TİMETURK | HABER MERKEZİ
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, BM'nin New York'ta gerçekleştirilen 71. Genel Kurulu'nda “Birliğin Durumu” başlığı ile yaptığı konuşmayı hatırlatan Dilipak Juncker'in "AB'nin en azından kısmi bir varoluşsal krizle karşı karşıya olduğunu, Avrupa'nın ancak birlik için çalışılması halinde işleyeceğini” söylediğini yazdı.
Batılı politikacıların gerçeğin farkında olduğunu fakat apaçık dillendirildiklerinde vahim sonuçlar doğmasından korktuklarını yazan Dilipak, "AB can çekişiyor, biri çıkmış Balkanlar'daki AB üyesi ülkeleri sırtımızdan atalım diyor, öteki Avrupalı refah ülkesi İsveç dönümü 35 kuruşa hazine arazisi satıyor, denize sıfır, alan yok" diye yazdı.
Dilipak'ın ayzısının ilgili bölümü:
AB kendine dışişleri bakanı arıyor, İngiltere'nin ayrılma kararını ve genişleme politikasını tartışıyor. Türkiye, İslam, yabancılar konusunu tartışıyor, ortak savunma konseyini tartışıyor. O zaman ABD ile ilişkilerini de tartışması gerek. O noktada Almanya'nın statüsü tartışma konusu olacak. Hadi Fransa AB'de ama AB dışında bir ülke olan İngiltere, bir AB ülkesini, hem de en güçlü ülkesini vesayeti altında tutacak. Bu şekilde AB, Almanya üzerinde ABD ve İngiltere'nin vesayet rejimine tabi olacak.. İsrail faktörü var. İsrail'i İngiltere kurdu, Almanya'nın başına sardı.. AB kendi Savunma Birliğini oluşturursa NATO ne olacak?
İşin aslı ne biliyor musunuz, Batı kavram ve kurumları ile çöktü. Bu aslında kapitalizmin çöküşü.. Yaşam tarzları, bilim ve teknolojileri çöktü.. Dinleri çöktü. Gençliklerini kaybettiler, aile dağıldı.. Hayallerini kaybettiler.. “Tarihin sonu” dedikleri, demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, dünya jandarmalığı, barış ve çevre gibi güya hassas olduklarını söyledikleri tüm değerleri berhava oldu..
Çanlar batılılar için çalıyor.. Dipten gelen bir dalga şeklinde ve giderek artan bir tempo ile batı son dönemde karşı karşıya kaldığı çok sayıda meydan okumanın yanı sıra çözülmeye devam ediyor. Analizistlerin yorumuna göre “AB'ye üye ülkelerin kendi aralarında ve Brüksel'le ilişkilerde yaşadığı sorunların oluşturduğu olumsuz sonuçların da üstesinden gelmeye çalışıyor.” Juncker, “Üye ülkeler arasında daha önce hiç bu kadar az ortak zemin olduğunu görmedim. Daha önce hiç bu kadar çok liderin sadece iç sorunları hakkında konuştuğunu duymadım. Daha önce hiç ulusal hükümetlerin popülist güçler karşısında bu kadar zayıfladığını ve bir sonraki seçimlerde kaybetme riskiyle felç olduklarını görmedim” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki 10 yılın sonunda Türkiye Avrupa ülkelerine insani yardım göndermek zorunda kalırsa şaşmayın.