Suriye’de rejim ile YPG arasında ateşkes anlaşması
Suriye’de rejim güçleri ile YPG arasında ateşkes ve silahlı güçlerin kentten ayrılmasını içeren anlaşma sağlandı.

Oluşturma Tarihi: 2016-08-23 20:35:51

Güncelleme Tarihi: 2016-08-23 20:35:51

Suriye'nin kuzeyindeki Haseke kentinde yaklaşık bir haftadır çatışan rejim güçleri ve terör örgütü YPG arasında anlaşma sağlandı. Yapılan açıklamada, anlaşmanın ateşkes ve tüm silahlı güçlerin kentten çekilmesini içerdiği kaydedildi. Ateşkesin ise TSİ 14.00 sıralarında başladığı aktarıldı.

Öte yandan Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, geçtiğimiz hafta YPG ile rejim güçleri arasında patlak veren çatışmalarda YPG'nin Haseke kentinin neredeyse tamamını kontrol ettiğini ifade etti.

ATEŞKES TÜRKİYE SAATİ İLE 14:00'TE BAŞLADI

Suriye televizyonun verdiği habere ve Kürt yetkilinin bilgisine göre ateşkes Türkiye saat ile 14:00'te başladı. Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü direktörü Rami Abdulrahman daha önce Haseke kentinin büyük bölümünün YPG güçlerinin eline geçtiğini söylemişti. Bazı kamu görevlilerinin Haseke kentinin merkezindeki kamu binalarını terk etmediği de gelen bilgiler arasındaydı. Abdulrahman yaptığı açıklamada , "Hükümet yanlıları her ne kadar kentte sembolik bir varlık devam ettiriyorsa da, Haseke'deki bu durum rejim için büyük bir yenilgi" dedi.

YPG 5 KÖYÜ HÜKÜMET YANLISI MİLİSLERDEN ALDI

Reuters'ın aktardığı habere göre; Abdulrahman, Haseke kentinde YPG'nin 5 köyü hükümet yanlısı milislerin elinden aldıklarını da söyledi.

HEM YPG HEM DE DEVLET TELEVİZYONU DUYURDU

Kürt yetkili Naser Haj Mansour ise şehrin büyük bölümünde kontrolün YPG ve Asayiş'in elinde olduğunu ve yer yer çatışmaların devam ettiğini belirtti. YPG ile Esed güçlerinin ateşkes kararı hem YPG hem de Suriye devlet televizyonu tarafından duyuruldu. 

Bir başka iddia da Lübnan merkezli Al Mayadeen televizyon kanalından geldi. Al Mayadeen kanalı Esed hükümeti ile YPG arasındaki ateşkesin Rusya aracılığıyla yapıldığını iddia etti.

Asayiş, YPG ile bağlantılı bir güvenlik gücü Mansour bu sonucu özerkliklerini güvence altına almak isteyen Kürt gruplar için 'ileri bir adım' olarak değerlendirdi.