Şarku'l Avsat'ta, “Süleymani'ye yönelik suikast planının perde arkasında neler var?” başlıklı analiz haberde İran Devrim Muhafızları'nın yabancı operasyonlardan sorumlu birimi Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye yönelik geçtiğimiz ay memleketi Kirman şehrindeki suikast planının perde arkasındaki olaylar masaya yatırılıyor.
İran Devrim Muhafızları'nın yabancı operasyonlardan sorumlu birimi Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin 2006 yılında İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan savaşa yönelik çarpıcı açıklamalarından hemen sonra, İran Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hüseyin Taib, geçtiğimiz ay Süleymani'ye memleketi Kirman şehrinde düzenlenecek suikastın istihbarat birimleri tarafından önlediğini söyledi.
Hüseyin Taib, başkent Tahran'da Devrim Muhafızları liderlerinin katıldığı bir konferansta yaptığı açıklamada, söz konusu planı yapan üç kişilik bir hücrenin çökertilerek üyelerinin gözaltına alındığını belirtti. Taib, Süleymani'nin kendi memleketi olan güneydoğudaki Kirman'da her yıl olduğu gibi bu yılda 9 ila 10 Eylül tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan Aşura Günü törenine katılması beklendiğinden, törenin düzenleneceği toplantı salonuna patlayıcı yerleştirildiğini ifade etti. Açıklamada, hücrenin 20 Ocak ila 10 Şubat arasında İran'a girerek, 350 ila 500 kilogram patlayıcı elde ettiğini öne sürdü. Bu kötü niyetli eylemin mezhepsel savaşı kışkırtmayı amaçlayan bir iç intikam meselesine dönüştüğünün altını çizen Teşkilat Başkanı, gözaltına alınan hücre üyelerine gerekli cevabı verdiklerini söyledi.
Kasım Süleymani, 2011 yılından bu yana Suriye ve Irak'ta İran yanlısı milislerden oluşan koalisyona liderlik ediyor. Süleymani, varlığının askeri olduğunu reddederek, danışmanlık görevi yürüttüğünü iddia ediyor. İran Devrim Muhafızları Genel Komutanı General Hüseyin Selami bu hafta içerisinde yaptığı açıklamada, Yemen'deki Husilere “askeri danışmanlık ve fikri destek” verdiklerini söylemişti.
İran, Suriye'deki İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun bir alt kolu olan Besic kuvvetlerinin yüzlerce üyesinin ölümüne rağmen maddi ve insani yardımını sürdürüyor.
Kudüs Gücü, İran Devrim Muhafızları arasındaki en güçlü organ. Kasım Süleymani'nin Ortadoğu'nun çeşitli bölgelerindeki operasyon odalarında, yurt dışı operasyonlarını finanse eden açık bir bütçesi bulunuyor.
Bu, İran Devrim Muhafızları'nın geçtiğimiz Mayıs ayında yeniden yapılanmasının ardından İran Dini Lideri Ali Hamaney'in emri ile İran Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hüseyin Taib'in açıkladığı ilk operasyon. Yeniden yapılanma kararı Ali Hamaney'in Devrim Muhafızlarının liderlik koltuğuna Ali Caferi'nin yerine Hüseyin Selami'yi oturtmasının ardından geldi. Yeniden yapılanma, yurtdışındaki istihbarat operasyonlarını genişletmeyi içeriyor. Bu, DMO ve Kudüs Gücü arasındaki ek bir rekabet faktörüdür. Yeşil Hareketi'nin düzenlediği protesto gösterilerinin patlak vermesinin ardından 2009 yılında Devrim Muhafızları'na bağlı İstihbarat Başkanlığı kuruldu. Kudüs Gücü ise, 1990 yılında, DMO'ya bağlı dış operasyon birimi olarak kuruldu. Ancak Kudüs Gücü'nün Hamaney'in 1999 yılından Süleymani'yi görevlendirmesinin ardından büyüyerek, gizlilikten çıkmış oldu.
Eylül 2018'de Hizbullah'a yakın basında çıkan haberlere göre, Kasım Süleymani'nin öldürüldüğü açıklandı.
ABD, Kasım Süleymani'yi kurtardı
Ocak 2018'de İsrail'de yayın yapan Haaretz gazetesi, ABD'nin bölgedeki iki ülkenin çıkarlarını tehdit eden Kasım Süleymani'nin suikastı için İsrail'e yeşil ışık yaktığını aktardı.
Üç yıl önce yayınlanan bir raporda, ABD'nin Şam yakınlarındaki Süleymani'yi hedef alan İsrail planına karcı çıktığı belirtildi. Raporda, ABD'lilerin İranlıları, İsrail ve ABD istihbarat servisleri arasında anlaşmazlığa yol açan plan hakkında bilgilendirdiği yer alıyor.
Ocak 2019'da Irak'taki eski Özel Hareket Komutanı General Stanley Allen McChrystal, Foreign Policy dergisine verdiği röportajda, ABD güçlerinin Ocak 2007'de Kuzey Irak'ta Kasım Süleymani'yi İran'dan Erbil'e taşıyan bir askeri konvoy tespit ettiğini belirtti. McChrystal, ABD güçlerinin, Irak'ta patlayıcı cihazları yerleştirmesine rağmen o gece Süleymani'ye saldırı düzenlememeye karar verdiğini ifade etti.
Hizbullah'a yakın medya organlarına göre Kasım Süleymani'ye Irak'ta, Eylül 2018 tarihinde de bir suikast girişiminde bulunuldu.
Hüseyin Taib, Süleymani'ye yönelik suikast girişiminin İsrail ve Arap ülkelerinin istihbarat örgütleri tarafından planlandığını iddia etti. Taib'in açıklaması, İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Tahran'ın bölgesel operasyonlarının genişlediğini vurgulayarak bunun Devrim Muhafızları'nın sorumluluğunda olduğunu söylediği konuşmasından bir gün sonra geldi.
İran televizyonu iki gün önce, Süleymani'nin 1999'da Kudüs Gücü Komutanı olarak göreve gelmesinden bu yana verdiği ilk röportajı yayınlamıştı.
Hamaney'in ofisinin medya servisi tarafından çıkarılan ‘El Mesir' dergisinin ilk sayısı vesilesiyle Süleymani ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile röportaj yapılmıştı. Derginin ilk sayısı, 2006 savaşının bölgenin yeni mimarisi üzerindeki etkisini göstermek için ‘Zafer Denklemi' başlığıyla çıkmıştı.
Süleymani röportajda ilk defa, Temmuz 2006'da Hizbullah ile İsrail arasında yaşanan ve Lübnan tarafında bin 200, İsrail tarafında da 160 kişinin ölümüyle sonuçlanan savaşta saha komutanı olarak görev yaptığını açıklamıştı.
İran Dini Lideri Ali Hamaney geçtiğimiz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Devrim Muhafızları Ordusu komutanlarına, olası “büyük hadiselere karşı hazırlıklı olmaları” ve “düşmanlardan korkmamaları” çağrısında bulundu.
Devrim Muhafızları'nın ülkenin stratejik derinliği ve zaman zaman gerekli olan “geniş sınır ötesi görüşüne” sahip olması gerektiğini belirten Hamaney, bazılarının bunu idrak edemediğini söyledi. “Ne Gazze, Ne Lübnan” sloganının stratejik derinliğinin iyi anlaşılması gerektiğini ifade eden Hamaney, Devrim Muhafızları'na seslendiği açıklamasında, “düşmandan korkulmaması” ve “uyanık olunması” gerektiğini belirtti.
İran'da yapılan anketlerde Süleymani ismi ön planda
Fars haber ajansı geçtiğimiz Pazartesi günü yayınladığı bir haberde, İran'da bir üniversitede popüler isimlere yönelik yaptığı ankette önde gelen isimler arasında Kasım Süleymani ilk sırada yer alırken, yargının başına getirilen İbrahim Reisi ise ankette ikinci sırada yer aldı. Ajans, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in ise ankette üçüncü sırada yer aldığını belirtti. Anket verilerinde, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Parlamento Başkanı Ali Laricani ve eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin düşüş yaşadığı görülüyor.