Dorian Kasırgası'ndan kurtulanların ABD'ye girmelerine izin verilmemesi yönündeki kararın arkasında duran Trump, herhangi bir delile dayanmaksızın ortaya attığı iddiada Bahamalar'ın “çok kötü çete üyeleriyle dolu” bir yer olduğunu ileri sürdü.
Bahamalar'ı vuran kasırgadan hayatta kalanlar Freeport şehrinden Florida eyaletindeki Fort Lauderdale'e ulaşmak için gemiyle denize açılmış ancak ABD vizesi olmayanların gemiyi terk etmesi emredilmişti.
Resmi rakamlara göre adalardaki ölü sayısı da 45'e ulaşmıştı. Bu gelişmelerin ertesi günü yaptığı açıklamada ABD Başkanı, şiddeti rekor seviyeye ulaşan kasırgadan etkilenenlere kalacak yer temin etme hususunda daha fazlasını yapmama kararlarının bir kez daha altını çizdi.
Konuyla ilgili Beyaz Saray'da gazetecilere değerlendirmede bulunan Trump şu ifadeleri kullandı:
Çok dikkatli olmak zorundayız. Herkesin tamamen uygun belgelere sahip olması gerekiyor. Aralarında çok kötü insanların da olduğu Bahamalar'da bulunmaması gereken kişilerin ABD'ye girişlerine izin vermek istemiyorum (…) Bakın, Bahamalar, orada giden ve o ülkede olmaması gereken insanlarla ilgili bazı muazzam sorunlar yaşamış bir yer.
Trump sözlerini temellendirecek hiçbir kanıt sunmadan ortaya attığı iddiada, saatte 300 kilometre hızla esen kasırganın vurduğu ülkede bazı “çok kötü kişiler, çok kötü çete üyeleri ve çok çok kötü uyuşturucu satıcılarının olduğunu” öne sürdü.
Bir kez daha başkan seçilmesi için yürüttüğü stratejinin merkezine sert göç karşıtı politikayı yerleştiren Trump bu açıklamalarını, kasırgadan kaçıp ABD'ye gitmeye çalışan birçok kişinin bindikleri gemiden zorla indirilmesinin ardından yaptı.
2020 ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'nin aday adayları arasında yer alan ve göç meselesinin en sert eleştirmenlerinden biri olan Beto O'Rourke yaşanan olayı “zalimliğin zirvesi” olarak niteledi.
CNN'in yer verdiği habere göre ABD Gümrük ve Sınır Muhafaza Birimi (CBP) sözcüsü Michael Silva ise Balearia adlı feribot operatörünün tahliye çabalarında ABD büyükelçiliği, Bahama hükümeti ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ile kurallara uygun bir koordinasyon sağlamadığını söyledi.
Silva, “İşleyişi yönetmeliğe ve protokole uygun, düzenli bir biçimde kolaylaştırmak ve yerine getirmek için varız. Ancak Balearia bunu yapmadı (…) Önceden koordinasyon sağlanmasını istedik. Bunu yapmadılar” dedi.
Trump, kasırganın ABD'ye beklendiği kadar ağır zarar vermediğini kabul etmesine rağmen ülkesinin bazı bölümlerinin hala felaketin yaralarını sarmakta olduğunu da ileri sürdü.
Kasırga nedeniyle ABD'de 6 kişi yaşamını yitirirken, Bahamalar'daki yetkililerse nihai ölü sayısının “şaşırtıcı olabileceğini” dile getiriyor.
Trump bariz çekinceler taşımasına rağmen, ülkelerine güvenle dönemeyecek kişilere verilen geçici koruma statüsünün Bahamalar'dan gelen göçmenleri kapsayacak şekilde genişletilmesi ihtimali konusunda kendi yönetiminin “birçok kişiyle” konuştuğunu da söyledi.
Öte yandan iki büyük partiden sayıları giderek artan siyasetçiler, Dorian Kasırgası'ndan etkilenen felaketzedelerin ABD'deki yakınlarıyla bir araya gelmesine yardım etmek adına Beyaz Saray'ın vize gerekliliğini askıya alması için baskı yapıyor.
CBP Başkan Vekili Mark Morgan pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, Bahamalar'dan gelen tüm göçmenlerin ulusal güvenliğe tehdit oluşturma ihtimallerine karşı dikkatli bir incelemeden geçireceklerini söylemişti.
Beyaz Saray'da verdiği bir brifingde Morgan, Bahamalılar için geçici korunma statüsünde “resmi bir imtiyaz” bulunmadığını belirtmişti. Morgan bu meseleyi Trump'la ya da diğer Beyaz Saray yetkilileriyle müzakere etmeyi planlayıp planlamadığı sorulunca da “Öyle sanıyorum” yanıtını vermişti.
CBP Başkan Vekili, “Şayet tarih bu kişilerin Bahamalar'a dönmesinin uzun zaman alacağını gösterirse bu konu üzerinde bir müzakerenin yaşanacağından şüphem yok” ifadelerini kullanmıştı.
Trump gazetecilere yaptığı değerlendirmede ayrıca, ABD'nin bazı bölümlerinin kendini toparlamaya çalıştığını ve “kasırganın Bahamalar'ın büyük bölümünü vurmadığını” da iddia etti.