Yazar Mehmet Perinçek, Alman gazetesi Die Freiheit'in 14 Haziran 1922 tarihli nüshasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) ikinci lideri Josef Stalin'den 'Türk milliyetinden Gürcü Bolşevik' şeklinde bahsedildiğini yazdı.
Mehmet Perinçek'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:
"Alman sosyal-demokratlarının gazetesi Die Freiheit, 14 Haziran 1922 tarihli sayısında Lenin'in 6 aydır gözükmediğini, yerine 3'lü bir yönetimin geçtiğini yazar. Bunlardan biri olan Stalin'in ise "Türk milliyetinden Gürcü Bolşevik" şeklinde tanımlar."
LENİN TÜRK MÜ
Gazeteci yazar Soner Yalçın da Hürriyet Gazetesi'nde 12 Temmuz 2009'da kaleme aldığı "Lenin'in Türk akrabaları" başlıklı yazıda SSCB'nin kurucu lideri Vladimir Lenin'in kökeni hakkında dikkat çeken satırlara yer vermişti.
Sovyetler Birliği Merkez Komitesi Marksizm-Leninizm Enstitüsü tarafından çıkarılan “Lenin Biyografisi” adlı çalışmada, Lenin'in doğumu ve çocukluğunun sadece iki sayfayla sınırlı olduğunu belirten Soner Yalçın yazısında Türkolog Zeki Velidi Togan'ın Hatıralar'ında yer alan bir anekdotu paylaştı:
"O dönemdeki adıyla Zeki Velidov, “Ulyanov” adlı bir araştırmacının 19'uncu yüzyıl ortalarında Kazan vilayetindeki Rus olmayan kavimlerin ve Çuvaşların etnografyasına ait neşrettiği kitabı Lenin'e hediye ederken şöyle dedi:
“Bu esere bakılırsa yazar Tatarca ve Çuvaşça biliyor. Siz de Kazan doğumlusunuz ve soyadınız Ulyanov. Yoldaş aslınızda Tatarlık var mı?”
Zeki Velidi Togan'ın “Hatıralar”ında yazdığına göre, Lenin kitabı alıp teşekkür ettikten sonra, soy/menşei meseleleriyle hiç ilgilenmediğini, kitabın yazarının adını ilk kez duyduğunu ama araştıracağını söylüyor."
SOY YERİNE SINIF
Yazısında Bolşeviklerin Lenin'in soyundan çok sınıfını ön plana çıkardıklarını vurgulayan Soner Yalçın şöyle devam etti:
"Vladimir İlyiç Ulyanov, 10 Nisan 1870'te Kazan/Simbirsk'te doğdu.
Bu kent Tatarların Ruslarla iç içe yaşadıkları bir yerdi.
Rusya tarihi uzmanı Prof. d'Encausse'un Lenin'in aile şeceresine ilişkin bulduğu bilgiler şunlardı:
Lenin'in büyük dedesi Vasiliy Ulyanov 1861 toprak reformundan çok önce özgürlüğüne kavuşmuş bir serfti. Oğlu Nikolay Vasilyeviç Ulyanov terziydi. Ve eşi Kalmuk Türkü'ydü. Bu evlilikten Lenin'in babası İlya Nikolayeviç Ulyanov doğmuştu.
“İlya Nikolayeviç, Rus Çarlığı'nın en ilginç özelliklerinden birinin temsilcisidir. Birbirinden tamamen farklı halkların ve uygarlıkların karışımıdır o. İlya Nikolayeviç Ulyanov, Rus'tur kuşkusuz, ama annesi Kalmuk'tur. Babası gibi Lenin de belirgin Asyalı özelliklerini, özellikle de çekik gözlerini, II. Katerina'nın bağımsızlıklarına son verdiği ve Rusya'da kalıp Budizm'den/İslam'dan vazgeçen Kalmukların yaşadığı Astrahan'da evlenen Moğol asıllı babaannesine borçludur.”
Azerbaycan'ın efsanevi sosyalist öncülerinden Neriman Nerimanov da Lenin'in babaannesinin Kalmuk Türkü olduğunu yazmaktadır.
Lenin'in babaannesi Kalmuk Türkü'ydü."
KALMUK TÜRKÜ
"Peki sadece bu iki araştırmacı mı bu görüşteydi?" sorusunu sorarak başka örnekleri aktaran Soner Yalçın yazısında şunları ifade etti:
"Akım Arutyunov “Lenin” adlı çalışmasının birinci cildinin “Soyağacı” bölümünde, Lenin'in büyük dedesinin yaşadığı Astragan bölge arşivlerinde bulunan belgelere atıf yapıyor. Lenin'in Kalmuk babaannesinin soyunu şöyle sıralıyor:
“Herkesçe biliniyor ki, anne tarafından Lenin üç milletin kanını birden taşıyor (Yahudi, Alman ve İsveç). Baba tarafından ise Vladimir Lenin-Ulyanov'un annesinin babası, Kalmuk kısmından Lukyan Smirnov'muş. Onun oğlu Aleksey Lukyanoviç Smirnov bağımsız toprak ağasıymış. 1808 de 23 yaşındaki Anna isminde kızını evlendirmiş. Anna'nın kocası ondan 30 yaş büyük ve bu da Lenin'in dedesi. Anna Alekseyevna 5 çocuk doğurdu ve son olanı İlya Nikolayeviç gelecekte Lenin'in babası oldu.”
Etnoloji uzmanlarına göre, Lenin'in küçük yassı gözü tipik Kalmuk Türkleri'ne benziyordu."
ATALARI ÇUVAŞ TÜRKÜ
İddiayı dile getirenlerin bu isimlerle sınırlı olmadığını vurgulayan Soner Yalçın yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Lenin'in Türk olduğunu iddia eden bir başka bilim adamı ise Çuvaş Cumhuriyeti Yazarlar Birliği üyesi Albina Lubimova.
Ona göre, Lenin'in ataları Çuvaş Türkü'ydü..
“Lenin'in babası İlya Nikolayeviç Ulyanov, Ulyanovsk'ta Halk Meslek Okulu'nun müdürüyken büyük Çuvaş bilim adamı ve pedagog İvan Yakovlev'le sıkı bir dosttu. Yakovlev, ayrıca Ulyanovsk'ta yapılmış ilk Çuvaş okulunun kurucusu ve Çuvaş alfabesinin öncüsüydü. İlya Ulyanov'un desteğiyle 1871'de Çuvaş Okulu devlet himayesine alındı ve 1877'de Çuvaş Öğretmen Okulu ismini aldı. Daha sonra Çuvaş Kültür Merkezi haline dönüştürüldü.
Kanımca, resmi tarihin satır aralarında bile yer alan bu bilgilere göre, Lenin'in babası İlya Nikolayeviç, (annesinden dolayı) kendisini Çuvaş hissediyordu. Bu yüzden Çuvaş halkına ve kültürüne ömrü boyunca hizmet ettiğini göstermesi açısından önemli sayılmalıdır.”
Lenin'in babası İlya Nikolayeviç Ulyanov, İvan Yakovleviç'in sadece dostu değildi; kendi eğitim düzeyi yüksek olan bir insan olarak (matematik öğretmeniydi), halkına okuma-yazma konusunda yardım ediyordu. İvan Yakovlev'le birlikte Çuvaş köylerinde 100'den fazla okul açmıştı.
Çuvaş Pedagoji Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanlığı'nı yürüten Prof. Gennadiy Tafayev, İvan Yakovleviç'in Lenin'in vaftiz babası olduğunu iddia ediyor.
Çuvaşlar genellikle birini vaftiz babası olarak seçtiğinde ona karşı ya aşırı bir yakınlık duyardı ya da onu akraba gibi görürdü.
Bu ilişki o kadar yakındı ki Lenin, 1917 Devrimi'nden sonra İvan Yakovlev'in idam edileceğini öğrenince, “Ona dokunmasınlar” diye telgrafla emir vermişti."
Kaynak: Odatv.com