İşte İSMAİL YAŞA'nın o yazısı;
Suriyeli devrimciler zaferden zafere koşarken rejim güçlerinin peş peşe aldığı ağır yenilgiler müttefiklerini de telaşlandırmış durumda.
İdlib'ten sonra stratejik öneme sahip Cisr El Şuğur da muhaliflerin eline geçti.
Devrimciler, rejimin kalelerinden Lazkiye'ye ve sahile artık daha yakınlar.
Beşşar El Esed'in uzun süredir İran'ın ve Hizbullah'ın sayesinde koltuğunda oturduğu tartışmasız bir gerçek.
Anadolu Ajansı'na konuşan Suriye Türkleri Derneği Genel Sekreteri Ahmed Vezir de işte bu gerçeğe işaret ediyor ve Beşşar El Esed'den çok İran ve Hizbullah'la savaştıklarını söylüyor.
Suriye'de İran askerlerinin aktif rol aldığını savunan Vezir, son günlerde bu desteğin arttığına ve birçok cephede İran askerlerinin yer aldığına dikkat çekiyor.
Devrimci güçlerin son günlerde elde ettiği başarıların ardından İranlıların morallerinin bir hayli bozuk olmasının nedeni de bu.
Çünkü Baas rejimiyle birlikte İran rejimi de kaybediyor.
El Alem televizyonu Suriye ofisi direktörü Hüseyin Murtaza'nın Türkiye'yi tehdit ederek, “Bir aracı vasıtasıyla Türkiye'ye birkaç saat içinde sınırını kapatmazsa karşılık vereceğimiz ve tüm kartları alt üst edeceğimiz mesajı iletilsin” demesinin nedeni yaşadığı moral bozukluğu.
Gazetecilikten çok şebbihalık yapan Hüseyin Murtaza'nın hezeyanı üzerinde çok fazla durmaya gerek yok.
Fakat İranlı diplomat ve stratejist Emir Musevi'nin Beşşar El Esed'e yaptığı çağrı önemli.
Kısa süre öncesine kadar Tahran'daki Stratejik Araştırmalar ve Uluslararası İlişkiler Merkezi Müdürü koltuğunda oturan Musevi, şu anda Cezayir'deki İran Büyükelçiliği'nde kültür ataşesi olarak görev yapıyor.
Tahran yönetimine ve Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla bilinen Musevi, önceki gün sosyal paylaşım sitelerinden Facebook'taki kişisel sayfasında Baas rejimine başkenti geçici olarak Şam'dan Tartus'a veya Lazkiye'ye taşımayı önerdi.
İsrail'in Suriye'deki “terör örgütleri”ne destek amaçlı saldırıları karşısında İran'ın sessiz kalamayacağını öne süren Musevi, başkent Şam ile Golan arasındaki bölgenin “İsrail ile savaş” amacıyla İran ve Hizbullah tarafından askeri alan ilan edilebileceğini, bu arada rejim güçlerinin de diğer kentlerde “Suriye halkını savunmak”la meşgul olabileceğini söyledi.
İranlılar Baas rejiminin Suriye halkına karşı savaşına “İsrail” kılıfı giydirmeye çalışsalar da yaşanan paniğin nedeninin devrimcilerin ilerleyişi olduğunun herkes farkında.
Musevi'nin “Şam'ı İran askerlerine ve Şii milislere bırak, Tartus'a veya Lazkiye'ye kaç” çağrısına Beşşar El Esed ne cevap verir bilemiyoruz.
Fakat bu çağrının Baas rejiminin çöküşüne işaret ettiği kesin.
Başkenti Tartus'a veya Lazkiye'ye taşıma önerisi ayrıca, Baas rejimi ve müttefiklerinin “sahil bölgesinde Nusayri devleti” seçeneğine hâlâ “B Planı” olarak güvendiklerini de gösteriyor.
Rejim güçlerinin birkaç hafta içinde aldığı dikkat çekici yenilgilerin ardından Suriye Savunma Bakanı Fahad Casim El Freyc üst düzey bir askeri heyetle birklikte Tahran'a gitti.
El Fureyc, İran'dan nasıl bir planla dönerse dönsün, Şam'ın Baas işgalinden kurtuluşu -Allah'ın izniyle- uzak değil.
Kim bilir; belki de devrimciler Ramazan sonunda bayram namazını Emevi Camii'nde kılarlar.