Suudi Arabistan Devlet Güvenlik Soruşturma Dairesi'nin, gözaltı sonrası yaptığı açıklamada, "Hudari'nin küçük bir mesele dolayısıyla alıkonulduğunu ve kısa süre sonra evine gönderileceğini" bildirmesine rağmen, Hamas yetkilisi beş ayı aşkın süredir hala gözaltında tutuluyor. Mekke'deki Ummul Kura Ünivesitesi'nde öğretim görevlisi olan Hudari'nin oğlu Hani el-Hudari de nisan ayından bu yana Suudi Arabistan'da gözaltında bulunuyor.
Merkezi Cenevre'de bulunan Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi'nin "Suudi Arabistan'da 60 Filistinlinin zorla kaybettirildiği" yönündeki raporu, Hudari ile oğlunun durumunun istisna olmadığını gözler önüne seriyor.
Tutuklular arasında öğrenci, akademisyen, iş adamı ve hac ibadetini yerine getirmek için ülkeye gelen Filistinlilerin bulunduğuna dikkat çekilen raporda, bu kişilerin, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin ve dosyaları ilgili kurumlara sevk edilmeksizin dış dünya ile ilişkilerinin kesildiği, yakınlarıyla ya da avukatlarıyla iletişim kurmalarına izin verilmediği ve mallarına el konulduğu kaydedilmişti. Raporda ayrıca, tanıkların aktardığına göre, gözaltındaki Filistinlilerin işkenceye tabi tutulduğu ifade edilmişti.
AA muhabirine konuşan Muhammed Salih el-Hudari'nin kardeşi Abdulmecid el-Hudari (70), ağabeyinin 1962'de Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmasının ardından Gazze'deki Şifa Hastanesinde 9 ay kadar hizmet verdiğini, daha sonra Kuveyt'te bir askeri hastanede Kulak-Burun-Boğaz Bölümü Başkanı olarak çalıştığını belirtti.
Hudari, ağabeyinin 1992'de Suudi Arabistan'a taşındığını ve Riyad'ın bilgisi dahilinde resmi olarak Hamas'ın temsilciliğini yapmaya başladığını anlattı.
Ağabeyinin yaklaşık 10 yıl önce ayrıldığı görevinin, bulunduğu ülke tarafından saygı gösterilmesi gereken "büyükelçilik" mesabesinde bir makam olduğunu söyleyen Hudari, Suudi Arabistan halkına Filistinlilerin çektiği sıkıntıları anlatmakla görevli olan kanser hastası ağabeyinin yine Riyad'ın bilgisi dahilinde Filistinliler için bağış topladığını ifade etti.
"AĞABEYİMİN SĞALIĞINDAN SUUDİ ARABİSTAN SORUMLU"
Hudari, ağabeyinin gözaltına alınmadan önce yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle ameliyat geçirdiğini ve tedavi görmesi gerektiğini belirtti.
Ağabeyinin sağlık durumunun kötüleşmesinden Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğunu vurgulayan Hudari, şöyle konuştu:
"Kanser hastaları tıbbi ve psikolojik bakıma ihtiyaç duyar. Gözaltında yaşanan zorluklar ve işkenceler, şüphesiz ağabeyimin sağlık durumunu olumsuz etkiledi. Sağlık durumunun kötüleşmesi de onun serbest bırakılmasını sağlamadı. Gözaltındayken hastaneye nakledildi."
Hudari, ağabeyiyle iletişim kuramadıklarını ve şu anki sağlık durumuna ilişkin herhangi bir bilgi alamadıklarını dile getirdi.
FİLİSTİNLİLERE YÖNELİK GÖZALTILAR GEREKÇESİZ
Gözaltının tüm aile için şaşırtıcı olduğunu ve hakkında herhangi bir suç duyurusu veya uyarı olmadan gerçekleştirildiğini kaydeden Hudari, Suudi Arabistan'ın aynı zamanda bazı Filistinli kadınları da gözaltına aldığı yönünde bilgi aldıklarını aktardı.
Hudari, "Ailece, ağabeyim ve yeğenimin serbest bırakılması için avukatlarla iletişime geçtik. Ancak suçlama olmaksızın gözaltına alındıkları için durum hayli karışık." diye konuştu. Hudari, Filistinlilere yönelik bu gözaltıların herhangi bir "gerekçesi olmadığını” ve bu durumun "Yüzyılın Anlaşması" adı verilen plan kapsamında Filistinli taraflara bir baskı aracı olarak kullanıldığını vurguladı.
"SERBEST BIRAKILMASI ÇABALARI SONUÇSUZ KALDI"
Ağabeyinin serbest bırakılması için ailesinin Hamas yetkilileriyle birlikte büyük çabalar sarf ettiklerini ancak sonuç alamadıklarını ifade eden Hudari, ağabeyinin ABD'de yaşayan kızı tarafından ABD Kongresi aracılığıyla insan hakları örgütlerine iki kez talepte bulunulduğunu ancak bundan da henüz yanıt alınamadığını aktardı.
Ailesinin Suudi Arabistan Kraliyet Divanı'na da başvurduğu ne yazık ki oradan da herhangi bir sonuç elde edemediklerini dile getiren Hudari, Kuveyt Emiri ve Kuveyt Temsilciler Meclisi Başkanı aracılığıyla Riyad ile iletişim kurulduğunu ancak yine Suudi yetkililerden herhangi bir yanıt alınamadığını sözlerine ekledi.
Hudari son olarak tüm taraflara "ağabeyi başta olmak üzere tüm Filistinli tutukların serbest bırakılması için acilen harekete geçmeleri" çağrısında bulundu.
HUDARİ GEÇEN HAFTA MEKKE'DEKİ BİR HASTANEYE KALDIRILDI
Hamas'ın yurt dışındaki Siyasi Büro Başkanı Yardımcısı Muhammed Nezzal, 16 Eylül'de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Hudari'nin tedavi için Cidde'de tutulduğu cezaevinden alınarak Mekke'deki bir devlet hastanesine kaldırıldığını belirtmişti.
Suudi muhalif Said Nasır el-Gamidi de Twitter hesabından, "Gözaltına alınan Filistinliler, uzun süre kendilerinden bilgi almak amacıyla işkenceye tabi tutuluyor." paylaşımında bulunmuştu.
NİSAN AYINDAN BERİ GÖZALTINDA
Hamas, 9 Eylül Pazartesi günü yaptığı yazılı açıklamada, Suudi Arabistan güvenlik güçlerinin, Cidde kentinde yaşayan Hamas yöneticisi Muhammed Salih el-Hudari (81) ile oğlu Hani el-Hudari'yi yaklaşık 5 ay önce gözaltına aldığını duyurmuştu.
Hudari'nin yaklaşık 20 yıldır Hamas'ın Suudi Arabistan ile ilişkilerinden sorumlu olduğu ve harekette üst düzey görevlerde yer aldığı ifade edilen açıklamada, Suudi Arabistan'ın bu hamlesinin şaşkınlıkla karşılandığı vurgulanmıştı.
Açıklamada ayrıca Hudari'nin gözaltına alınmasının Suudi Arabistan'da yaşayan birçok Filistinliye uygulanan muamelenin bir parçası olduğuna dikkati çekilmişti.
