Dolar

34,5429

Euro

36,1489

Altın

2.965,11

Bist

9.549,89

'Sünni-Kürt federasyonu kampanyası var'

Iraklı Türkmen akademisyen Ziya Abbas, Irak'ta Sünnilerin ve Kürtlerin federasyon konusunda çalışmalar yürüttüğünü öne sürdü...

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-06-22 06:28:21

'Sünni-Kürt federasyonu kampanyası var'

Irak Başbakanı İbadi, Felluce operasyonunda zafer ilan ederken, kentte bazı ceplerde 'mukavemet olduğunu' söyleyen Iraklı Türkmen akademisyen Ziya Abbas, 'Operasyon bitti bitecek' dedi. Sünni siyasilerin olumsuz roller oynadığına dikkat çeken Abbas, "Kürtlerle Sünni Arapların federatif yapısı konusunda kampanyalar yürütülüyor" iddiasında bulundu.

Sputnik'te yer alan bilgide; Irak Başbakanı Haydar el İbadi, Felluce'yi IŞİD'den geri almak üzere girişilen operasyonda geçen hafta sonu 'zafer' ilan etti. Ancak 22 Mayıs'ta başlayan operasyonda Irak birlikleri kente girmiş olsalar da ABD ordusu kentin henüz yarısının kurtarıldığını söylüyor. Iraklı komutanlar da bubi tuzakları kuran, keskin nişancılar ve intihar saldırılarıyla karşı koyan IŞİD'e karşı kıran kırana savaştıkları bilgisini veriyor. Sivillerle birlikte IŞİD militanlarının da sahte kimliklerle kentten kaçmaya çalıştıkları haberleri de gelirken, diğer yandan sahadan Şiilerin çoğunlukta olduğu Haşdi Şabi güçlerinin insan hakları ihlallerine dair de bilgiler eksik değil. 

Felluce operasyonunu aynı zamanda Iraklı bir Türkmen olan, Aksaray Üniversitesi akademisyenlerinden Yard. Doç. Ziya Abbas ile konuştuk. 

'FELLUCE OPERASYONU BİTTİ BİTECEK'

Bölgede çok sayıda akrabası ve eş-dostundan doğrudan bilgi aldığını belirten Ziya Abbas, operasyon için 'Aslında bitti bitecek' dedi. "IŞİD'in bazı ceplerde, şehir içinde mukavemet gösterdiği bilgileri geliyor" diyen Abbas, Felluce Operasyonlar Komutanı el Saadi'ye dayanarak iki bin 500 civarında militanın ölü ele geçirildiği, bin 100 kadarının ise tutuklandığını aktardı. 

Felluce'de militan sayısını ise 5 bin civarında veren Abbas, "Bu da IŞİD'in Felluce içinde çok ciddi bir destek aldığını gösteriyor" vurgusu yaptı. Abbas, savaş öncesinde 130 bin insanın yaşadığı kentten 28 bin ailenin kaçtığını, bazı militanların da aralarına karışarak Bağdat'a girdikleri bilgilerinin geldiğini de ekledi.

'HAŞDİ ŞABİ IRAK NÜFUSUNU YANSITIYOR'

Irak nüfusunun büyük çoğunluğunu olduğu gibi Haşdi Şabi güçlerinin de büyük çoğunluğunu Şiilerin oluşturduğunu kaydeden Ziya Abbas şu bilgileri verdi: 

"Tabii ilk oluşum olarak Sistani'nin fetvası doğrultusunda vatanını savunmak üzere gönüllü Iraklılar harekete geçti. Bunların içinde ülkenin nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan Şii'ler mercii taklit'in esası doğrultusunda hareket ettiler. Dolayısıyla ülkenin büyük bir çoğunluğunu oluşturan Şiiler, Haşdi Şabi'nin de büyük çoğunluğunu oluşturuyor oldular. Hıristiyanlar var, Keldaniler var, birkaç tane Sunni aşiret var. Tikrit civarında, Felluce yakınlarında, Anbar içerisinde. Musul'un güneyinden Musul operasyonlarını başlatmak üzere. Orada yine Sünni gönüllüler görebiliyorsunuz ki bunlar Haşdi Şabi. Her ne kadar Nuceyfi Haşd Vatani diye bunun bir tabiri caizse taklidini yapsa da çok fark etmiyor. Sunni, Şii, Türkmen fark etmeden farklı kesimden çok sayıda Iraklı mevcut Haşdi Şabi içinde." Abbas, hem Saddam'a hem de Amerikalılara karşı direnişte bulunmuş Bedir örgütü ve Asaib el Hak gibi grupların ise savaş tecrübelerinin daha fazla olduğunu ekledi. 

'SAVAŞ SUÇLARINI SAVUNMAK MÜMKÜN DEĞİL'

Ancak Haşdi Şabi güçlerinin IŞİD'in kanlı katliamlarına karşı ele geçirdiği yerlerde intikam için insan hakları ihlalleri ve savaş suçları işlediği haberleri de eksik değil. Ziya Abbas, "Bu tür savaşlarda insan hakları ihlalleri olabilir. Bunları savunmak da mümkün değil. İnsanlığa da sığacak bir şey değil" vurgusu yaparken, diğer yandan insanların yaşadıkları yüzünden bu tür reaksiyonlar verilmesinin olumlu değil ama bir nebze ‘normal' karşılandığını ekledi. Ancak Abbas'a göre özellikle bu durum Körfez ve Suudi Arabistan'ın başını çektiği Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçlerine karşı bir 'karalama kampanyasına' dönüştürülüyor. 

Abbas, "(Suudi) Arabistan büyükelçisi dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir şekilde Irak içişlerine çok açık bir şekilde karışıyor ve bu Irak'ta da çok fazla tartışılıyor. Bu ihlaller dediğimiz gibi yapılıyor. Yalnız bu algı operasyonları çok daha etkili" derken, en yüksek Şii ulema Ayetullah Sistani ile hükümetin olabildiğince hassas davranılması için tedbir ve tebliğde bulunduklarını, önlem aldıklarını belirtti.

'AKSİ GÖRÜNTÜLER DE VAR'

Abbas, tam aksi yönde video görüntüleri de bulunduğunu aktarırken, "Bir Haşdi Şabi gönüllüsü, canı pahasına bir duvar gölgesine sıkışmış ve keskin nişancının hedef almaya çalıştığı bir Felluceli vatandaşı omuzlayıp kurtarmaya çalışıyor ve yolun ortasında ikisinin de yaralandığını görebiliyorsunuz" dedi. Yine yıkım oranına bakıldığında Haşdi Şabi birliklerinin geri aldığı Tıkrit'te operasyonda yüzde 20 oranında yıkımdan söz edilirken, Irak güçlerinin kendi altyapılarına zarar vermemeye dikkat ettiklerini söyleyen Abbas, ABD destekli Irak ordusu operasyonlarında Anbar'da yüzde 80'lik yıkım olduğunu da aktardı. Abbas, Felluce operasyonunun da 22-23 Mayıs'ta IŞİD'in iki sene önce Tıkrit'te 1100 hava kuvvetleri öğrencisini öldürdüğü katliamın yıldönümünde başlatıldığını da anımsattı. 

'BAASÇILAR ÇOK ETKİLİ'

Peki bütün bu güvenlik operasyonlarının Bağdat'ta bitmek bilmeyen siyasi krize etkisi? Ziya Abbas, güvenlik ve siyasetin etkileşiminin derin olduğuna dikkat çekerken, özellikle Sünni siyasi kesimin Haşdi Şabi'ler başta olmak üzere Şiilerin Sünni bölgelerinde operasyonlara katılmasını istemediklerini vurguladı. Özellikle yurtdışında Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkeler gitmiş Iraklı siyasilerin IŞİD'in Haşdi Şabi'den daha iyi gördüklerini açıça söylediklerini anlatan Abbas, meselenin sadece IŞİD değil Baasçılar olduğunu kaydetti. 

"Felluce gibi bir bölgede Sünni kesimlerde eski Baascılar çok etkili ve onlar sadece kılık değiştirmiş gibi bir durum görebiliyorsun. Çok ilginç bir durum. Bana gelen bir yeni görüntüde Saddam'ın anıtları hala olduğu gibi duruyor Felluce'de. IŞİD etkin olduğu bölgelerde tarihi yapıları, her şeyi yok ederken niye Saddam'ın anıtlarına hiç dokunmaz? Dolayısıyla iş sadece IŞİD'cilerle bitmiyor” diyen Abbas, bölünmenin de derinleştiği tespitini yaptı.

'HERKESİN KADERİNİ ÇİZMESİ HAKİM GÖRÜŞ'

Abbas şöyle dedi: "Şimdi açıkçası sadece Sünniler değil, Kürtler de Türkmenler de Şii Araplar'da da artık Irak'ın eskisi gibi bir ulus devlet olacağı kanısında değiller. Ayrılmanın artık herkesin kendi kaderini çizmesine yönelik bir hakim görüş var. Bu toplumsal genelde çok büyük. Ben en az Türkmenlerde görüyordum bunu. Orda da çok fazla olmuş. Türkmenlerle diğer işte diğer azınlıklar, Hristiyanlar, bu tartışmalı bölge denilen bölgelerde de çok net görülmeye başladı.” Şiilerin de artık önemli bir kısmının ‘biz artık kendi devletimizi kursak bile rahat etmeyeceğiz, çünkü bize her fırsatta saldıracaklar, savaş açacaklar' psikolojisini aktaran Abbas, bu yüzden de ‘hayati tehlikelerin ortadan kaldırılması' refleksiyle hareket edildiğini de belirtti.  

'BARZANİ İLE NUCEYFİ'NİN PLANLARI…'

Abbas, Sünnilerin ise Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile giderek yakınlaştığını kaydederek şu bilgileri aktardı: “Hele yakın zamanda yine gündeme gelen Kürtlerle Sünni Arapların federatif yapısı konusunda kampanyalar yürütülüyor. Bu Nuceyfi ailesi başta olmak üzere bunu yapıyor. Kerküklü bazı Türkmen temsilcileri bile artık bunu dile getiriyor. Geçenlerde Kerkük il idaresinde çalışan bir Türkmen temsilcisi “Bu olay madem çözülmüyor biz artık Kerkük'ü sekiz seneliğine bir geçici statüde belirleyelim. Ondan sonra Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne ilhak edelim” gibisinden söylemde de bulunan insanlar oluyor.” 

'DIŞ VE BÖLGESEL GÜÇLERİ DEVREYE SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Abbas, bu siyasi gerilimlerin Musul operasyonunun ertelenmesinde çok etkili olduğunu, Barzani ve Nuceyfi tarafından geciktirildiğini savunurken, Haşd Vatani'nin etkisizliği yüzünden uluslararası yahut Türkiye ve Suudiler gibi bölgesel güçlerin devreye sokulmaya çalışıldığını öne sürdü.

Haber Ara