Hüseyin Vodinalı'nın 'veryansintv.com‘da kaleme aldığı, “Süleymani suikastinde CIA Kürtleri'nin rolü” başlıklı makalesi şöyle:
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in son sızan ses kayıtlarında ABD tarafından suikast sonucu öldürülen General Kasım Süleymani'ye ilişkin önemli ifadeler vardı.
İran'ın milli kahramanı olan Süleymani'nin arkasından eleştirel sözler söyleyen Zarif, büyük tepki çekti ve özür dilemek zorunda kaldı.
Zarif'e göre Süleymani'nin 3 Ocak 2020 günü öldürülmesi, koca bir İran şehrinin toptan yok edilmesinden daha fazla zarar vermişti.
Yahoo.news sitesinde Jack Murphy ve Zack Dorfman imzasıyla yayımlanan bir makale bu suikastin anatomisini ortaya koydu.
15'ten fazla görevde veya emekli yetkili ile yapılan röportajlardan derlenen makale, Süleymani suikastinin öncesi sonrası ve tüm gizli ayrıntılarını içeriyor.
Bana en çarpıcı gelen detay ise bu dünya savaşına kadar yol açacak devlet cinayetinde, CIA Kürtleri'nin oynadığı kritik rol.
Olayın adeta canlı bir anlatımı olan makaleye bir göz atalım:
“Üç Delta Force operasyon ekibi, Bağdat Uluslararası Havaalanı'ndaki gizli yerlerde hedeflerini bekliyordu: İran'ın en güçlü askeri komutanı Kasım Süleymani.
Bakım işçisi kılığına giren operatörler, eski binalarda veya yol kenarındaki araçlarda gizlenmişlerdi.
Serin, bulutlu bir geceydi ve havaalanının güneydoğu tarafı, askeri eğitim tatbikatı nedeniyle kısa sürede kapatıldı - ya da Irak hükümetine öyle söylendi.
Üç keskin nişancı ekibi, havaalanından ayrılırken hedeflerini nirengi noktası oluşturacak şekilde, havaalanından şehre erişim yolu olan "öldürme bölgesi"nden 600 ila 900 metre uzağa konumlandı. Keskin nişancılardan biri, Delta Kara Kuvvetleri komutanının destek personeli ile birlikte bulunduğu Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği'ne canlı olarak aktarılan bir kamera ile tespit dürbününe sahipti.
Uzun menzilli nişancılık, rüzgar da dahil olmak üzere çeşitli çevresel faktörlerle baş etmeyi içerir, ancak Delta ekipleri tahmine güvenmedi. Kuzey Irak'ta ABD Özel Harekâtlarıyla (CIA) derin bağlantıları olan seçkin bir Kürt birimi olan Terörle Mücadele Grubu'nun (CTG) bir üyesi , rüzgarı en alt seviyeden aramalarına yardımcı oldu.
Suriye'nin Şam kentinden gelen uçak, nihayet 3 Ocak 2020'de gece yarısından sonra programın birkaç saat gerisinde indi.
Üç ABD insansız hava aracı tepede yörüngeye girdi.
Uçak pistten çıkıp havaalanının kapalı kısmına doğru ilerlerken, yer ekibi kılığına giren Kürt görevlilerden biri, uçağı pistte durması için yönlendirdi.
Hedef uçaktan indiğinde, bagaj görevlisi olarak poz veren Kürt CTG (CIA bağlantılı Kontr-Terör Ekibi)operatörleri de onun kimliğini tespit etmek için hazır bulundu.
Süleymani, Bağdat Uluslar arası Havalimanı'na yeni gelmişti.
İranlı Kudüs Ordusu Komutanı general ve beraberindekiler, iki araca bindiler ve Delta Force keskin nişancılarının beklediği ölüm bölgesine doğru ilerlediler.
Birinde Süleymani'nin bulunduğu iki araç, havalimanını terk etmek üzere yola çıktı.
Üç Delta Force keskin nişancı ekibi hazırdı, parmakları tetiklerine nazikçe dokunuyordu.
Üstlerinde, ikisi cehennem ateşi (Hellfire) füzeleriyle donanmış üç dron gece gökyüzünde süzülüyordu.
Bir ABD askeri yetkilisine göre, Şam'dan uçağına binmeden önceki altı saat içinde İranlı general üç kez cep telefonunu değiştirdi.
Tel Aviv'de ABD Ortak Özel Harekat Komutanlığı irtibat görevlileri, Süleymani'nin cep telefonu modellerini takip etmeye yardımcı olmak için İsrailli meslektaşlarıyla birlikte çalıştı.
Süleymani'nin numaralarına erişimi olan Mossad, o numaraları Süleymani ve o anki telefonunu Bağdat'a kadar takip eden Amerikalılara devretti.
Task Force Orange olarak bilinen gizli Ordu biriminin üyeleri de o gece Bağdat'taydı.
Bir askeri yetkili, operasyonun taktik kısmında Süleymani'nin elektronik iletişimini takip için yakın mesafe sinyal istihbarat uzmanları olan "topuz çeviriciler"in rol oynadığını söyledi.
İki araç öldürme bölgesine girerken, dron operatörleri konvoya ateş açtı.
Süleymani'nin aracına iki cehennem ateşi füzesi düştü ve onu sokakta yok etti.
İkinci aracın sürücüsü kaçmak için gaza bastı.
Sürücü, bir Delta Force keskin nişancısı araca ateş ederken kaçmaya çalışıyordu.
Dronlardan atılan üçüncü bir cehennem ateşi füzesi de onu vurdu.
İran hükümet hiyerarşisinde sadece Ayetullah Ali Hamaney'den sonra ikinci olarak kabul edilen Süleymani'nin 3 Ocak'ta öldürülmesinin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti ve bu suikastin ayrıntıları ancak gün yüzüne çıkıyor.
Yine de öldürülmesine yol açan olayların ardındaki ayrıntıların çoğu gizlendi.”
Süleymani cinayeti, Trump yönetiminin en önemli dış politika kararlarından biriydi ve etkileri önümüzdeki yıllarda yankılanacak.
Biden'ın şu anda bölgede karşı karşıya olduğu stratejik ortamı da muhtemelen belirleyecek.
Ve cinayetten yana olan eski bir üst düzey CIA yetkilisine göre bu olay, "Ortadoğu'nun 50 yılda gördüğümüz yeniden şekillenmesine eşdeğer ve sadece birkaç saat içinde gerçekleşen bir dönüm noktasıydı. Bu bir oyun değiştiriciydi.”
OPERASYONDA CIA KÜRTLERİ
ÖNEMLİ ROL OYNADI
Süleymani Suikasti, birkaç saat içinde olup bitse de, planlanması 2017'ye dayanıyor.
İranlı generali öldürme planları Trump yönetiminin ilk günlerine kadar uzanıyor.
Mike Pompeo, 2017'de CIA'nın başına geçtikten kısa bir süre sonra, CIA'nın Terörle Mücadele Misyon Merkezi ve onun paramiliter Özel Faaliyetler Merkezi de dahil olmak üzere seçkin bir grup CIA yöneticisini bir araya getirdi.
Eski kıdemli bir CIA yetkilisi, toplantının amacının "Kasım Süleymani'yi devreden nasıl çıkaracaklarını" tartışmak olduğunu söyledi.
Bu tür bir operasyonda ABD'nin elini gizlemek isteyen CIA yetkilileri, Süleymani'yi öldürmek için çeşitli olası planları tartıştı.
Aynı yıl Milli Güvenlik Konseyi toplantılarında Pompeo, potansiyel bir liderliğin başını kesme stratejisinin bir parçası olarak İran'ın en üst düzey askeri liderlerini öldürme konusunu da gündeme getirdi.
ABD ordusunu ilgilendiren planlara, o sırada bu tür eylemlerin yasallığından endişe eden bazı MGK yetkilileri tarafından direniş gösterildi.
Ancak diğerleri yeni saldırganlığı memnuniyetle karşıladılar.
Pompeo onlara şöyle demişti: "Yasal olup olmadığı konusunda endişelenmeyin; bu, avukatlar için bir soru”.
Eski CIA yetkilisi, Pompeo'nun başkana ne kadar yakın olduğunu bilen CIA yetkililerinin görüşmeleri özellikle ciddi bulduklarını söyledi.
CIA daha sonra Süleymani'yi öldürmeye yönelik gizli planlar için detaylı bölümlere ayrılmış planlamayı üstlendi.
Beyaz Saray'da Süleymani'nin öldürülmesiyle ilgili tartışmalar, 2018 yazında, yönetimin Obama dönemi nükleer anlaşmasından çekildiğini ve “maksimum baskı” stratejisinin bir parçası olarak İran'a yaptırımları yeniden uyguladığını resmen açıkladığı sırada gündeme geldi.
Ancak bu zamana kadar MGK planlayıcıları, suikasti gerçekleştirmek için CIA paramiliterlerine veya onların vekillerine değil, Pentagon'un özel harekat birimlerine güveniyorlardı.
Yine de Savunma Bakanlığı içinden direniş vardı.
Başkan Trump'ın o zamanlar Orta Doğu ulusal güvenlik danışmanı yardımcısı olan Victoria Coates, “Pentagon bunu nükleer savaşa eşitledi ve büyük bir tepki olacağını söyledi" ifadesini kullandı.
Kasım 2019 ortasına kadar işler daha ciddi bir hal aldı.
Coates, bölgedeki gerilimlerin kızışmasıyla birlikte, Süleymani'yi öldürmek için "seçeneklerin yolunda olduğuna yönelik en tepeden çağrı" aldıklarını anlattı.
Coates, "Süleymani'yi oldukça yakından takip ediyorduk ve onun sürekli bir yere seyahat etme eğilimi vardı. Ayrıca ABD'ye saldırı planları da yapıyordu" dedi.
Coates ile birlikte, ulusal güvenlik danışmanı Robert O'Brien; ulusal güvenlik danışman yardımcısı Matt Pottinger; MGK Orta Doğu masasının kıdemli yöneticisi Robert Greenway; Dışişleri Bakanlığı'nın İran özel temsilcisi Brian Hook; Başkan Yardımcısı Mike Pence'in ulusal güvenlik danışmanı Keith Kellogg; MGK'nın üst düzey terörle mücadele yetkilisi Chris Miller, İranlı generali öldürmek için olası seçenekleri tartışmak için düzenli olarak toplantı yapmaya başladı.
Eski üst düzey yönetim yetkilileri, bu planların, İran güçlerinin Aralık 2019'un sonlarında Kuzey Irak'ta bir roket saldırısında ABD'li bir müteahhidi öldürmesinin ardından Trump'ın masasına gönderildiğini söyledi.
Ortak Özel Harekat Komutanlığı yetkilileri, MGK yetkililerine Süleymani'yi öldürmek için dört seçenek sundu: uzun menzilli bir keskin nişancı atışı; aracına saldırmak için yerde taktik bir komando ekibi; patlayıcı kullanarak öldürmek; hava saldırısı düzenlemek.
Yetkililer, Ortak Özel Harekat Komutanlığındakileri şaşırtacak şekilde, hava saldırısı seçeneğine oldukça hızlı bir şekilde karar verdi.
Süleymani'nin nerede öldürüleceğine dair sorular - Irak'ta veya bölgenin başka bir yerinde - nihayetinde bunu yapmanın en iyi yolundan daha fazla tartışma süresi aldı.
Temelde Süleymani'yi öldürme fikrini desteklese de, bazı CIA yetkilileri İran'ın tepkisinin daha büyük olması konusunda endişeliydi.
Eski bir teşkilat yetkilisi, CIA'nın "İranlılardan korkmadığını" ancak cinayetin "çözdüğünden daha fazla sorun yaratabileceğine" inandığını anlattı.
Aralık 2019'un sonlarında, Delta Force operatörleri ve diğer özel harekat üyeleri küçük gruplar halinde Bağdat'a sızmaya başladı.
Katliamda kilit rol oynayan Kürt ajanlar, o noktaya kadar Bağdat Uluslararası Havalimanı'na sızmaya başlamış, bagaj görevlileri ve diğer personel olarak kılık değiştirmişlerdi.
Kesin bir sayı belirtmeyi reddeden ABD askeri yetkilisi, karmaşık operasyon için "önemli miktarda personel konuşlandırılması" gerektiğini söyledi.
Eski Savunma Bakanı Chris Miller, bunun "bakanlığın terörle mücadele operasyonlarında yaptığı en gelişmiş hazırlık" olduğunu söyledi.
Delta Force operatörleri ve onların Kürt müttefikleri, Washington DC'deki Bağdat havaalanında konuşlanırken, Kellogg, Coates, Greenway ve Dışişleri Bakanlığı'nın İran özel temsilcisi Brian Hook'un da aralarında bulunduğu küçük bir üst düzey yetkililer grubu da opersyonu izlemek için Durum Odası'ndaydı. Savunma Bakanı Mark Esper, Genelkurmay Başkanı Mark Milley ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise suikasti Pentagon'dan izledi.
Durum Odasına sesli bağlantıyla bağlanan Başkan Trump, ulusal güvenlik danışmanı O'Brien ile Florida'daki Mar-a-Lago'dan operasyonu takip etti.
İki ABD'li yetkiliye göre, hava saldırısından sonra, Iraklı polis kılığına giren bir Kürt ajan, Süleymani'nin aracının enkazına yürüdü, fotoğraflarını çekti, hızlı bir şekilde DNA onayı için doku örneği aldı ve hemen uzaklaşıp gecenin karanlığında kayboldu.
İRAN'IN İNTİKAM PLANLARI
Bu suikast sonrası İran büyük bir intikam yemini etti.
İran'ın bir numarası Ayetullah Ali Hamaney, ABD'nin Irak'taki üslerine düzenlenen roket saldırılarının sadece yüze vurulan bir tokat olduğunu asıl intikam için doğru zamanı bekleyeceklerini söyledi.
1996'da Irak'tan Türkiye yoluyla Guam adasına götürülerek orada askeri ve istihbari eğitim verilen 3000 kadar CIA Peşmergesi de bu suikastte önemli roller üstlenmişti.
İran bunlardan da öç almak için nokta operasyonları planladı ve bazılarını yerine getirdi.
Ancak Amerikan istihbaratına göre İran'ın asıl hedefi, en başta bu suikasti öneren ve gerçekleşmesinde büyük rol oynayan eski CIA Başkanı ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo.
ABD'li yetkili ve uzmanlar, İran'ın nihayetinde üst düzey bir ABD yetkilisine yüksek profilli bir suikast girişiminde bulunabileceğine veya bir ABD tesisini hedef alan bir saldırıda bulunabileceğine inanıyor.
Cinayetten bu yana İran'ın intikam kararlılığı katlanarak arttı.
Geçen sonbaharda ABD'li yetkililer, İran'ın ABD'nin Güney Afrika büyükelçisine suikast planladığına dair istihbarat topladı.
Ocak ayında ABD yetkilileri, Washington D.C.'deki bir Ordu üssü olan Fort McNair'e saldırı planını tartışan Kudüs Ordusu ajanları arasındaki iletişimi yakaladı.
Ancak Tahran'ın aklında neredeyse kesinlikle daha yüksek profilli ölümcül hedefler var.
Eski Savunma Bakanı Miller, Genelkurmay Başkanı Milley, CENTCOM komutanı Kenneth McKenzie, Pompeo ve Brian Hook'un özellikle hedef alındığını söyledi.
Trump, 2020'nin son günlerinde, görevde yaptıkları işler yüzünden, "yabancı bir gücün veya onun temsilcisinin ciddi ve inandırıcı bir tehdidiyle karşı karşıya kalan" "eski veya emekli üst düzey yetkililere" koruma hizmetleri sağlamak için 15 milyon dolar ayırdı.
Kaynak: veryansintv.com
