TIMETURK | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
The New York Times'da Carol Rosenberg imzasıyla, Pulitzer Kriz Raporlama Merkezi (Pulitzer Center on Crisis Reporting) ile ortaklaşa kaleme alındığı belirtilen bir makale yayınladı. Makalede, Guantanamo hapishanesinin ABD ekonomisine büyük bir yük olduğu kaydedildi.
İşte makaleden ayrıntılar:
"1985'te Almanya'nın Spandau Hapishanesi'nde tek başına kalan Nazi savaş suçlusu Rudolf Hess'a bakmak yaklaşık 1,5 milyon dolara mal olmuştu.
Şimdi ise Guantanamo Hapishanesi'nde tutulan 40 mahum için 13 milyon dolar harcanıyor.
The New York Times'ın haberine göre mahkumları bu hapishanede tutmanın maliyeti geçen yıl toplam 540 milyon doları aştı.
Mahkum başına düşen 13 milyon dolar, neredeyse Guantanamo'yu dünyanın en pahalı gözaltı merkezi haline getiriyor.
Küba'nın güneydoğu sahilindeki ABD Deniz Kuvvetleri üssünde bulunan cezaevine ordu, yaklaşık bin 800 asker gönderdi. Her mahkum için 45 asker.
Hapishane personeli, kilise ve sinemanın, iki yemek odasının, köpeklerin içinde bulunduğu konforlu bir konuta sahip. Hakimler, avukatlar, gazeteciler ve destek ekibi haftalık uçuşlar gerçekleştiriyor.
40 mahkum için helal yiyecek, haber ve spor kanallarını izleyebilecekleri yayınlar, egzersiz ekipmanları ve PlayStation'lar bulunuyor.
ABD, GUANTANAMO İÇİN 12 YILDA 540 MİLYON DOLAR HARCADI
Hapishanenin 30 Eylül'de sona eren 12 aylık döneminde tahmini olarak 540 milyon dolar harcandı. Bu rakam, muhtemelen CIA harcamalarını içermiyor.
MAHKUM SAYISI AZALSA DA MALİYET ARTIYOR
Ancak yıllar içinde mahkumların sayısının azalmasına rağmen, inşa edilen tesislerin işletilmesi giderek daha da pahalılaşıyor.
2013'DE 545 MİLYON DOLAR HARCANIYORDU
2013 tarihli bir Savunma Bakanlığı raporunda, Guantanamo cezaevi ve mahkeme sisteminin yıllık işletme maliyeti 454,1 milyon dolar olarak gösteriliyor. Rakam, geçen yıla göre 90 milyon daha az. O sırada Guantanamo'da 166 mahkum vardı ve kişi başına 2.7 milyon dolar harcanıyordu.
2013 raporunda, 2002 yılından bu yana cezaevinin inşaat ve işletme maliyetlerinin toplam 7 milyar dolar arttığı da yer alıyordu. 2014 yılına kadar bu rakam 5.2 milyar dolara ulaştı.
Guantanamo'da toplamda 770 yabancı erkek ve erkek çocuğu tutuldu. Cezaevi nüfusu 2003'te -11 Eylül'ün hemen ardından başlayan süreçte- 677'ye yükseldi.
BUSH, OBAMA ve TRUMP DÖNEMİNDE GUANTANAMO
Bush yönetimi, çoğunlukla Pakistan, Afganistan ve Suudi Arabistan'a gönderilen toplam 540 kişiyi serbest bıraktı. Ardından Obama yönetimi, ülkesine ya da üçüncü bir ülkeye gönderdiği toplam 200 kişiyi serbest bıraktı. Donald Trump, göreve geldiğinden beri yeni kimse gelmemiş olmasına rağmen, hapishaneyi açık tutacağını söyledi.
Guantanamo Körfezi'ndeki gözaltıları sonlandırmak ve mahkumları ABD'ye taşımak konusunda uzun yıllardır bir fikir birliği sağlanamadı.
Hapishane, mahkumların, işkence ve ağır sorgulamalar nedeniyle, ABD yasalarına başvurmalarını önlemek için Amerika'da değil Küba'nın Guantanamo Körfezi'ndeki Amerikan donanma üssünde kurulmuştu.
DEMOKRATLAR MALİYETE TEPKİLİ
Konuyla ilgili askeri adalet sistemi sürünerek ilerliyor. Maliyet, cezaevini eleştirenler açısından bir yara. Silahlı Servisler Komitesi Başkanı ve Washington Demokrat Parti Temsilcisi Adam Smith, "40 kişi için inanılmaz derecede pahalı bir tesise ihtiyaç olduğunu sanmıyorum. Mahkumların buraya aktarılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
FEDERAL HAPİSHANELER ve GUANTANAMO
Guantanamo'yu daha geleneksel hapishanelerle karşılaştırmak zor.
Federal hapishaneler, işçi olarak, kendi yiyecek ve sağlık hizmetlerini ödeyen, kendi arabalarını süren, kendi evlerinde yaşayan ve tatil günlerinde kendi ödemelerini yapan sivilleri istihdam ediyor.
Fakat Savunma Bakanlığı, Guantanamo'daki askeri personel için tüm bunları sağlıyor.
GUANTANAMO'NUN İŞÇİLERİ
Cezaevinin üniformalı personeli arasında, hapishane bölgesinin altındaki sularda devriye gezen Sahil Güvenlik de var. Ayrıca donanma doktorları, hemşireler, psikolojik teknisyenler, bir hava kuvvetleri mühendis birimi, avukatlar, papazlar, kütüphaneciler, korumalar ve askeri gazeteciler de burada yer alıyor.
Askerlere ek olarak, Savunma Bakanlığı'nın sözleşmeli dilbilimcileri, istihbarat analistleri, danışmanlar, işçiler, bilgi teknolojisi uzmanları ve diğer devlet işçileri de cezaevinde istihdam ediliyor.
2014'te bu sivil iş gücü 300'dü. Şimdi iki binden fazla asker ve sivil ile burada toplam 6 bin kişi bulunuyor.
Hapishanenin içerisinde bulunduğu deniz üssünün cezaevi ve mahkeme masraflarından ayrı kendi bütçesi vardır.
CEZAEVİ ALANI
Cezaevini alan, bir üs içindeki bir üs gibi işlev görüyor. Deniz istasyonunun McDonald'sından arabayla yaklaşık yedi dakika uzaklıktaki bir güvenlik kontrol noktasına ulaşılabiliyor. Yine burada bulunan ve farklı bir askeri otorite tarafından yönetilen mahkeme, McDonald's'tan arabayla 5 dakika uzaklıkta.
Gözaltı merkezi, içerisinde motorlu havuz, akıl sağlığı servisi, kamu birimi ve halkla ilişkiler ekibinin bulunduğu kendi karargahına sahip.
Cezaevi bölgesindeki prefabrik konteynerlerde yaşayan ordu güvenlik birimi, yaklaşık 300 askerden oluşuyor. Cezaevi kompleksinde çalışan çoğu asker, deniz üssünde yaşıyor. Bazılarıysa bölgeye en hızlı ulaşımın sağlandığı Tierra Kay kasabasında kalıyor. Çoğu komutan, üssün derinliklerinde, Windward Loop adlı bir bölgedeki iki odalı evlerde yaşıyor.
Yüzlerce asker, Irak veya Afganistan'da görev yapan kuvvetlere aşina olan karavanlarda kalıyor.
KONGRE, KARAVANLARIN YERİNE YURT YAPMAYA KARAR VERMİŞTİ
Kongre, 2018'de 848 asker için karavanlar yerine yurt tipi kışla kompleksi inşa etmeye karar verdi ve bunun için 115 milyon dolar harcamayı onayladı. Ancak hiçbir girişimde bulunulmadı.
Deniz üssünün aksine, hapishane bölgesi savaş alanı tarzında bir operasyon bölgesini andırıyor. Gözetleme kuleleri, Humvee'ler ve toprak yollar.
40 mahkumun hücresi üç farklı binada yer alıyor. Ancak gün boyunca mahkumlar, savaş mahkemesi, şartlı tahliye dairesi, kurul toplantıları, hastane, avukat görüşme odaları gibi yedi veya sekiz farklı bölgeye dağılmış olabiliyor.
Eski cezaevi komutanının, nisan ayında gazetecilere verdiği demece göre yeni inşaat yoluyla yapılacak konsolidasyon, cezaevinin bir bölgesindeki asker sayısını 74 kişi azaltma imkanı sağlayacaktı. Bu da insan gücü maliyetinde 8 milyon dolarlık bir tasarruf anlamına geliyordu.
TOPLAM HARCAMA 540 MİLYON DOLARDAN FAZLA
Savunma Bakanlığı, vergi mükelleflerinin, Guantanamo için 380 milyon dolar harcadıkları sonucuna varmıştır.
Bin 800 askerin her biri için yılda 108 milyon dolarlık bu 'işgücü maliyeti' de düşünüldüğünde toplam rakam 540 milyon dolardan fazla oluyor.
KÜBA EKONOMİSİNDEN İZOLE OLMUŞ DURUMDA
Hapishane ve mahkeme, Küba ekonomisinden tamamen kopmuş bir izolasyon durumunda çalışıyor.
TÜM MALZEMELER AYDA İKİ KEZ ABD'DEN GÖNDERİLİYOR
Bovling salonu ya da yemek alanı için dondurulmuş pizza hamurları veya kiralık arabalar... Neredeyse tüm temel malzemeler Florida'dan bir devlet sözleşmesiyle ayda iki kez geliyor. Soğuk kargo uçağı, taze meyve ve sebze götürüyor.
Komutanlar ya da görevlilier için 'yıpranma payı' ödemeleri de yapılıyor.
SON İKİ YILLIK HARCAMALAR
Guantanamo'da sıcak ve nemli bir hava var. Tropik rüzgarlar ve ara sıra kasırgalarla da karşılaşılıyor. Geçtiğimiz iki yıl boyunca, gardiyanların kasabadaki evlerine tamir için 15 milyon dolar; savaş mahkemesi genişletme çalışmaları için 14,5 milyon dolar; askeri klinik tamiri için 1.5 milyon dolar harcandı. Memurların evlerinde 1 milyon dolardan fazlaya mal olan klima ve havalandırma tadilatı yapıldı. Ayrıca cezaevi kompleksi çevresindeki erozyon ve iklim kontrolü için 648 bin dolar, cezaevi personel kilisesini yenilemek için 47 bin 690 dolar harcandı.
Bu iş için teklif veren Savunma Bakanlığı; müteahhitleri, buldozerleri, testereleri, işçileri ve ekipmanları Guantanamo'ya getirmenin maliyetini de hesaba katmak zorunda.
MAHKEME MASRAFLARI ARTIYOR
Diğer masraflar askeri komisyonları içeriyor. Kongre belgelerine göre askeri komisyonların maliyeti 2018'de 123 milyon doları aştı. Her duruşma, Birleşik Devletler'den insan ve malzeme yolculuğu gerektiriyor.
YARGILAMALAR 2021'DE BAŞLANACAK
11 Eylül saldırılarını planlamakla suçlananların yargılanmasının 2021 başlarında başlaması planlanıyor. Yasal işlerin çoğunluğu Pentagon yakınlarındaki kiralık ofislerde gerçekleştiriliyor.
SAĞLIK HİZMETİ
Askerlerin çok katmanlı bir sağlık sistemi var. Asker kliniği, gardiyanların temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Ciddi tıbbi konular, üssün küçük bir hastanesi tarafından ele alınıyor. Daha karmaşık vakalar veya uzmanlık veya test gerektiren hastalarsa ABD'nin Maryland ya da Florida eyaletlerine götürülüyor.
GUANTANAMO'YA M.R.I MAKİNESİ GETİRİLDİ
2017 yılında Guantanamo'ya taşınabilir bir M.R.I makinesi getirildi. Amaç, ölüm cezası bekleyenlerin beyin ve organlarını taramak ve işkencenin yol açtığı zararı tespit etmekti.
Guantanamo'da bulunan 100 kişilik sağlık ekibinin maliyeti geçen yıl 4 milyon dolardı.
SAĞLIK İÇİN AYRICA HARCAMALAR YAPILIYOR
Ancak bir mahkum için kolonoskopi gerekiyorsa ya da omurga ameliyatları gibi özel bir bakıma ihtiyaç duyuyorsa Guantanamo'ya özel ekipler getiriliyor ve ordu, bu uygulamanın maliyetini açıklamayı reddediyor."
GUANTANAMO HAPİSHANESİ
AA'dan Erkan Avcı'nın bildirdiğine göre 11 Eylül 2001'deki terör saldırılarının ertesinde ABD'nin Afganistan'ı işgalinin ardından kurulan Guantanamo cezaevi, mahkumların ABD hukukundan yararlanamasını önlemek için Küba'nın Guantanamo Körfezi'ndeki Amerikan donanma üssünde kuruldu. Cezaevi, 11 Eylül saldırının ve bunu takiben ABD'nin Afganistan'ı işgalinin ardından açıldı.
Dönemin ABD Başkanı George W. Bush tarafından ilan edilen “terörle küresel savaş” kapsamında yakalanan terör zanlılarının getirildiği hapishaneye ilk tutuklular 11 Ocak 2002'de konuldu. Üç bölümden oluşan cezaevinde 2002'de açılan “X-Ray”i, ilerleyen dönemde “Kamp Delta” ve “Kamp Iguana” kısımları takip etti.
Bush yönetimi Guantanamo tutuklularının, 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri'ne göre “savaşçı” tanımlamasına girmediğini iddia ederek, turuncu tulumlar giydirilen zanlılara “savaş esiri” muamelesi yapılamayacağını savundu.
O dönemdeki ABD yönetiminin “savaş suçluları” ile “yasa dışı savaşçılar” arasında ayrım yapmaya çalıştığını savunan insan hakları örgütleri ve birçok kesim, Cenevre Sözleşmeleri'nin ihlal edildiği görüşünde.
İŞKECELER TESPİT EDİLDİ
Özellikle suyla boğulma hissi yaratma, cinsel tehditler, makattan besleme-sulama, uykusuz bırakma gibi sorgulama yöntemlerinin ABD Senatosu'nun raporlarıyla da tespit edilmesi, hem ABD'de hem de uluslararası kamuoyunda, tutukevinin “ABD'nin utanç kaynağı ve yüz karası” olarak adlandırılmasına neden oldu.
ABD, AFGANİSTAN ve IRAK İŞGALLERİNİN MALİYETİNİN DE ALTINDA KALDI
İkiz Kuleler'e 11 Eylül 2001'de düzenlenen terör saldırılarından kısa bir süre sonra Afganistan'a askeri güç gönderen ABD, tarihinin en uzun savaşında 2 bin 300'ü aşkın askerini kaybederken, 2014'teki rakama göre savaşın ülkeye maliyeti 686 milyar doları buldu.
Harvard Kennedy School'un raporuna göre, ABD'nin bu savaş için ayırdığı bütçe, George W. Bush başkanlığını bırakırken 171,7 milyar dolara ulaştı. Obama döneminde ise bu rakam 2012 sonu itibariyle 385,6 milyar dolara ulaştı. ABD yönetimi, 2013'den 2014'e savaş için 128,7 milyar dolar harcadı.
Afganistan, şimdilerdeyse ABD ve Taliban arasında barış görüşmeleriyle gündemde. Fakat Kabil'de yaşanan saldırıda 1 ABD askerinin ölmesi üzerine Donald Trump, Taliban ile barış görüşmelerini durdurduğunu duyurdu. (8 Eylül 2019)
Trump, bundan kısa bir süre önceyse Afganistan'daki 14 bin civarındaki asker sayısını 8 bin 600'e düşüreceğini açıkladı. (29 Ağustos 2019)
Öte yandan Taliban ile anlaşma sağlansaydı varılan son taslak anlaşması yürürlüğe konacaktı. Bu anlaşmada ABD'nin Afganistan'daki 5 üssünü 135 gün içinde kapatması, 5 bin askerini de geri çekmesi kararlaştırılmıştı.
Fakat bu vaatlerin hiç biri gerçekleşmedi. Ayrıca Afganistan'dan çekilme konusu bizzat Obama tarafından dillendirilmiş, o dönemde de çekilme konusunda dikkate değer bir gelişme yaşanmamıştı.
ABD askerlerinin trörizmle savaş, “demokrasi ihracı” ve halkları “özgürleştirme” bahanesiyle işgal ettiği Irak'ın maliyeti ise 2 trilyon doları buldu. Ayrıca ABD, Irak'ın tekrar yapılanmasına maddi destek vermedi.
2018 rakamlarına göre Irak'ta 5 bin 200 ABD askeri olduğu biliniyor. 450 adet danışmanın görev yaptığı dikkate alındığında, ABD'nin Irak'ı terk ettiği söylenemez.
Irak krizi, 2014 yılında IŞİD'in ortaya çıkmasıyla daha da derinleşirken; Irak, günümüzde Suriye savaşı merkezli gerilimlerin yaşandığı en sıcak noktalardan biri haline gelmiştir. Bunun yanı sıra işgaller ve geride bıraktığı kaos milyonlarca sivilin hayatını kaybetmeisne sebep olmuştur.
* Ara başlıklar editör tarafından eklenmiştir. Makalenin orijinalinde yer almamaktadır.