Cenevre merkezli İnsan Hakları ve Özgürlükleri Örgütü'nden (SAM) yapılan yazılı açıklamada, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Yemen topraklarındaki uygulamalarının, Husilerin Eylül 2014'te gerçekleştirdiği darbenin ardından meşru hükümete yardım etme amaçlı askeri müdahalenin hedefleriyle çeliştiği ifade edildi.
Koalisyonun yaklaşımının "nüfuz ve çıkar paylaşımı, silahlı milisler oluşturulması ve bunlara silah sağlanması, BAE'nin milisleri idari, mâli ve askeri olarak doğrudan denetlemesi" üzerine dayandığı kaydedilen açıklamada, "Aden (güney) ve Sokotra Adası'ndaki (doğu) isyanı desteklemek, bu bölgelerden hükümet yetkililerini çıkarmak ve Yemen devletinin gözetimi dışında silahlı kuvvetler oluşturmak" gibi adımların Yemen'in egemenliğini ihlal eden uygulamalardan birkaçı olduğu kaydedildi.
Havaalanları ve limanlar gibi merkezleri kontrol etmenin ve ülkeye yabancı unsurlar getirmenin de Yemen'in egemenliğinin ihlali olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Suudi Arabistan ve BAE, yaklaşık 133 hastaneyi, 80 köprüyü ve 4 binden fazla istasyonu yıkarak Yemen'in altyapısını ciddi şekilde tahrip etti ve bölge sakinlerinin göç etmelerine neden oldu. Bunlar, uluslararası hukukun ciddi anlamda ihlalidir."
Suudi Arabistan ve BAE'den ise SAM'ın suçlamalarına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.