Taliban'ın yeni lideri ve müzakereler
Molla Mansur'un Taliban'ın yeni lideri olmasıyla başlayan yeni dönemde, Afganistan hükümetiyle yürütülen barış müzakerelerinin geleceği merak ediliyor.

Oluşturma Tarihi: 2015-08-02 10:17:03

Güncelleme Tarihi: 2015-08-02 10:17:03

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Rusya'nın Afganistan'dan çekilmesinin ardından ortaya çıkan ve ABD'den gördüğü destekle kısa sürede ülkede etkin bir güce dönüşen Taliban hareketi, uzun süredir iç savaşla çalkalanan ülkedeki düzeni tesis ettiği ve güvenliği sağladığı için halk tarafından kabul gördü. Bu durum Taliban'ın 1996'dan 2001'e kadar ülkeyi yönetmesine sebep oldu.

"Öğrenciler" anlamına gelen ve adını Pakistan'daki medreselerde eğitim gören Afgan talebelerden alan hareket, Pakistan hükümeti tarafından da desteklendi. Pakistan, Taliban'ın 1996'de ilan ettiği Afganistan İslam Emirliği'ni tanıyan dört ülkeden biri oldu. Diğer üçü ise Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkmenistan'dı.

İktidarda olduğu dönemde katı dini yorumu ve acımasız cezalandırma yöntemleriyle hem halkın hem de uluslararası toplumun tepkisini çeken örgüt, ABD'nin Afganistan'ı işgaliyle iktidarını kaybetti ve merkezden uzak bölgelere çekilerek varlığını sürdürdü.

Hem organizasyon hem de kullandığı yöntem açısından Tehrik-i Taliban Pakistan adıyla anılan Pakistan Talibanı'ndan ayrılan Afgan Talibanı, el Kaide liderlerine yardım ve yataklık yaptığı gerekçesiyle ABD'nin hedefindeydi.

Afganistan'daki NATO varlığına rağmen etkinliğini sürdüren Taliban, düzenlediği kanlı saldırılarla adını duyurmaya devam etti. ABD işgalinden sonra da ülkedeki çatışmaların sürmesi ve düzenin tam anlamıyla tesis edilememesi Taliban'ın yeniden güç kazanmasında etkili oldu.

İç çekişme yaşanıyor

Liderliğini yaklaşık 20 yıldır Molla Ömer'in yürüttüğü örgüt, son dönemde yaşanan liderlik çatışmaları ve Molla Ömer'in ölüm haberleriyle gündeme geliyordu. Örgüt tarafından yapılan açıklamada, Molla Ömer'in öldüğü doğrulanırken, yerine Molla Mansur'un seçildiğinin duyurulması bu tartışmalara son verdi.

Yeni dönemde, hem liderlik hem de müzakereler sebebiyle örgüt içinde yaşanan görüş ayrılığının ve iç çekişmenin alacağı hal, Molla Mansur'un ortaya koyacağı liderlik ve örgüt içinde tesis edeceği sadakatle yakından alakalı olacak.

Nitekim adının açıklanmasını istemeyen Taliban'ın Yönetim Şurası'ndan bir üye de örgüt içinde yaşanan çekişmeyi doğruluyor ve Taliban'ın önemli komutanlarından Abdul Kayyum Zakir, Yönetim Şurası Üyesi Molla Habibullah ve Doha'daki Taliban'ın Siyasi Bürosu Başkanı Tayyib Aga'nın Mansur'un liderliğine karşı çıktığını belirtiyor.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Uzmanı Abdullah Yegin, Molla Ömer'in ölümünün iki yıl boyunca gizlenmesinde Ömer'in örgüt üzerindeki "karizmatik ve bütünleştirici" etkisine dikkati çekiyor.

"Taliban içinde farklı konularda farklı görüşlere sahip birçok insan Molla Ömer'in isminden dolayı hareketten kopmadılar" diyen Yegin, Ömer'in ölüm haberinin Taliban içinde yaşanan çekişmeyi artıracağını savundu.

Yeni lider Mansur'un en ciddi rakibi olarak Molla Ömer'in oğlu Molla Muhammed Yakub öne çıkıyor. Zira Molla Yakub ve taraftarlarının, bir süredir örgütün fiili liderliğini yapan Mansur'un Pakistan'ın baskısıyla Afgan hükümeti ile müzakere masasına oturmasına muhalefet ettiği biliniyordu.

IŞİD endişesi

ABD işgali sırasında Irak'ta ortaya çıkan ve Suriye'deki iç savaşla birlikte bu bölgede faaliyet gösteren ışid'in Taliban'ın hakimiyetindeki bölgede yeni bir aktör olarak ortaya çıkması ve şimdilik az da olsa Taliban unsurları arasında taraftar kazanması örgütün yöneticilerini endişeye sevk etmiş durumda. IŞİD, daha etkin mücadele ve daha iyi ücret vaadiyle Taliban'dan taraftar çekmeye çalışıyor.

IŞİD'in Taliban'dan militan devşirmeye başlaması, Molla Mansur'u Afganistan yönetimiyle müzakere masasına oturmaya ikna eden en önemli sebeplerden biri olarak gösteriliyor. Zira, Molla Ömer'in iki yıl önce öldüğü bilgisini IŞİD'e biat eden gruplardan Mohaz-ı Fedai'nin basına sızdırması, Molla Mansur'un endişelerini doğrular nitelikte.

Mansur, daha önce DAİŞ lideri Bağdadi'ye gönderdiği mektupta "ABD işgaline karşı tek sancak tek lider vurgusu" yapmış ve Afganistan'dan uzak durmasını istemişti. Mansur'un mektubu Dari, Urdu, Peştun dillerinin yanı sıra Arapça olarak da Taliban mensuplarına dağıtılmıştı.

Son dönemde, Taliban'dan ayrılarak IŞİD'e biat eden gruplar arasında çatışma yaşanıyordu.

Afgan yetkililer Taliban'dan IŞİD'e katılımın henüz kitlesel ölçekte olmadığını ancak yine de yüksek işsizlik oranının görüldüğü bölge için endişe unsuru olduğunu dile getiriyor.

Müzakerelerin geleceği

Molla Mansur'un liderliğe seçilmesiyle en çok merak edilen konulardan biri de Afganistan hükümetiyle yürütülen müzakerelerin geleceği olacak.

Tarafların bir süredir müzakere arayışı içinde olması Taliban'ın bu maksatla 2013'te Katar'da iletişim ofisi açmasına neden oldu. Taraflar arasında gizli görüşmeler yürütüldüğü belirli dönemlerde basına yansırken, Afganistan hükümeti, Doha'ya giden heyetin kendilerini temsil etmediğini açıklamıştı.

Taraflar arasında doğrudan ilk görüşme ise temmuz başlarında, Afgan kadınlarıyla Taliban temsilcilerinin Norveç'in başkenti Oslo'da yaptıkları görüşmenin bir ay sonrasında Pakistan'ın Muri kentinde gerçekleşebildi. İkinci görüşmenin bu hafta yapılması planlanıyordu ancak Molla Ömer'in öldüğü haberi görüşmenin ertelenmesine neden oldu.

Yeni lider Mansur'un Pakistan'ın baskısıyla da olsa müzakerelere taraftar olduğu biliniyor. Nitekim, temmuz ortasında Molla Ömer imzasıyla yayımlanan Ramazan Bayramı mesajında Afganistan hükümetiyle yapılan müzakereler "meşru" olarak nitelenerek destekleniyordu. Molla Ömer'in iki yıl önce öldüğü göz önünde bulundurulduğunda mesajın sahibinin büyük ihtimalle örgütün liderliğini yürüten Molla Mansur ve destekçileri olduğu ortaya çıkıyor. Ancak, başta Molla Ömer'in oğlu Yakub olmak üzere Nurzai ve Alizai aşiretleri, Durrani ve Kakar kabileleri gibi çeşitli grupların müzakerelere muhalefet ettikleri ifade ediliyor.

Hatta müzakerelerin, Molla Mansur Dadulla gibi önemli isimlerin Taliban'dan ayrılarak IŞİD'e katılmasında etkili olduğu dile getiriliyor.

Diğer taraftan, Molla Ömer'in ölüm haberini müzakereleri baltalamaya dönük çaba olarak görenler de var. Afganistan'ın Ankara Büyükelçisi Emanullah Ceyhun, "Bölge İstihbaratı tarafından o şahsın ölüm haberlerinin iki yıla kadar gizlenip tam önemli bir dönemde yayınlanmasının tesadüf olmadığını düşünüyorum" dedi.

Ceyhun, Ömer'in ölüm haberinin süreci daha da karışık hale getireceğini kaydetti.

SETA Dış Politika Uzmanı Yegin ise ölüm haberinin doğrudan müzakereleri etkilemeye dönük olmadığı ancak Taliban'ın kendi içindeki güç mücadelesini yansıttığı görüşünde.

Molla Ömer 2 yıl önce öldüyse, bunun barış görüşmelerini şu andaki Taliban liderliğinin yürüttüğü anlamına geldiğini dile getiren Yeğin, "Müzakere karşıtı kişiler liderlik mücadelesini kazanırsa bu durum barış görüşmelerini sonlandırabilecek bir tehlike olarak Afganistan'ın karşısında durmaktadır" diye konuştu.

Pakistan istihbaratından bir yetkili de yeni lider olarak Molla Mansur'un seçilmesinin görüşmelere katılım düzeyini yükselteceği belirterek, Molla Mansur ve Afganistan Dışişleri Bakanı Selahaddin Rabbani'nin görüşmelerde rol alabileceğini ifade etti.