The Times'ın başyazısı: Cemal Kaşıkçı
İngiliz The Times gazetesi bugünkü başyazısında Suudi Arabistan vatandaşı muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasını değerlendirdi.

Oluşturma Tarihi: 2018-10-09 16:13:13

Güncelleme Tarihi: 2018-10-09 16:13:13

"Öldürme yetkisi" başlıklı başyazıda Kaşıkçı'dan "hür düşünceli bir gazeteci" olarak bahsedilirken, günümüz dünyasında "normların ve hukukun sıklıkla ayaklar altına alınması" eleştirildi.

"Despotlar, otokratlar ve yolsuz siyasetçiler, muhalifler ve gazetecilere karşı vahşi yöntemler izleme konusunda her geçen gün daha da arsızlaşıyorlar" ifadelerini kullanan The Times'ın başyazından bazı satırlar şöyle:

"Kaşıkçı vakası gerici bir Orta Doğu kan davası olarak görülmemeli. Bu Avrupa Birliği'nde araştırmacı gazetecilerin başına gelenlerle ilişkilidir. Son bir yılda Malta, Slovakya ve Bulgaristan'da en az 3 gazeteci öldürüldü.

"Bugün demokratik yollarla seçilmiş liderlerin bile gazetecileri veya yargı mensuplarını halk düşmanı ilan edebileceklerini hissetmeleri ve vahşi suçların siyaset sahnesinde görülmesi zamanın ruhunun bir parçası.

"Cemal Karşıkçı, kendi gazetecilerine haşin bir horgörüyle yaklaşan Türkiye'nin desteğini hak ediyor. Washington Post'ta yazdığı için ABD'nin desteğini de hak ediyor.

"Kaşıkçı'nın öldürüldüğüne dair iddialar doğruysa Suudi Arabistan'ın Orta Doğu'daki önemli müttefik rolüne aldırmadan, Skripal suikast girişimi sonrası Rusya'ya verildiği türden karşılık verilmeli.

"Kaşıkçı'nın başına gelenler (Suudi Arabistan Veliaht Prensi) Muhammed bin Selman'ın yükselişini coşkuyla karşılayan İngiltere'yi de ilgilendiriyor. Selman iktidara gelirken reformculuğu sıklıkla övüldü.

"Kendisi göreve başlayınca kadınların araba kullanmasına izin vermek gibi bazı adımlar attı fakat bir yandan da bunun için kampanya yürüten kadınları hapse attı.

"Bugün Suudi Arabistan'da Selman'ın 2030 vizyonunu sosyal medyada eleştirenler cezaevine girme riski taşıyor. Selman reformların tepeden aşağıya dikkatle uygulanması gerektiğini düşünüyor ve taban hareketlerine karşı çıkıyor. Kaşıkçı da bütün bunlara karşı çıkan, modernleşmenin yalnızca toplumun açılmasıyla el ele yapılması durumunda işe yarayacağını savunan bir kişiydi.

"Türkiye ve Suudi Arabistan'ın halihazırda kırılgan bir ilişkisi vardı. Fakat Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın soğukkanlılığını koruması; savaş tehdidi söyleminden uzak durarak, sabırla ve ısrarla Suudi Arabistan'dan Kaşıkçı'nın başına gelenlerle ilgili bir açıklama talep etmesi gerekiyor. Bu acil bir durum. Batı için de veliaht prensin reformculuğunun ciddiyetini test edecek bir olay."