Körfez'de 5 Haziran günü patlak veren ambargoda Suudi Arabistan önderliğindeki BAE, Bahreyn, Mısır ve Yemen gibi çok sayıda ülke Katar'la olan diplomatik ilişkilerini kesti, Doha yönetimine tecrit politikası uyguladı. Suudi Arabistan'la milyarlarca dolarlık silah anlaşması yapan ABD Başkanı Donald Trump, ülkesine döndüğünde Katar'ı teröre destekle suçlayıp, krizin fitilini kendisinin ateşlediği adeta itiraf etti. Bu süreçte ilginç bir gelişme yaşandı. Washington yönetimi Katar'a 12 milyar dolarlık savaş uçağı satışı yapıldığını duyurdu ve iki ülke askerleri ‘Bizler Faniyiz, Katar ve Emir Temim Kalıcıdır'isimli deniz tatbikatı başladı.
Dünyanın yakından takip ettiği coğrafyadaki tatbikat sona erdi. Aynı gün Türk askerinin bu ülkede tatbikatı başladı. Katar merkezli uluslararası yayın kuruluşu El Cezire televizyonu, uzun süredir planlanan tatbikata katılmak üzere Türk askerlerinin ülkeye ulaştığını duyurdu. Reuters'a konuşan bölgedeki askeri kaynaklar ise Katar'a gönderilen yeni bir askeri birlik bulunmadığını ve Katar'da halihazırda bulunan askeri birliğin katıldığı bir tatbikatın söz konusu olduğunu bildirdi. El Cezire'nin internet sitesinde yayımlanan bir videoda sokaklarda ilerleyen zırhlı araçlar yer aldı ve askerlerin önceki gün Katar'a geldiği belirtildi. Türk askerlerinin önceki gün Tarık bin Ziyad askeri üssünde ilk eğitimlerini gerçekleştirdikleri ve tatbikatın uzun süredir planlandığı öğrenildi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır Katar ile diplomatik ilişkilerini kestikten iki gün sonra, 7 Haziran tarihinde TBMM'de Katar'a asker konuşlandırılmasına ilişkin anlaşma görüşmeleri öne çekilerek onaylayan Türkiye'nin Katar'da halihazırda bir askeri üssü bulunuyor ve burada yaklaşık 90 Türk askeri görev yapıyor.
700 ÖĞRENCİ MAĞDUR
Öte yandan Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn'in, Katar'daki vatandaşlarına geri dönmeleri ve kendi topraklarında yaşayan Katarlılara ülkelerini terk etmeleri için tanıdığı 14 günlük süre dün sona erdi. Yüzlerce öğrenci ve akademisyen ile çok sayıda aile mağdur oldu. Bu üç ülkeden sadece Katar Üniversitesi'nde okumak için gelen öğrenci sayısı 700'ün üzerinde. Yine aynı ülkelerden onlarca kişi de yıllardır burada çeşitli branşlarda akademisyenlik yapıyor.
Ambargo bu kişilerin hayatını alt üst etmiş durumda. Katar'da görevli bir Suudi akademisyen, yaşadığı sorunları üç kelimeyle özetliyor: “Kızgınım, öfkeliyim ve üzgünüm.” Kendisi gibi beş hoca olduğunu ve 3 çocuğunun Katar'da eğitim gördüğünü anlatan akademisyen “Çocuklarımdan biri bana ‘baba gitmek zorunda mıyız' diye sordu. Buradaki okullarına ve arkadaşlarına alıştılar. Hükümetimin çağrısına uymayacağım, Katar'da yaşamaya devam edeceğim. Bizler Filistin'i yıllarca destekledik. Şimdi bir gecede terörist mi ilan ediyoruz?” ifadelerini kullandı. Mısırlı akademisyen ise bir kız öğrencisinin annesinin Bahreynli, babasının da Katarlı olduğunu bildirerek “Hayatında Bahreyn'e sadece 4 kez gitmiş. Bana ne yapması gerektiğini sordu. Bir de bütün bunlar ramazan ayında ve final sınavları zamanında oluyor. Bir başka öğrencim de Suudi Arabistanlı bir kız ama kocası Katarlı. O da ne yapacağını şaşırmış durumda” diye konuştu.
AB: GERGİNLİK MASADA ÇÖZÜLSÜN
Avrupa Birliği, Körfez'deki krizde tarafları gerginliği azaltmaya ve diyaloğa girmeye çağırdı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, gerginliğin masada çözülmesi gerektiğini belirterek “Tek yanlı adım atılmamalı. Herkesi gerginliği azaltmaya ve doğrudan diyaloğa girmeye davet ediyoruz” dedi. Mogherini, Körfez bölgesinin zaten yeterince kırılgan ve tehlikeli olduğunu kaydetti. Öte yandan Irak Başbakanı Haydar el İbadi de ülkesinin krizde taraf olmayacağını söyledi.
BAE: KRİZ YILLAR SÜREBİLİR
Katar'a ambargo uygulayan ülkelerden Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dışişleri Bakanı Anwar Gargash, Doha'ya yönelik diplomatik ve mali tecrit için “Yıllar sürebilir” dedi. Katar'a yönelik suçlamaların yer aldığı şikayet listesinin yakın zamanda tamamlanacağını bildiren Gargash, Doha'nın iddiaları reddeder pozisyonunu değiştirmesi gerektiğini savundu. “Eğer siyasi rollerine dair sapkın görüşleri yüzünden dışlanmak istiyorlarsa bırakın dışlansınlar” iddiasında bulunan Gargash, Ankara'yı da krizde dengeli bir tutum sergilemeye çağırdı.
KUVEYT: SORUN RAMAZAN'DA AŞILSIN
Krizde arabuluculuğa soyunan Kuveyt'in Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi “Ramazan bitmeden kriz çözülmeli” dedi.