Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Sudan’da İslâmcılar yeni bir yol arayışında…

Sudan’daki İslamcılar, bölgesel kutuplaşmadan uzak ve ılımlılık çağrılarını benimsemiş bir şekilde kendilerine ılımlı ve kabul edilebilir bir elbise sunan yeni bir isim ve istikamette yol almaya çalışıyorlar.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-04-07 12:42:07

Sudan’da İslâmcılar yeni bir yol  arayışında…

Sudan Ulusal Kongre Partisi, Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in liderliğinden vazgeçip İslami Hareket ile birleşmeye yönelmesi sonrasındaki geleceklerini inceliyor. Bu çerçevede adını değiştirmesi, yeni bir lider seçmesi ve yeni ittifaklara girmesi beklenirken, mevcut resimden uzak bir şekilde Sudan halkına ve dünyaya yönelik yeni bir yüze yöneldi.

YOLDAKİ DİKENLER

Ulusal Kongre Partisi, Beşir sonrasındaki dönemde partinin geleceğini şekillendirmek ve kendisini, otuz yıldır iktidardan uzak diğer siyasi güçlerle rekabet etmeye hazırlamak için “anlaşmayı” görüşmek amacıyla Beşir'in yokluğunda ilk defa bir araya geliyor. Parti, Beşir'i iktidara geçiren askeri bir darbeyle tüm siyasi güçleri siyasi sahneden temizleyen İslamcıların elinde kalması sonrasında 1990'ların ortasında kuruldu.

İSLÂMİ HAREKET YÖNETİMİ

Haziran 1989'da askeri bir darbe gerçekleştiren İslami Hareket, siyasi bir kolu olarak Ulusal Kongre Partisi'ni kurdu. 1999 yılında Hasan el-Turabi ve Ömer el-Beşir arasındaki meşhur anlaşmazlığa kadar “kurtuluş” döneminin ilk on yılında çeşitli kuruluşlar ve İslamcı lider Turabi aracılığıyla fiili olarak iktidarda kaldı. Devlet Başkanı, partiye yönelik yumruğunu sıkılaştırdı ve son yıllarda tamamen gözden kaybolana kadar yavaş yavaş hareketin iktidardaki rolünü zayıflattı. Nitekim Temmuz 2011'de güneyin ayrılması sonrasında iktidar, yalnızca Devlet Başkanının eline kaldı. Daha sonra devlet kaynakları devletin hazinesine girdi ve vatandaşları, rejimin devrilmesini talep etmeye itecek ekonomik kriz patlak verdi.

İSLÂMCILARIN TARİHİ

Sudan'daki İslami Hareket, biri “İslami Kurtuluş Hareketi” adı altında toplanan öğrenci grubu ve diğeri Müslüman Kardeşler adı altında toplanan grup olmak üzere iki hareketin sonucu olarak ortaya çıktı. Hareket, daha sonra Müslüman Kardeşler, ardından İslami Kurtuluş Hareketi olarak tanındı. Sonrasında “İslami Eğilim”, ardından Ulusal İslami Cephe olarak bilindi. Ancak her durumda da Müslüman Kardeşler, söz konusu topluluğun çekirdeğini oluşturdu.

İslami Hareket'in ortaya çıkışından bu yana hükümetin bazı liderleri ve bazı sembol İslamcılar, harekete herhangi bir gerekçe belirtmeden sanki bir gizli örgütmüş gibi güvensizlik ve şüpheyle yaklaştı. İslamcıların geniş bir kesimi, Turabi'nin Beşir'den ayrılması sonrasındaki İslami Hareket'in, ayrılışın sebeplerini ortadan kaldıracak belirli görevlere sahip olduğuna inanmaya başladı.

PARTİ VEE HAREKETİN
BİRLEŞMESİ BEKLENTİLERİ

Sızıntılara göre, İslami Hareket ve Ulusal Kongre Partisi, gelecek aşamada talepleri yerine getirmek için bir oluşumda birleşmeye yol açan yeni bir vizyona ulaştı. Söz konusu yeni yapı, ‘ideolojik yükü hafifletme, akımlarla yeni koalisyonlara girme eğiliminde olan siyasi ve entelektüel vizyonun değişmesiyle' partinin hareketin başkanlığa geçmesini kapsadı.

Kongre Partisi Kadın Sekretaryası İcra Dairesi Üyesi Latife Zekeriya, parti ve İslami Hareket'in birleşme fikrinin iki oluşum ve hükümet arasındaki çalışmaların çiftliği sebepleriyle daha önce de gündeme geldiğini belirtti. Zekeriya, bu durumun çalışmaların belirli kişilerde yoğunlaşmasına neden olduğunu ve 3 kurum arasında farklılıklara yol açtığını ifade etti. Latife Zekeriya ayrıca, yüzde 83'lük bir kesimin hareketin bağımsız bir oluşum olarak kalmasından yana olduğuna dikkati çekti.

İSLÂMCILARIN YENİ
BİR YOL ARAYIŞINDA

İslamcı muhalifler, uygulamalara dayanan hata ve zihinsel imaj yükünden kurtulmak için her aşamada deri değişimine yöneldi. Zira bu çerçevede isimlerini, Anayasa Cephesi'nden Tüzük Cephesi'ne, daha sonra Ulusal İslam Cephesi'nden Ulusal Kongre Partisi'ne dönüştürdü. İslami gruplardaki bazı araştırmacılara göre, Sudan'daki İslamcılar, bölgesel kutuplaşmadan uzak ve ılımlılık çağrılarını benimsemiş bir şekilde kendilerine ılımlı ve kabul edilebilir bir elbise sunan yeni bir isim ve istikamette “Siyasi İslam” olarak bilinen bir saldırıdan kaçınmaya başladı.

‘PRAGMATİK İSLÂMCILAR'

Siyasi araştırmacı Sami Ömer, pragmatik İslamcıların, zamanın ruhuna ayak uydurabildiklerini ve rakiplerinin dışlamalarından kaçınmak üzere tavizler verebildiğini belirtti. İslamcı kuramcılardan Emin Hasan Ömer, Ulusal Kongre Partisi'nin önceki aşamada çok kayıplar verdiğini belirtti. Ömer ayrıca, Gençliğin sesini ve sorunlarını anlayabilmek, toplumdaki yeni dönüşümleri özümsemek için 40'lı yıllarda gençlerden oluşmuş partide Beşir'in yerine alternatif seçme çağrısında bulundu.
Beşir'e eşdeğer karaktere sahip olan bir ismin seçimini isteyenleri eleştiren Hasan Ömer, onun taklit edilebilecek bir peygamber olmadığını ve yeni bir Beşir'in klonlanmasına da gerek duyulmadığını vurguladı.

Kaynak: https://aawsat.com/

Haber Ara