İngiltere Başbakanı Theresa May, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Lyra McKee'nin ölümünün şok edici olduğunu belirterek, gazetecinin ailesine, arkadaşlarına ve meslektaşlarına başsağlığı diledi. Olayın terör saldırısı kapsamında soruşturulduğuna dikkati çeken May, "(Lyra McKee) Büyük bir cesaretle işini yaparken ölen bir gazeteciydi." ifadesini kullandı.
İrlanda Başbakanı Leo Varadkar ise hükümetinin gazeteci Lyra McKee'nin öldürülmesini mümkün olan en güçlü şekilde kınadığına dikkati çekerek, "Dün geceki olaylardan sonra hepimiz üzüntü doluyuz. Şiddet, korku ve nefret yaymak isteyenlerin bizi geçmişe sürüklemelerine izin veremeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
TERÖR KAPSMAINDA SORUŞTURULUYOR
Kuzey İrlanda'nın Londonderry kentinde İrlandalı Katoliklerin İngiliz egemenliğine karşı 1919 yılındaki ayaklanışının yıl dönümü kapsamında düzenlenen ve şiddet olaylarının yaşandığı gösterileri izleyen 29 yaşındaki gazeteci McKee vurularak öldürülmüştü.
Kuzey İrlanda polisi, olayın terör kapsamında soruşturulduğunu bildirirken, ayrılıkçı Katolikleri temsil eden Sinn Fein'in Kuzey İrlanda lideri Michelle O'Neill ve İngiltere ile birlik yanlısı Protestanları temsil eden Demokratik Birlik Partisi (DUP) lideri Arlene Foster yaptıkları açıklamalarla saldırıyı kınamıştı.
İRLANDA SORUNU
İngiltere'nin AB'den ayrılma sürecini tıkayan en önemli soruna dönüşen Kuzey İrlanda'da, terör ve çatışma günlerine geri dönülmesinden korkuluyordu.
İngiliz imparatorluğunun ilk sömürgesi İrlanda adasından İngiltere'nin elinde kalan kısmı teşkil eden Kuzey İrlanda, 1960'lı yıllardan 1998'e kadar Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere ile birlik yanlısı Protestanlar arasındaki çatışmalara ve terör olaylarına sahne olmuştu. 40 yıla yayılan ve "sorunlar" diye anılan yıllarda terör olaylarında 3 bin 500 civarında kişi hayatını kaybetmişti.
Ada ancak 1998'de imzalanan Hayırlı Cuma Anlaşması ile sükunete kavuşurken, Kuzey İrlanda'da çatışan tarafların ortaklığına dayalı bir bölgesel yönetim kurulması üzerinde anlaşılmıştı.