TIMETURK | HABER MERKEZİ
Geçtiğimiz günlerde resmi gazetede yayımlanan bir karar hem ulusal hem de uluslararası basında oldukça dikkat çekici bulundu. Karara göre, Katar Hava Kuvvetlerine bağlı 36 jet ve 250 askeri personel, Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenecek Türkiye'deki askeri üslerde konuşlanabilecek. Yine anlaşmaya göre, iki ülke arasındaki bu anlaşma 5 yıl boyunca geçerli olacak. Peki, Katar Hava Kuvvetlerine bağlı unsurların Türkiye'de konuşlanması ne anlama geliyor?
KATAR ASKERİ UNSURLARI TÜRKİYE'DE KONUŞLANABİLİR
TRT Haber'e konuşan Havacılık Araştırmacısı Cem Doğut, yeni anlaşma ile ilişkilerin bir üst seviyeye çıktığını düşünüyor. Anlaşmanın muhtevasına bakıldığında konuşlanacak unsurların savaş uçakları olacağına dikkat çeken Doğut, şöyle devam ediyor;
“Daha önce kargo taşımak ya da eğitim amacıyla ülkemize gelen Katar uçakları artık belirli süreler için ülkemizde konuşlandırılabilecek. Bu anlaşma ile bize karşı olası bir hasmane tutumda Katar askeri unsurlarının Türkiye'de konuşlanmasını bekleyebiliriz.”
Doğut, şunları kaydetti:
“Elbette şunu unutmamak lazım, anlaşma yapıldı ama detaylarını henüz bilmiyoruz. Katar'ın envanterinde farklı modellerde uçaklar mevcut. Bunların hangileri ve kaç adedi burada konuşlanacak kısmı da çok önemli. Uçakların Rafale olması bizim için elbette daha kıymetli. Bu anlaşma aslında Katar Emirliği Hava Kuvvetleri için de önemli bir kazanım olacak. Nicelik olarak olmasa da nitelik olarak bölgenin en güçlü hava kuvveti ile eğitim yapma, tecrübesinden yaralanma imkanına sahip olacaklar.”
CHP'Lİ ÇAKIRÖZER: TÜRKİYE'Yİ RİSKE SOKACAK
TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer; 1 Nisan 2022'de TBMM'de kabul edilen ve daha sonra ResmiGazete'de yayınlanan; Katar Hava Kuvvetleri'ne ait, içinde Rafale jetlerinin de bulunduğu savaş uçaklarının Türkiye'de konuşlanabilmesini sağlayan uluslararası anlaşmayı değerlendirdi.
“Katar'la gündeme gelen bu anlaşma aslında komisyonda ve Meclis'te ele alındı. Şu anda bu resmen yürürlüğe giriyor. Resmi Gazete'de yayınlanan anlaşma aslında Meclis'te gündeme geldi. Biz ne dedik Meclis'te: Böyle bir anlaşma, yani 36 tane savaş uçağı, 250 tane pilot gelecek ülkemize. Birçok belirsizlik var. Nereyi, hangi koşullarda kullanacaklar? Bunlar belirsizken, bunu ‘bir teknik düzenleme' diyerek geçirmek aslında çok da kabul edilebilir bir şey değil” diyen Çakırözer, şunları kaydetti:
Deniyor ki, ‘Neden ihtiyaç duyuldu?' Çünkü gelen uçaklara baktığınızda bunlar Rafale savaş uçakları, Fransız yapımı. Türk envanterinde bu uçaklar yok. O yüzden bu eğitimden Türkiye ne kazanacak? Katar şunu kazanacak. Katar, geniş bir alanda uçacak. Belki Türk toprakları üzerinde atış talimleri yapacak. Ama Türkiye ne kazanacak? Tam tersine Türkiye büyük bir risk üstlenecek. Nedir bu risk? Aslında Katar bu savaş uçaklarını kendi ülkesini savunması için hiç kullanmadı. Nerede kullandı? Körfez'de, Libya Savaşı'nda, Yemen İç Savaşı'nda kullandı. Yani bir şekilde bu krizlere taraf olup oralarda kullandı. O yüzden de Katar bu bölgelerde, mesela işte Orta Doğu'da; İhvancılar'ın, Müslüman Kardeşler örgütünün en önemli savunucularından, Katar. O yüzden aslında büyük bir güvenlik riski oluşturan ülke. Bu ülke, birçok ülkeyi tehdit ettiği için, o da doğal olarak tehdit altında. Şimdi siz bu ülkenin savaş uçaklarını, pilotlarını getirip aslında ülkemizi riske ortak ediyorsunuz. İşte bu nedenle biz karşı çıktık.