TIMETURK | HABER MERKEZİ
ABD Başkanı Donald Trump, son çıkardığı başkanlık kararnamesiyle Yahudiliği, hem bir ırk, hem bir ulus, hem de bir din olarak tanıdı.
Başkanlık Kararnamesi ABD'de anayasa gereği başkanın tek imzası ile çıkarttığı kanun olarak biliniyor. İmzalanan kararnamenin bir benzerinin hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin ortak desteği ile yakında Kongre'den de çıkması bekleniyor.
Şalom'un haberine göre Çarşamba günü Beyaz Saray'da törenle imzalanan Kararname ile üniversite kampüslerinde artık İsrail karşıtı gösteriler "antisemitizm" olarak değerlendirilecek.
Aynı şekilde üniversite tüzel kişiliklerinin de karıştığı "antisemitist hareketler"den sonra üniversitenin finans kaynakları devlet tarafından kesilebilecek.
Trump, Yahudi işadamı Robert Kraft ve bir grup Kongre üyesinin de hazır bulunduğu imza töreninde yaptığı konuşmada, Kongre'nin benzer kanunu çıkarmak için ayak sürüdüğünü söyleyen Trump, “Ne engel var önlerinde bir türlü yapamıyorlar işte” dedi.
BDS HEDEF ALINACAK
Kanunun öncelikle kampüslerde faaliyet gösteren İsrail'i boykot hareketi BDS'yi hedef alacağı değerlendiriliyor.
"YAHUDİ ÖĞRENCİLER KORUNACAK"
Kararnamenin Yahudi öğrencileri koruyacağı yorumları yapılıyor. Bu konu, zaman zaman ABD gündeminde yer alıyor. Eğitim Bakanlığı, 2018'in ikinci yarısında yaptığı açıklamayla, 2011'de New Jersey'deki Rutgers Üniversitesi'nde Yahudi öğrencilerin İsrail karşıtı gösteriye izin veren okul yönetimi hakkında “hayatlarını tehlikeye attığı” gerekçesiyle başlattığı hukuki sürecin tekrar açılarak devam ettirileceğini duyurmuştu.
Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Kenneth Marcus, İsrail'e yapılan eleştirilerin dini özgürlükler kategorisi altında değil, “Yahudi karşıtlığı” şeklinde değerlendirileceğini ve ırkçılık olarak ele alınacağını, İsrail eleştirilerinin Yahudi öğrencilerin hayatlarını tehlikeye attığını söylemişti.
ABD ÜNİVERSİTELERİNDE "İSRAİL'İ ELEŞTİRMEME" ŞARTI
ABD'de üniversite kampüslerinde özellikle Filistin-İsrail sorununda İsrail'i eleştiren akademisyen ve öğrencilere yönelik kısıtlamalar görülüyordu.
Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi de 2016'da “İfade Özgürlüğünde Filistin İstisnası” başlıklı bir bildiri yayımlamış ve “ABD üniversitelerinin kampüslerinde İsrail haklarını savunanlara karşı yapılan baskı ve engellemeler insan hakları avukatları tarafından görmezden geliniyor" ifadelerini kullanmıştı.
2018'in Mart ayında Arizona Eyalet Üniversitesinde konuşma yapmak için davet edilen Filistinli akademisyen Hatem Bazian'dan “Kampüste olduğun sürece İsrail'i eleştiremezsin” yazılı bir sözleşmeyi imzalaması istenmişti.
Berkeley Üniversitesi profesörlerinden Bazian, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'nin en büyük devlet okullarından biri olarak bilinen Arizona Eyalet Üniversitesine Müslüman Öğrenciler Derneği tarafından konuşmacı olarak davet edildiğini fakat konuşmadan önce okul yöneticilerinin kendisine İsrail'i eleştirmemesi için sözleşme imzalatmak istediğini açıklamıştı.
Ağustos 2014'te Urbana-Champaign Illionis Üniversitesinden iş teklifi alan Filistin kökenli akademisyen Steven Salaita, heyetin onayını beklediği sırada sosyal medya hesabından İsrail'in Gazze'ye saldırılarını protesto ettiği gerekçesiyle üniversiteden kabul alamamıştı.
FİLİSTİN YANLISI ÖĞRENCİLER DE HEDEF ALINIYOR
Kampüslerde İsrail'i eleştirdiği için sadece hocalar hedef alınmıyor. Canary Mission (Kanarya Misyonu) adlı internet sitesi, ABD'de öğrenim gören Filistin yanlısı öğrencilerin profillerini yayınlayarak bu kişilerin gelecekte kariyer sahibi olmalarını engellemeye çalışan bir kampanya yürütüyor.
Bu öğrencileri işe alacak şirketler için rehber olacağını ileri süren site, öğrencilere kariyerlerini etkileyeceği tehdidiyle İsrail karşıtı pozisyonlarını değiştirmeleri çağrısı yapıyor.