vurgulandı.

G20 AFRİKA ORTAKLIĞI

Dönem Başkanı Almanya'nın önem verdiği Afrika ortaklığına ilişkin de değerlendirmelerin yer aldığı bildirgede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"G20 Afrika Ortaklığı'nı, Afrika ülkelerindeki fırsatlar ve zorluklar ve 2030 Gündem'in amaçları doğrultusunda başlatıyoruz. Ortak çabalarımız, sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi teşvik edecek ve Afrika ülkelerinin ihtiyaç ve isteklerine yanıt olarak, özellikle kadınlar ve gençler için iyi bir istihdam oluşturmaya katkıda bulunarak yoksulluğun ve göç sebepleri arasındaki eşitsizliğin ele alınmasına yardımcı olacak."