Avustralya'da Monash IVF adlı tüp bebek kliniğinde yaşanan akılalmaz bir hata, ülke genelinde infial yarattı. Uzun süredir çocuk sahibi olmak isteyen bir çiftin embriyosu, yanlışlıkla başka bir kadına transfer edildi. Bu büyük hata sonucunda, bir aile başka bir çifte ait bebeği dünyaya getirdi. Ancak ülkedeki mevcut yasalar nedeniyle bebeğin biyolojik ailesine verilmesi söz konusu olmayacak.
Skandal, 30 yılı aşkın süredir uygulanan tüp bebek tedavilerinde ilk kez bu büyüklükte bir hukuki boşlukla karşılaşılması nedeniyle dünya çapında da gündem oldu. Uzmanlar, benzer durumların önüne geçilebilmesi için acil yasal düzenlemeler gerektiğini vurguladı.
YASALAR BİYOLOJİK AİLEYİ TANIMIYOR
Avustralya hukuk sisteminde hâlâ büyük bir eksiklik olarak kabul edilen bir durum nedeniyle, doğumu gerçekleştiren kadının yasal olarak anne kabul edildiği açıklandı. Olay sonrası hukukçular, “Çocuğun doğduğu anda yasal ebeveyni, onu doğuran kişidir” diyerek mevcut kanunların biyolojik bağları değil doğumu esas aldığını ifade etti.
Bu skandal, tüp bebek merkezlerinin güvenilirliği konusunda dünya genelinde sorgulamalara neden olurken, benzer vakaların yaşanma ihtimaline karşı etik ve yasal sınırların yeniden belirlenmesi çağrısı yapıldı.
ABD'DE BENZER BİR SKANDAL YAŞANMIŞTI
Bu tarz hataların sadece Avustralya'ya özgü olmadığı ortaya çıktı. 29 Aralık 2023 tarihinde ABD'de de benzer bir olay medyaya yansıdı. Krystena Murray adlı beyaz Amerikalı kadın, kendisine ait olmayan bir embriyonun yanlışlıkla transfer edilmesi sonucu Afro-Amerikan bir bebek dünyaya getirdi.
Murray, bebeği teslim etmeyi reddetti ancak biyolojik ailenin velayet davası açmasının ardından, iki ay sonra çocuğun velayetini gönüllü olarak bıraktı. Olay sonrası klinik hakkında dava açan Krystena Murray, "Bu travmanın hesabını soracağım" dedi.
YENİ YASAL DÜZENLEMELER ŞART
Avustralya'da yaşanan olay, ülkede tüp bebek hukukunun yetersizliğini gözler önüne serdi. Embriyo transferi, doğum sonrası haklar, biyolojik ebeveynlik gibi konularda net bir yasal çerçevenin olmaması, mahkemelerin elini kolunu bağladı. Hukukçular bu olayın ardından yeni bir tüp bebek yasası çıkarılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Uzmanlar, “Gelecekte bu tür faciaların yaşanmaması için acilen düzenleme yapılmalı” ifadelerini kullandı.
BİYOLOJİK AİLEYE UZUN BİR HUKUK MÜCADELESİ BEKLİYOR
Skandalın merkezindeki biyolojik aile, bebeklerini geri alabilmek için oldukça zorlu ve belirsizliklerle dolu bir hukuk sürecine girmek zorunda kaldı. Ancak mevcut yasal boşluklar, süreci daha da karmaşık hale getiriyor. Avustralya medyasında geniş yer bulan olayda, kamuoyundan büyük tepki yükseldi.
KLİNİĞE KARŞI DAVA AÇILDI
Tarihi hatanın merkezinde yer alan Monash IVF kliniği, şimdiden ülke çapında büyük bir prestij kaybı yaşadı. Aileler ve kamuoyu klinikten açıklama beklerken, mağdur taraflar kliniğe karşı maddi ve manevi tazminat davaları açtı. Klinik ise henüz kamuoyuna detaylı bir açıklama yapmadı.