Sivil toplum örgütü Save the Children'ın (Çocukları Kurtarın Vakfı), Suriye'de 450'den fazla çocukla görüşerek hazırladığı rapor, ülkede 6 yıldır süren savaşın çocuklarda kendisine zarar verme, intihar girişimi, kalp hastalığı, diyabet, uyuşturucu kullanımı ve depresyon gibi olumsuzluklara yol açtığını ortaya koydu.
Save the Children, 450'den fazla çocukla görüşerek hazırladığı raporunda, Suriye'de 6 yıldır devam eden savaşın çocuklarda neden olduğu "görünmez psikolojik yaralara" dikkati çekti.
Devamlı bombardıman, hava saldırıları ve şiddete maruz kalan çocukların sürekli korku içinde yaşadığı belirtilen raporda, "toksik stres" denilen bu durumun tedavi edilmediği takdirde çocukların fiziksel ve ruh sağlığı üzerinde uzun vadeli etkilere neden olabileceği belirtildi.
Çocuklar üzerindeki sürekli psikolojik baskının yatak ıslatma, konuşma engeli veya konuşma yeteneğini tamamen kaybetmesi şeklinde kendini gösterdiği vurgulanan raporda, "Suriye'de 6 yıldır devam eden savaş, çocuklar arasında kendine zarar verme, intihar girişimi, kalp hastalığı, diyabet, uyuşturucu kullanımı ve depresyonu artırdı." ifadesine yer verildi.
Görüşülen çocukların yüzde 51'inin stresle baş edebilmek için uyuşturucuya yöneldiği aktarılan raporda, 12 yaşındakilerin ise kendilerine zarar verdiği ya da intihar girişiminde bulunduğuna dikkat çekildi.
Vakıf Başkanı Carolyn Miles, rapora ilişkin düzenlediği basın toplantısında, "Suriye'de savaş başladığından bu yana doğan 3 milyon çocuk savaş dışında hiçbir şey görmedi." dedi.
Çocukların dışarıda oynamak ve okula gitmekten korktuğunu anlatan Miles, Suriye'de devam eden bu trajediye son verilmesi çağrısında bulundu.
Vakfın Suriye Direktörü Sonia Khush ise görüştükleri çocuklardan üçte ikisinin anne, baba ya da kardeşlerinden birini kaybettiği bilgisini paylaştı.
Çocuklardan bazılarının sevdikleriyle cennette buluşabilmek için ölmeyi istediklerini vurgulayan Khush, "Kuşatma altındaki çocuklar keskin nişancılar tarafından vurulmak istediklerini, yaralanırlarsa hastaneye götürülüp istedikleri şeyleri yiyebileceklerini söylüyor." diye konuştu.