Dolar

34,4347

Euro

36,2908

Altın

2.837,80

Bist

9.389,62

Taliban nasıl bu kadar hızlı ilerledi?

Taliban, 350 bin civarında asker ve polise sahip olan ve hem askeri hem de lojistik olarak daha iyi bir durumda bulunan ve milyarlarca dolar harcanarak oluşturulan Afganistan ordu güçlerine karşı kısa sürede üstünlük sağladı. İki hafta sürmeden ülkenin tamamını ele geçirdi.

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-08-16 13:00:24

Taliban nasıl bu kadar hızlı ilerledi?

Taliban, 350 bin civarında asker ve polise sahip olan ve hem askeri hem de lojistik olarak daha iyi bir durumda bulunan ve milyarlarca dolar harcanarak oluşturulan Afganistan ordu güçlerine karşı kısa sürede üstünlük sağladı. İki hafta sürmeden ülkenin tamamını ele geçirdi.

Peki nasıl oldu da modern silahlara sahip Afganistan ordusu bu kadar kısa sürede ağır bir yenilgi aldı?

Taliban, 20 yıl öncesine göre strateji değişikliğine gitti ve güney yerine kuzey kentlerine yöneldi. Önce sınır kapılarında hakimiyet sağlandı.

Kendisine direniş gösterebilecek Mareşal Abdürreşit Dostum'un kalesi konumundaki Şibirgan kentini ele geçirdi.

Tacikistan sınırında bulunan kuzeydeki Kunduz kentini haftalar süren saldırıların ardından 8 Ağustos'ta ele geçirmesiyle Afgan güvenlik güçleri, Taliban karşısında ilk darbeyi aldı.

Bu beklenmedik yenilgi, diğer şehirlerin de tespih taneleri gibi birbiri ardına düşmesine neden oldu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 9 Ağustos'ta, Afganistan'daki savaşın normal seyirde gitmediğini belirterek, ordu güçlerinin 'savaşma niyetinde olması' gerektiğini bildirdi. Bu süre içerisinde 6 kent merkezi örgütün eline geçti.

Bir yandan batıdaki, İran sınırına yakın Herat'ta saldırılar artarken diğer yandan yine Tacikistan sınırındaki Tahar kenti ve Çin sınırındaki Badahşan vilayetleri alındı.

Cumhurbaşkanı Eşref Gani, şehirlerin düşmeye başlamasıyla daha önce güvenlik konularında dışladığı ve hatta randevu bile vermeyi reddettiği bölgesel komutanlara (savaş ağaları) yönelerek onlardan destek istedi.

Sovyetler Birliği'ne karşı verilen halk direnişinin önde gelen isimlerinden İsmail Han, Eşref Gani ile görüşmesinden hemen sonra Herat'a giderek orduya destek sağlamaya başladı.

euronews'e konuşan bir kaynak, Gani'nin güçlü olduğu bir dönemde İsmail Han'a sadece 5 dakika süre vererek, "Meşgulüm, 5 dakika süren var. Buyur, seni dinliyorum." sözleriyle Herat ve çevresinde halk nezdinde nüfuz sahibi olan Han'ı küçük düşürdüğünü ancak daha sonra ona muhtaç duruma geldiğini aktardı.

İsmail Han, kendine bağlı milislerle örgüte karşı Herat'ta ordu güçlerine destek sağladı.

Taliban püskürtüldü, kentte güvenlik sağlandı. Ancak bu uzun sürmedi, Herat'ta verilen sokak savaşı sırasında ardı ardında geri çekilmeler yaşandı.

Bu başarıdan kısa süre sonra İsmail Han, Herat'ta Taliban güçlerine esir düştü. euronews'e konuşan ancak adının açıklanmasını istemeyen kaynaklar, Han'ın esir düşmesinde kendisiyle birlikte örgüte karşı çatışan Herat İl Meclisi Üyesi Kamuran Alizayi'nin Taliban'la anlaştığını iddia etti.

İddiaya göre, Alizayi, Han'ın esir düşmesinden bir gün önce örgütle gizlice görüşerek onlardan muafiyet (af) belgesi aldı, bunun karşılığında İsmail Han'ın tuzağa düşürülmesi planında aktif rol oynadı.

Plana göre Alizayi, İsmail Han'a bir noktaya gelmesini, orada buluşacaklarını söyledi. Han, beraberindeki 8 kişi ile o noktaya gitti. Daha sonra görüştükleri evin etrafı Taliban tarafından sarıldı. Alizayi, Taliban'a katılırken Han da militanlar tarafından esir alındı.

Uzmanlara göre İsmail Han'ın esir alınıp medyaya gösterilmesi, Taliban'a karşı direniş gösteren ordu ve polis güçleri arasında moral çöküntüsüne neden oldu.

Taliban, 12 Ağustos'ta Kabil ile Kandahar arasındaki anayol üzerinde bulunan Gazne kentini ele geçirdi. Böylece başkentin, Taliban'ın doğum yeri olan ülkenin ikinci büyük kenti Kandahar arasındaki kara bağlantısı kesildi.

Sosyal medyada çıkan görüntülerde, Gazne Valisi Davud Lağmani, kenti militanlara teslim edip zırhlı aracıyla şehirden ayrılırken görülüyor.

Kentin ciddi bir direniş göstermeden düşmesi, Kabil hükümetine bir darbe daha indirdi. Yüzlerce militan, hükümet binalarının içerisinde pozlar verdi. Yine sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Taliban'a karşı direniş gösteren güvenlik güçlerinden bazılarının infaz edildiği görüntüleri yer aldı.

12 Ağustos itibarıyla Taliban, ülke genelinde 11 kent merkezinde kontrolü sağladı.

Bir sonraki gün (13 Ağustos), Kandahar düştü. Aşiret liderlerinin Taliban ile Kandahar Valisi ve merkezi hükümete bağlı yöneticiler arasında ara buluculuk yaptığı, kentin büyük bir direnç gösteremeden düştüğü bildirildi.

Ancak Afgan gazeteciler, yöneticilerin Taliban'ın neredeyse tek kurşun atmadan şehri ele geçirdiğini aktardı.
13 Ağustos itibarıyla Taliban, Afganistan'ın 34 vilayetinden 17'sini ele geçirdi. "Büyük bir komplonun kurbanı olduk"

Özbek Mareşal Abdürreşit Dostum ve Tacik komutan Ata Muhammed Nur, Kuzey Afganistan'ın en önemli ve en kalabalık şehri Mezar-ı Şerif'in savunmasını birlikte yürütüyordu.

İki askeri lider, Taliban'ı daha önce defalarca yenilgiye uğratmışlardı. Analistlere göre, Taliban'ı Mezar-ı Şerif'te yine dize getirecek olan bu iki komutandı.

Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ordu güçlerinin de kendilerine destek vereceği talimatının ardından bir cephe açılmıştı. Ancak 14 Ağustos akşamı, Ata Muhammed Nur ve Mareşal Dostum'un Özbekistan'a kaçmak zorunda kaldığı haberi geldi. Taliban, Mezar-ı Şerif'i ele geçirdiklerini duyurdu.

Çok sayıda zırhlı aracın, iki ülkeyi birbirine bağlayan Amuderya Nehri üzerinde bulunan köprü üzerinde sıralandığı görüldü.

Ata Muhammed Nur, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Dostum'la birlikte 'çok büyük bir komplonun kurbanı olduklarını' dile getirdiği bir açıklama yaptı.

Nur, açıklamasının devamında, "Güçlü direnişimize rağmen, ne yazık ki tüm hükümet ve ordu teçhizatı büyük bir organize ve korkak komplo ile Taliban'a teslim edildi. Mareşal Dostum'u ve beni tuzağa düşürmek için komplo düzenlemişlerdi ama başarılı olamadılar. Mareşal Dostum, ben, Belh Valisi, milletvekilleri ve diğer birkaç yetkili ile birlikte şu anda güvenli bir yerdeyiz. Zamanı gelince paylaşacağım anlatılmamış çok hikayem var. Topraklarını savunmak için gururla direnen herkese teşekkürler. Bu iş burada bitmeyecek." ifadelerini kullandı.

Mezar-ı Şerif'in düşmesinin ardından kuzey tamamen örgütün kontrolüne geçti.

Cumhurbaşkanı Eşref Gani, istifa etmesi yönündeki çağrılara kulak asmadı ve yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında istifa etmeyeceğini, direneceğini, orduya güvendiğini açıkladı.

İlerleyen saatlerde güneyde 4 vilayetin kent merkezi daha savaşmadan Taliban'a teslim oldu. Taliban güçleri, başkent Kabil kapılarına dayandı.
Gani, siyasi liderlerle ve üst düzey yetkililerle görüşmelerini hızlandırdı. Kendisine yapılan istifa etmesi ya da görev paylaşımı çağrılarına kulak tıkadı.
15 Ağustos günü Taliban, Kabil'i tamamen kuşattı. Dış mahallelere girildi.

Kaynak: Euronews Türkçe

SON VİDEO HABER

Bakan Tekin'den Kürtçe dersi ve laiklik açıklaması

Haber Ara