TIMETURK | ÇEVİRİ HABER
31 Mart yerel seçimleri sonrasında Türkiye'de gündem "oy sayımları". Söz kosunu sayılar birçok noktada durumu iktidar ya da muhalefet lehine ya da aleyhine çeviriyor. Yabancı basının da yakından izlediği seçimler için bu mecralarda yer verilen haberler ise "İmmaoğlu'nun kazandığını" ilan ediyor. Bunlardna biri de İngiliz The Independent gazetesinde yer verilen "Türkiye seçimleri Erdoğan'ın gücünün azaldığını gösteriyor ve İstanbul'da yeni bir siyasi yıldız doğuyor" başlıklı ve Borzou Daragahi imzalı makale.
İşte o makaleden ayrıntılar
Türkiye'nin seçimleri Erdoğan'un gücünün nihayet silikleşmeye başladığını gösteriyor. İstanbul'da yeni bir politik star doğdu. Erdoğan'ın iktidardaki partisi AKP'den daha az bütçe almasına rağmen Ekrem İmamoğlu şok bir zaferle İstanbul'un belediye başkanlığını almış görünüyor. İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu'nun Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi AKP'nin şüpheli destekleyicilerinin oylarını nasıl almış olduğunu anlamak için Türkçe bilmenize gerek yok. İstanbul'da bir markette çekilen videoda AKP'ye sıkı bağlı bir kişi İmamoğlu'na karşı çıkıyor. AKP tren yolları yaptı muhalefet CHP camileri yıktı diyor 20. yy'ın seküler yöneticilerine atıfta bulunarak. İmamoğlu gülerek yaşlı adamı kucaklıyor: “Dede, bunlar olduğunda ben doğmamıştım bile” diyor. Konuşmanın sonunda yaşlı adam CHP'ye oy vermeyeceğim” derken “Fakat sana oyumu vermek istiyorum” diyor.
Seçim ertesi İmamoğlu Türkiye'nin bütünm politik sınıfını hatta kendi destekçilerini başabaş yarışılan İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı yarışında şok etti. Onun AKP tarafından hala tartışmaya açılan açık zaferi tüm ülkede ulusal seçimlerde Erdoğan'ın gücü ve çok iyi kurulmuş siyasi düzenine karşı kazananların içinde en yüksek profildi. CHP üyesi Yüksel Taşkın, “Maddi anlamda bütün olumsuzluklara rağmen haklı bir nedenimiz olduğuna inanıyorum. Durduğumuz nokta halk tarafından iyi anlaşıldı. Bazen mesaj paradan daha önemlidir” dedi.
Türk hükümetinin otoriter gidişatına rağmen belediye seçimleri Türk demokrasisisnin bazı yanlarının bakir kaldığını gösteriyor. Erişilebilir seçmenin yüzde 84'ü oy kullandı. Yusuf Erim, “Oylarının bir anlam ifade ettiği görüşünü anlatmak istediler. Demokrasiye inandılar” dedi.
CHP şimdi Türkiye'nin üç büyük şehrini kontrol ediyor. AKP ve ortağı MHP tarafından ülke çapında en az yedi belediye yönetimini kesin olarak aldı. Kürtlerin önderliğindeki solcu HDP'nin ise Doğu Türkiye'de kazanımları oldu. MHP ise ülkenin bozulan ekonomisinden ve memnuniyetsizlikten de faydalanarak AKP'nin muhitine doğru yol aldı. Erim, “AKP CHP'nin yüzde 30 oyuna karşın oyların neredeyse yüzde 45'ini aldı. Bu 17 yıldır iktidarda olan bir parti için büyük bir sonuçtur” dedi.
Seçimler ülkede geçen yılki mali krizden hemen sonra gerçekleşti ki Türk lirası yüzde 30 değer kaybetti. Enflasyon Türklerin kazancını ve birikimlerini yedi bitirdi. Erdoğan'ın ekonomik başarısızlıkları birçokları tarafından eleştirilen politik duruşu partinin seçim kayıplarının muhtemel sebepleri olarak görüldü.
Watson Institute of Brown University'den Selim Sazak, “Bu Erdoğan'ın yanlış yaptığı her şeyle ilgili, kampanyadan adaylara, ekonomiden retoriğe kadar. En nihayetinde bu Suriye veya Filistin'le ilgili değil, kim bizim kanalizasyonumuzu temizleyecek onunla ilgili” dedi.
Taşkın, seçimlerin hükümete bir mesaj göndereceğini umduğunu ve Erdoğan'ın yüksekten söylenen politik retoriğini ve muhalefet üzerindeki baskısını değiştireceğine kanaat getirdiğini söyledi.
“Hükümet güçlerini bizi baskılamak için kullanırlarsa İstanbul halkı onları cezalandıracaktır. Yazarlar, muhalifler ve gazeteciler üstündebaskı kurmaya devam ederlerse muhalefet daha da güçlenecektir. Değişmek zorundalar”dedi.
Ancak bu değişimin izine çok az rastlandı. Devlet televizyonları ve hükümet yanlısı kanallar seçim ertesinde muhalefet tarafından yapılan basın toplantılarını görmezden gelerek AKP liderleri tarafından yapılan açıklamalara odaklandılar…