Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Enes el-Abde, başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump döneminde kurulacak ABD yönetiminden Suriye rejiminin ABD'deki meşruiyetini kaldırmasını talep etti.
Abde, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, Trump döneminde yeni kurulacak ABD yönetiminden Suriye rejiminin ABD'deki meşruiyetini kaldırmasını ve tanımamasını isteyerek, aynı tutumu İngiltere ve Fransa başta olmak üzere diğer ülkelerden de beklediklerini belirtti.
SMDK'nın özelde IŞİD'den, genelde de tüm kurtarılan bölgelerde rejime ait uçaklara uçuş yasağı getirilerek, sivillerin hedef alınmasının önlenmesini istediğini aktaran Abde, ABD yönetiminden ayrıca Suriye'de olanlara "denge gözüyle" bakmasını ve mezhepçi milislerin ABD ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) terör örgütleri listesine alınmasını talep etti.
Abde, SMDK'nın ve insan hakları kuruluşlarının Suriye'de savaş suçu işleyenlerin, sivillere ve insanlığa karşı suç işleyenleri yargılayan ülkelerde ve uluslararası seviyede arananlar listesine eklenmesi için yaptığı çalışmalara destek verilmesi gerektiğini kaydetti.
Rejim ve müttefiklerinin son zamanlarda tüm bölgelerdeki saldırılarını arttırdığını aktaran Abde, "Son 24 saatte Halep'te yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetti. Bir haftada ise 57'si çocuk, 38'i kadın 459 kişi yaşamını yitirdi. Halep'te 4, Hama, Humus ve İdlib'te birer olmak üzere 7 sağlık merkezi hedef alındı." dedi.
Halep'in bütün mahallelerinin rejim ve Rusya tarafından bombalandığını vurgulayan Abde, bombardımanın sivilleri açıkça hedef almasına rağmen ne BM ne de dost ülkelerden tepki veya kınamanın gelmediğini belirtti.
Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesinde bir hafta içerisinde IŞİD'in 21 köyden çıkarıldığına işaret eden Abde, IŞİD'e karşı yapılan her ilerlemeye karşı rejim ve Rusya'nın, teröre karşı mücadelesinde Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) engellemek amacıyla durumu tırmandırdığını savundu.
“Türkiye ve uluslararası koalisyonun desteği var. Bu destek olumlu sonuçların elde edilmesine yol açtı ve şu an El-Bab ilçesinin kapılarına ulaşılmış durumda. IŞİD çıkarıldığında Fırat'ın batısında yer alan bölgelerin çoğunda kontrolü sağlanmış olacak. Ondan sonra Er-Rakka kentini kurtarma konusu konuşulacak.” diyen Abde, ÖSO'nun Türkiye ve uluslararası koalisyonun desteğiyle Rakka'yı IŞİD'den temizlemeye kadir olduğunu ifade etti.
Rakka'yı kurtarma operasyona PKK'nın Suriye'deki silahlı kolu PYD'nin katılamayacağını dile getiren Abde, PYD'nin, koalisyona sivillerin bulunduğu yerlerin koordinatlarını verdiğini, siyasi ve askeri olarak göreve katılma ehliyete sahip olmadığının altını çizdi.
Hizbullah'ın Humus'un batısındaki El-Kuseyr ilçesinde yaptığı askeri gösterinin Arap Birliği ve BM tarafından kınanmasını isteyen Abde, bunun Suriye'ye yapılan açık bir müdahale olduğunu kaydetti. Lübnan hükümetinden Hizbullah da dahil olmak üzere Suriye'deki tüm güçlerini çekmesini isteyen Abde, Suriyelilerin, 2005'te ülkelerindeki Suriye işgalinin sona ermesini isteyen Lübnanlıların yanında yer aldığını hatırlattı.
Abde, SMDK olarak geçen günlerde İsviçre, Berlin, Amman, Ankara ve Ottawa'yı kapsayan uluslararası bir tur gerçekleştirdiklerini ve BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile görüştüklerini söyledi.
Suriye müzakerelerinin sekteye uğrama sebepleri ve Donald Trump'un Esed rejimiyle değil IŞİD ile mücadeleyi öncelemesiyle ilgili soruya Abde, "Pek çok ülke Cenevre konferansının istenilen hedefi gerçekleştirmemesinden ötürü bir hayal kırıklığına uğradı. Müzakerelerin sekteye uğramasına neden olanların Esed rejimi ve müttefikleri olduğu yönünde bir netlik oluştu. Müttefikler siyasi süreçte üzerlerine düşeni yapmadılar. De Mistura ile de bu konuyu görüştük. Trump'a gelince, o şu ana kadar Suriye ile ilgili dengeli bir rapora kulak vermedi. Daha çok Rusya ve İran'a yakın bir bakış açısını dinledi. Suriye'de olup bitenler hakkında dengeli bir intibaya sahip olmak için SMDK ve diğer muhalifleri temsil edenleri de dinlemek lazım." diyerek cevap verdi.
IŞİD'le mücadelenin rejimle mücadeleyle paralel yürümesi gerektiğini vurgulayan Abde, ikisinin madalyonun iki yüzünü oluşturduğunu, terörle mücadele ederken rejimin kalmasından bahsetmenin mümkün olmadığını kaydetti.