Ahmed Şah Mesud'un oğlu Ahmed Mesud, Afganistan'daki Taliban yönetimini devirmek için ABD'den destek arayışına girdi.
Taliban'ın ülkedeki ABD işgalini sona erdirmesinin ve ABD destekli Kabil yönetimini yıkmasıyla oğul Mesud Pençşir vilayetine çekilmiş ve burada Taliban'a karşı bir direniş başlatmıştı.
Müzakere girişimleri sonuç vermeyince Taliban Pençşir'e operasyon başlatmış, vilayet bir hafta içinde hareketin kontrolüne geçmişti. Mesud'un ve ona destek olan Emrullah Salih'in nereye gittiğinden ise haber alınamamıştı.
Mesud'un siyasi yetkilileri bu hafta, ABD'li ünlü lobicilerden Robert Stryk ile bir anlaşmaya vardı.
Önceki gün Adalet Bakanlığı'na sunulan başvuruyla resmileşen girişime göre Robert Stryk, Mesud'a bağlı güçlerin Washington tarafından tanınması ve Batı'nın onlara destek olması için lobicilik yapacak.
Bu kapsamda Mesud, Taliban iktidarının devrilmesi üzerine Batı'dan ve ABD'den destek almaya çalışacak.
Aynı zamanda Mesud'un, ABD ve Fransa'da Afganistan adına meşru bir temsilci olarak tanınmak, Afganistan'ın resmi temsilciliklerini elde etmek ve ayrıca Birleşmiş Milletler'deki Afgan koltuğunu da almak istediği ifade ediliyor.
Mesud aynı zamanda Taliban'ın kurduğu yönetimin meşru yönetim olarak tanınmasına engel olmak ve Afganistan'a yaptırım uygulanmasını sağlamak istiyor. İnsani krizle pençeleşen ülkeye yaptırım uygulanması halinde krizin derinleşeceği düşünülüyor.
Mesud'un babası Ahmed Şah Mesud da 1990'lı yılların sonunda benzer bir girişimle özellikle Avrupa'da temaslarda bulunmuştu.
Avrupa'ya yaptığı seyahatte Taliban ve Usame bin Ladin'e aleyhinde açıklamalarda bulunan Mesud, Batılılara hitap ettiği konferanslar düzenledi. Kuzey İttifakı'na ülkede Taliban'a karşı savaşması için yardım topladı. İttifak Hindistan, İran, ABD, Rusya, Türkiye gibi birçok ülke tarafından desteklendi.
Aynı zamanda ülkeye Batı tarafından askeri müdahale yapılarak Taliban iktidarının devrilmesi için çağrılarda bulundu.
Mesud 9 Eylül 2001 tarihinde öldürülürken, Batı'daki çabalarının meyve verdiğini görecek kadar uzun yaşayamadı.
Ölümünün ardından, kurduğu ve büyüttüğü Kuzey İttifakı güçleri, ABD destekli NATO işgalinde kara gücü olarak görev yapacaktı.
Kaynak: Mepa News