Suriye’de 9 yılda, 400 binden fazla kişi hayatını kaybetti, 6 milyon kişi de ülkesini terk etti
Suriye'nin başkenti Şam'da barışçıl bir eylem olarak başlayıp kısa sürede ülke geneline yayılan ve silahlı çatışmalara dönüşen Suriye savaşının başlangıcından bu yana, 400 binden fazla kişi hayatını kaybettti, 6 milyondan fazla kişi mülteci durumuna düştü; çok sayıda yerleşim yeri de harap oldu. Şu anda Esed rejimi, Rusya ve İran’ın desteğiyle savaşta kazanımlar elde etse de, ülkenin büyük bölümü yabancı aktörlerin kontrolü altında.

Oluşturma Tarihi: 2019-03-15 10:47:24

Güncelleme Tarihi: 2019-03-15 10:47:24

 

Suriye savaşı sekizinci yılını doldururken, sekiz yıl içinde 400 binden fazla kişi hayatını kaybetti  ve 6 milyondan fazla kişi mülteci durumuna düşerek evinden oldu. Savaşın oluşturduğu  yıkımın maliyeti ise 400 milyar dolar.

Suriye rejiminin elindeki bölgelerde artık belki bombardıman endişesi yaşanmasa da akaryakıt sıkıntısı, elektrik kesintileri, işsizlik ve yoksullukla mücadele ediliyor.

ÇOK SAYIDA İNSAN HAYATINI KAYBETTİ MİLYONLARCA İNSA MÜLTECİ DURUMUNA DÜŞTÜ

Suriye'nin başkenti Şam'da barışçıl bir eylem olarak başlayıp kısa sürede ülke geneline yayılan ve silahlı çatışmalara dönüşen Suriye savaşının başlangıcından bu yana, yüz binlerce kişi hayatını kaybetmiş, milyonlarcası yerinden edilmiş, çok sayıda yapıysa onarılamayacak biçimde yok edilmiş durumda.

15 Mart 2011'de başlayan savaşın beraberinde getirdiği etkiler bugün, yerel ve bölgesel düzlemi aşarak küresel boyutlara ulaştı. Ancak  birçok ülkenin müdahil olduğu savaşın sonu henüz görünmüyor.

YABANCI AKTÖRLER, SURİYE'NİN GENİŞ BİR BÖLÜMÜNÜ KONTROL EDİYOR

Esed rejimi Rus ve İran güçlerinin desteğiyle son bir yılda ülke genelinde silahlı muhaliflerin kontrolünde olan bölgeleri neredeyse tamamen geri almayı başardı. Suriye rejimini lideri Esed belki bu süreçte bazı kazanımlar elde etti, ancak bunları da yabancı güçlerle paylaşmak durumunda kaldı.

Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi (CNAS)  adlı düşünce kuruluşundan Ortadoğu uzmanı Nicholas Heras "Suriye sorunu daha da çetrefil hale geldi, çünkü güçlü yabancı aktörler şu anda Suriye içinde geniş alanları kontrol ediyor” dedi ve ekledi: "Ve bu güçlü aktörlerin Suriye'yi yakın bir zamanda terk etmeleri söz konusu değil.”

Rusya ve İran tarafından desteklenen rejim güçleri ülkenin üçte ikisini kontrol ediyor. Ancak anahtar bölgeler Esed'in kontrolünde değil. Mesela petrol açısından zengin Suriye'nin kuzeydoğusu, IŞİD ile savaşan ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG)'nin elinde.

Kuzeybatıdaki İdlib vilayetinin büyük bölümü El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün elinde. Türk birlikleri , YPG'nin terör saldırılaran karşı bölgeye kaydırıldı ve Ankara'nın destek verdiği OSÖ gibi Suriyeli muhalif gruplar da sınırdaki bazı bölgeleri elinde tutuyor.

BÖLÜNMÜŞLÜK HARİTASI

Oklahoma Üniversitesi'nden Joshua Landis'e göre "Suriye'nin haritası bir bölünmüşlük ve umutsuzluk haritası. Ülkenin yüzde 30'u yerel ordular kuran ve bunları finanse eden yabancı hükümetlerin elinde.”

Analistler yabancı devletlerin yıllardır yaptığı askeri yatırımların karşılığını almak istediğini söylüyor. Rusya ve İran yeniden yapılanmada anahtar rol üstlenmek istiyor ve her ikisi de elektrik, petrol ve altyapı projeleri anlaşmaları imzaladı.

Türkiye ise, “Terör yanlısı Kürtleri Amerika'nın koruması altından söküp almak” ve  Türkiye'nin güvenliği için kuzey ve doğu Suriye'de etkin önlemler almak istiyor.

Bu arada ABD, IŞİD yenilgiye uğradığı için Suriye'deki birliklerini çekmeyi planlıyor.

Rejim güçleri ülkenin çoğunluğunu ele geçirirken IŞİD'in son kalıntıları da İdlib'te varolma mücadelesi veriyor. Ülke muhalefeti ise yurt dışında dağılmış durumda.

SAVAŞ SONRASI

ABD ve Avrupa Birliği'nin bazı Suriyeli yetkililere ve şirketlere uyguladığı ambargoların ise harap durumdaki ekonomiyi canlandırmak gibi savaş sonrası yaşanacak zorluklardan biri olduğu belirtiliyor.

Landis "ABD Suriye'de en sıkı ambargo rejimlerinden birini uyguluyor ki bu, insanların savaş sonrasında da ızdırabının devam etmesine neden olacaktır” diyor ve ekliyor: "Yolsuzluk, şiddet ve hukuk üstünlüğünün olmaması gibi rejimin en kötü özellikleri de iç savaşı kazanmak yolunda iyice güçlendi.”

Suriye rejiminin başı Esed'i savaş sonrasında ülkede istikrarın tekrar sağlanması, ekonominin canlandırılması ve uluslararası arenada tekrar varolma mücadelesi bekliyor.

EN FAZLA SIĞINMACI TÜRKİYE'DE

Öte yandan BMMYK'nın verilerine göre, Türkiye, Lübnan, Irak, Ürdün ve Mısır gibi bölge ülkelerde mülteci olarak kayda alınan Suriyeli sığınmacıların sayısı 6 milyonu aştı.

BMMYK sözcüsü bu artışta özellikle Türkiye'de kısa süre önce yaklaşık 10 bin sığınmacının mülteci olarak tanınmasının ve kaydının gerçekleştirilmesinin büyük rol oynadığını ifade etti. Savaşın başlamasından bu yana 3 milyondan fazla Suriyeli'ye kapılarını açan Türkiye, bölgede en fazla sığınmacı alan ülke konumunda.