TİMETURK | HABER MERKEZİ
Kremlin'den Halep'teki tahliyelerle ilgili açıklama yapıldı.
Buna göre tahliyelerde "Erdoğan-Putin" görüşmesi etkili oldu.
NELER YAŞANDI?
12 Aralık akşam saatlerinde doğu bölgesinin tamamına yakını rejimin eline geçti. İçeride direnen muhalifler sokak çatışmalarına devam ederken, bölgeye giren rejim askerleri ve Şii milislerin erkekleri kurşuna dizdiği, bazı kadın ve çocukları yaktığı haberleri gelmeye başladı. Ayrıca direniş gösteren muhalif sivillerden çoğu kadının tecavüze uğradığı ve öldürüldüğü belitildi. Gelen katliam haberleri sonrası durumu protesto etmek isteyen yüzlerce kişi gece saatlerinde Taksim'deki Rus konsolosluğu önüne gitmişti.
13 Aralık Rejimin ilerleyişi ve katliamlar halen devam ederken dün gün içerisinde Türkiye ve Rusya'nın toplantı yapacağı haberi geldi. Ajanslara düşen habere göre toplantıya İran'ın yanı sıra AB ve Körfez ülkeleri de katılacak. Bir diğer detay ise MİT'in ve Dışişleri yetkililerinin de masada bulunacağı. Türk bir yetkiliye dayandırılan haberlerde "ABD, Rusya, İran, AB ve Körfez ülkeleri ile muhaliflerin Halep'ten çıkarılması için çabalandığı" da belirtildi. Akşam saatlerinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in yeni Genel Sekreteri Antonio Guterres ile telefonda görüşerek Halep'te yaşananlar karşısında BM'nin harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Bu sırada yoğun bir diplomasi trafiği yürüten yetkililer "ateşkes" ilan edildiğini duyurmuştu.
Ateşkes kapsamında sınırın Suriye tarafında çadır kent inşa edilmeye başlandı. İHH'nın "Halep'e yol açın" konvoyu İstanbul Kazlıçeşme'den harekete geçti.
Fakat tahliyelerin gerçekleşmediği haberi geldi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi sivilleri almak için hiçbir otobüsün gelmediğini söyledi. Ardından tahliye işleminin ertelendiği, erteleme gerekçesinin ise henüz bilinmediği belirtildi. Reuters'e konuşan muhalif bir kaynak tahliyeleri Şii milislerin engellediğini söyledi. Tahliye müzakereleri sürecinde muhalifleri temsil eden El Faruk Ebu Bekir, Al Jazeera'ye konuştu. Ebu Bekir, bu demecinde karşı tarafının (rejim ve Rus güçleri) önce tahliye için her şeyin hazır olduğunu bildirdiğini sonra ise nedenini bilmedikleri bir erteleme olduğunu belirtti.
Kızılay Başkanı Emre Kınık ise İdlib'e bin sivilin geçtiğini belirterek şunları söyledi: "Doğu Halep'te 30 kilometrekareye kadar sıkışmış olan insanların o bölgeden çıkarılması ve güvenli şekilde İdlib'e getirilmesi bekleniyor. Bu kapsamda gece başlayan tahliyelerde şu an aldığımız bilgi, bin kişinin bölgeye geldiği, bu rakamın artacağı yönünde."
14 Aralık Esed rejimi tekrar saldırıya geçti. Ateşkesin bozulduğu haberi geldi. Bunun ardından Rusya savunma Bakanlığı tarafından "muhaliflerin sabah yaptığı saldırıya karşı saldırı yaptı" açıklaması yapıldı.
Devam eden saatlerde Rusya'nın Lazkiye yakınlarındaki izleme merkezi Halep'ten 6 bin sivilin çıkış yaptığını şöyle aktardı: "366 militan silahlarını bırakıp kentin batı kesimlerine geçti. İçlerinden 329'u affedildi. Halep'in militanların kontrolünde olan bölgelerinden izleme merkezinin yardımıyla son 24 saat içerisinde 2.210'u çocuk olmak üzere 5.992 sivil tahliye edildi."
Bu arada Beşar Esed, Russia Today'e röportaj vermiş ve Batı'nın "Teröristleri yenerek çok ileri gittiniz. böyle olmamalıydı. Suriyelilerin bunu durdurmalarını söylemelisin. Teröristlerin varlığını sürdürmesini sağlamak ve onları korumak zorundayız" dediğini söylemişti.
15 Aralık sabah ateşkes kapsamında konvoy hazırlandı ve buna göre rejim bölgesinde bekleyen yeşil otobüslere ulaştırılacak siviller ve yaralılar taşınacaktı. Fakat Konvoy daha hareket etmeden Şii milisler tarafından saldırıy auğradı. Siviller indirildi.
2 saatlik bir ara sonrasında konvoy yola çıktı.
Saat 17.50 sıralarında da 20 otobüslük "ilk tahliye konvoyunun" muhalifleirn bölgesine ulaştığı belirtildi.
Bu arada İran'ın ateşkes için yeni şartlar öne sürdüğünü netlik kazandı. Buna göre İran, İdlib'de muhaliflerin kuşatması altındaki Fua ve Keferya'da bulunan sivillerin, Halep'teki sivillerle eş zamanlı olarak tahliye edilmesini istedi. Bu talep kabul edildi. Fua ve Keferya, İdlib kırsalında muhaliflerin kuşatması altındaki iki Şii kasabası.