Suriye İnsan Hakları Ağı, Suriye'de süren iç savaş kaynaklı sosyo ekonomik krize ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Suriye'ye uygulanan yaptırımların sorumlusunun Esed rejimi olduğu vurgulanırken, BM'nin de işlenen savaş suçlarına sessiz kaldığına dikkat çekildi. Açıklamada, Esed rejiminin iç savaşın başladığı 2011 yılından itibaren insanları hava, kara, kimyasal, yakıcı ve kullanımı yasak olan silahlarla öldürdüğü, ayrıca sivillerin de sebepsizce alıkonulduğu belirtildi.
Esed rejiminin iç savaş boyunca, 216 kimyasal silah saldırısının yanı sıra 217 misket saldırısı, 19 yakıcı silah ve 77 bin 146 varil bombası saldırısı düzenlediği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Rusya, İran ve Esed rejiminin ittifakı saldırıları, 14 milyon 200 bin sivilinin yerinden edilmesine sebep oldu. Yerinden edilenlerin büyük kısmı yurt dışına göç etti. Diğer kısımsa ülke içindeki diğer bölgelere tehcir edildi. BM'nin Esed rejiminin işlediği savaş suçlarına sessiz kalması, Esed rejimini hedef alan yaptırımlara Rusya'nın 12 defa veto hakkı kullanması, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin tek başına yaptırım uygulamasına neden olmuştur."
Açıklamada yer alan tavsiyeler bölümünde ise ekonomik yaptırımların yetersiz olduğu ve amaçlanan hedefi gerçekleştirmek için uzun bir zaman gerekeceği, bu nedenle yaptırımların askeri alanı da kapsamasının elzem olduğu ifade edildi.
REJİM BÖLGESİNDE KRİZ
Esed rejiminin kontrolündeki bölgelerde bir süredir akaryakıt krizi yaşanıyor.
Esed rejimi ise bu krize uluslararası ve bölgesel ambargoların yol açtığını öne sürüyor.
Krizin ana nedenleri arasında benzin fiyatlarında yaşanan artış, iç savaş harcamalarının karşılanması çabaları nedeniyle yükselen enflasyon, rejimin İran'dan tedarik ettiği akaryakıtın ulaşmaması ve terör örgütü YPG/PKK'nın ülkedeki petrol sahalarının büyük kısmını işgal etmesini gösteriyor.
Akaryakıt krizinin krizinin yoğun olarak yaşandığı kent merkezlerinde uzun kuyruklarda beklemek istemeyenler ise karaborsada satılan benzine yöneliyor.
Burada benzin 10-15 TL arasında alıcı bulurken, diğer yandan çok sayıda fırın devre dışı kalmıştı.
Öte yandan bu yılın ocak ayında da rejiminin kontrolündeki bölgelerdeki mutfak tüpü sıkıntısı yaşanmıştı. Siviller, mutfak tüpü temin edebilmek için dağıtım merkezlerinin önünde günlerce sıraya girmişti.